Türkiye Avrupa Birliği ilişkileri için dün kritik bir gün yaşandı. Strasbourg'da Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi'nde (AKPM) “Türkiye’de demokratik kurumların işleyişi” konulu bir oturum düzendi. Oturumun sonunda Türkiye'nin 2004'te çıktığı siyasi denetim sürecine yeniden alınmasına karar verildi. AKPM'deki karar 45'e karşı 113 oyla alındı. Oylamada 12 çekimser oy kullanıldı.
Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi'nin (AKPM) Fransa'nın Strasbourg kentinde düzenlenecek genel kurul toplantılarında Türkiye için kritik bir oylama yapıldı. AKPM Türkiye raportörleri Estonyalı Marianne Mikko ve Norveçli Ingebjorg Godskesen tarafından hazırlanan raporda Türkiye'de özellikle terör örgütü FETÖ'nün darbe girişiminden sonra ilan edilen olağanüstü hal uygulaması çerçevesinde alınan karar ve uygulamalar eleştiriliyor ve demokratik kurumların işleyişinin bozulduğu belirtiliyor.
OHAL'in kaldırılması istendi
Raporun görüşülmesinden sonra oylanarak kabul edilen karar tasarısında, Türkiye'ye çeşitli tavsiyelerde bulunuldu ve AKPM ile Türkiye arasındaki iş birliğinin devam etmesi için bu tavsiyelerin yerine getirilmesi gerektiği ifade edildi. Kararda, olağanüstü halin mümkün olan en kısa zamanda kaldırılması istendi.
Türkiye'yi Talip Küçükcan savundu
Rapora dair AKPM Türk Delegasyonu Başkanı ve AK Parti Adana Milletvekili Talip Küçükcan'ın kaleme aldığı itiraz bildirisinde ise raporun ve karar tasarısının hatalarla dolu olduğu, Türkiye'ye karşı ayrımcı bir yaklaşımın sergilendiği ve tasarının kabulü halinde AKPM'nin Türk kamuoyu nazarında değerini kaybedeceği vurgulandı.
"Türkiye Avrupa'nın bir parçası olmaya devam edecektir"
AKPM Türk Heyeti Başkanı ve Adana Milletvekili Talip Küçükcan oturumda yaptığı konuşmada, "Türkiye Avrupa'nın bir parçası ve bir parçası olmaya devam edecektir" dedi.
Türkiye'de 7 Haziran seçimlerinden bu yana 750 vatandaşın demokrasiyi savunurken öldürüldüğünü, 900'den fazla güvenlik gücünün yine Türkiye'nin ve Avrupa'nın güvenliğini sağlamaya çalışırken öldüğünü belirten Küçükcan, şöyle devam etti:
"Eğer DAEŞ veya bir başka terör örgütü sizin şehirlerinize saldırsa, sizin kasabalarınıza saldırsa, çocuklarınızı, eşlerinizi öldürse, siz de çeşitli önlemler alırdınız. Eğer onlar sizin parlamentonuza Türkiye'de olduğu gibi saldırsa siz de çok güçlü önlemler alarak güvenliği sağlamaya çalışırdınız. Bizim Türkiye'de yaptığımız ve yapmaya devam edeceğimiz şey de bu."
Türkiye küme düştü
Türkiye, denetim sürecinden çıkarılıp bu sürece sonradan yeniden dahil edilen ilk Avrupa ülkesi oldu.
Türkiye, Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi bünyesinde Rusya, Ukrayna, Moldova, Ermenistan, Azerbaycan ve Gürcistan gibi ülkelerin bulunduğu seviyeye geriledi.
Avrupa Konseyi demokrasi, insan hakları ve hukuk devleti konularında Avrupa genelinde referans olduğundan, çıkan kararın Türkiye-Avrupa Birliği ilişkileri açısından sonuçlar doğurması da gündemde. Avrupa Komisyonu Türkiye'nin "Kopenhag siyasi kriterlerini karşılayamadığı" yönünde görüş belirtebilir.
Türkiye 2004'TE denetim sürecinden çıkarılmıştı
Türkiye, 1990'lı yılların başlarında Sovyetik rejimlerden kurtulan Orta ve Doğu Avrupa ülkelerini batı standartlarında demokrasiye dönüştürmek için Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi bünyesinde öngörülen bu sürece 1996 yılında dahil oldu. Gerçekleştirdiği reformlar sayesinde Haziran 2004'te bu süreçten çıkarıldı. Avrupa Komisyonu denetim sürecinden çıkarılan Türkiye'nin "Kopenhag siyasi kriterlerini müzakerelere başlamak için yeterince karşıladığına" kanaat getirmiş ve müzakere sürecine yeşil ışık yakmıştı.
Ankara misilleme yapacak mı?
AKPM'nin 'denetim sürecine yeniden alınması" kararından sonra Ankara hangi adımları atacak? Avrupa'ya misilleme yapılacak mı? İlk değerlendirmelere göre, bundan sonraki diyalog sürecinin ve ulusal heyet sayısının gözden geçirilebileceği belirtiliyor.
Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi, Avrupa Konseyi'nin yasama organı yani siyasi ayağı olduğu için atılacak adımların da siyasi düzeyde alınması bekleniyor. Parlamenterler Meclisi'nden denetim sürecini takip etmek üzere gönderilecek heyetlerle "işbirliği yapmamak" seçeneklerden biri. Yetkililer, diyalog süreci iki taraflı olduğu için Türkiye'nin heyetleri kabul etmeme gibi bir hakkı olduğunun altını çiziyor. İkinci seçenek ise Parlamenterler Meclisi'ndeki ulusal heyet sayısını azaltmak. Türkiye, Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi'nde nüfusuyla doğru orantılı olarak 18 milletvekiliyle temsil ediliyor. Türkiye'nin temsili, İngiltere-Fransa-Almanya gibi ülkelerle birlikte en yüksek temsil. 1 Kasım seçimlerinde alınan oy oranına göre 11 AK Parti, 4 CHP, 2 MHP ve bir HDP'li vekil ulusal heyeti oluşturuyor. AK Parti hükümetinin milletvekili sayısını azaltmaya gitmesi de seçenekler arasında.
Kurtulmuş: Tamamıyla siyasi bir karar
Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi'nin (AKPM) Türkiye'ye yönelik "siyasi denetim" kararına tepki gösterdi.
Kurtulmuş, "Bu, maalesef adım adım gelişen ırkçı, faşist, Türk karşıtı, İslam karşıtı, Türkiye karşıtı bir kampanyanın sonucu olarak görülüyor. Tamamıyla siyasi bir karardır. Hiçbir realiteye uymayan bir karardır" dedi. Kurtulmuş, özetle şu ifadeleri kullandı:
''AKPM’nin bu kararını bir şekilde telafi edecek adımlar atmasını ümit ediyorum ve Avrupa’nın kendi kurucu değerleriyle ortak bir Avrupa evi, çok kültürlü bir yapı, yabancıya müsamaha gösteren, yabancıyı ötekileştirmeyen, farklı dinleri, farklı kültürleri aynı pota altında eritebilen bir Avrupa idealine dönmelerinin kendi gelecekleri lehine olduğunu düşünüyorum. Evet, bugün bu kararı aldıran faşist çevreler, Türkiye ve İslam karşıtı çevreler sevinmiş olabilir ama esas üzülmesi gereken, Avrupa’nın geleceğini düşünen Avrupa’nın mutedil siyasetçileri olmalıdır diye düşünüyorum. İnşallah bu yanlıştan en kısa süre içerisinde dönerler."
Kalın: Türkiye düşmanı çevrelerin operasyonu
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada AKPM Genel Kurulu'nda alınan Türkiye'nin siyasi denetim sürecine dahil edilmesine ilişkin kararı kınadı. Kalın'ın açıklamaları şöyle: "AKPM kararı, Türkiye düşmanı çevrelerin siyasi operasyonudur. Hakikatle ve hakkaniyetle ilgisi olmayan bu maksatlı kararı kınıyoruz."
Yılmaz: Aynı kaygıları yaşıyoruz
CHP Genel Başkan Yardımcısı Öztürk Yılmaz, partisinin genel merkezinde gazetecilere yaptığı açıklamada, Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisinin (AKPM) Türkiye'nin siyasi denetim sürecine alınmasını, 45 aleyhte 113 lehte, 12 çekimser oyla kabul ettiğini belirtti. Türkiye'nin 1996'da girdiği denetim sürecinden 2004'te çıktığına işaret eden Yılmaz, "Türkiye tekrar onca reformdan sonra ve özellikle darbe girişimi, akabinde yaşanan OHAL ve daha sonra gelen referandum, demokratik tartışmalar, AGİT raporu, Venedik Komisyonu raporu hep birlikte Türkiye'yi maalesef bugün kötü bir kararla yüzleştirdi" diye konuştu. "AKPM'nin böyle bir karar almasından elbette üzüntü duyuyoruz." ifadesini kullanan Yılmaz, herkesin aynı gemide olduğunu dile getirdi. Aynı kaygıları ve duyguları yaşadıklarını vurgulayan Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü: "Denetim süreci, Türkiye'nin demokratik karakterini kaybettiği yönünde bir algının sonucu olarak geliyor. Demokrasinin ve demokratik kurumların sağlıklı bir şekilde işleyişinin maalesef zedelendiği düşüncesinden dolayı böyle bir karar gündeme geldi. Umuyoruz Türkiye bu süreci en kısa sürede atlatır. OHAL bir an önce kaldırılır, Türkiye'de tekrar demokrasiye dönüş başlar. Biz Avrupa kurumlarını, bizim kurucusu olduğumuz uluslararası örgütlerin almış olduğu kararları ve eğilimleri tanımamak, onlara meydan okumak esasen bir yol değil. Türkiye uluslararası alanda iyice manevra alanını daraltmış durumda. Bizim ciddi uyarılarımız vardı, bunların dikkate alınmadığını görüyoruz." Türkiye'nin yeniden 2004 öncesi sürece döndüğünü savunan Yılmaz, "Bu kötü bir süreçtir. Bu ülkenin bir yurttaşı olarak hepimiz üzüntü duyuyoruz" dedi.
Bahçeli: Haçlı ruhu hortladı
MHP lideri Devlet Bahçeli, AKPM kararıyla ilgili "Kararı şiddetle kınıyor ve reddediyoruz. Türkiye düşmanlığı iç politikada hayasızca kullanılıyor" açıklamasında bulundu.
Yazılı açıklama yapan Bahçeli, siyasi düşünce ve hesaplarla alınan kararın haksız, temelsiz ve yok hükmünde olduğunu söyledi. Kararın hiç bir şart altında kabul edilemeyeceğini belirten MHP lideri, "Haçlı ruhu asırlar sonra hortlamıştır. Avrupa medeniyetinin bir hastalığı olan ırkçılık yeniden ayağa kalkmıştır" dedi.
Güncelleme Tarihi: 26 Nisan 2017, 11:08