Cumhurbaşkanı Erdoğan, Suudi Arabistan yönetimine Cemal Kaşıkçı cinayetiyle ilgili tutuklanan 18 kişinin İstanbul'da yargılanması çağrısı yaptı. Cinayet ile ilgili detayları da aktaran Erdoğan, tüm gerçeklerin ortaya çıkması gerektiğini söyledi. Erdoğan, olayın aydınlatılması için yaptıkları girişimleri de anlattı. Erdoğan’ın bir diğer gündem maddesi de MHP ile ittifak ve af tartışması oldu. MHP ile af konusunda görüş ayrılıkları olduğunu belirten Erdoğan, "Madem 'biz yolumuza' diyorlar biz de herkes kendi yoluna deriz" ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda konuştu.
Erdoğan, Cemal Kaşıkçı cinayeti ve MHP ile ittifak ana başlıkları altında önemli açıklamalar yaptı.
Kaşıkçı cinayetinin detaylarını aktaran Erdoğan, şunları söyledi:
"Suudi Arabistan'ın Başkonsolosluğu'nda öldürüldüğü kesinleşen Cemal Kaşıkçı cinayetiyle ilgili kapsamlı bir değerlendirme yapmak istiyorum. Cemal Kaşıkçı ilk olarak 28 Eylül Cuma günü konsolosluğa gidiyor. Bu ziyaretin cinayeti planlayan ekibe haber verildiği anlaşılıyor. Bir planlama ve yol haritası burada çalışmaya başlıyor. Konsolosluk görevlilerinden bazılarının ülkelerine gitmeleri hazırlık çalışmalarının orada yapıldığına işaret ediliyor. 1 Ekim'de 16.30'da 3 kişilik bir ekip İstanbul'a geliyor. Başkonsolosluktan başka bir ekip de Belgrad Ormanı ve Yalova'da keşif çalışması yapıyor. Üçüncü ekip de İstanbul'a tarifeli ekip geliyor. Aralarında generallerin olduğu diğer kip özel uçakla İstanbul'a geliyor. Toplam 15 kişilik ekip başkonsoloslukta buluşuyor. Konsolosluk kamerasındaki hard disk sökülüyor.”
17 gün sonra kabul ettiler
Kaşıkçı cinayetini sorgulamanın Türkiye’nin hakkı olduğunu ifade eden Erdoğan, şöyle devam etti:
“Bunu sorgulamak hakkımızdır. Sisi bulutu yavaş yavaş ortadan kalkmaya başladıkça diğer ülkeler de harekete geçtiler. Biz de sessiz kalmayacağımızı ifade ettik. Suudi Arabistan Kralı ile yaptığımız ilk görüşmede meseleyi anlattım. Bu görüşmede olayı araştırmak üzere kendisinin daha önce gönderdiği heyetle yaptığım görüşmeyi ve ortak çalışma grubu oluşturma konusundaki kararımızı ifade ettik ve mutabık kaldık. Kralın talimatı üzerine binaya giren ekipler incelemeler yaptı. Başkonsolos böyle bir şeye müsaade etmediği gibi gelen heyete ben bu başkonsolosun yetersizliği ile alakalı şeyler söyledim. Bunu neticesinde konuşmamızdan bir gün sonra görevinden alındı, ülkesine döndü. 18 Ekim'de bir kez daha başkonsolosluk binasında inceleme yapıldı. Yani 17 gün sonra Suudi Arabistan yönetimi Kaşıkçı'nın binada öldürüldüğünü kabul etti. Kaşıkçı'nın arbede sırasında öldüğü söylendi. “
Türkiye’de yargı talebi
Erdoğan, cinayet ile ilgili tutuklanan 18 kişinin ise Türkiye’de yargılanması gerektiğini ifade etti. Erdoğan, şu şekilde konuştu:
“Aynı gün Kral ile bir görüşme daha gerçekleştirdik. Olaya karıştığı belirtilen 18 kişinin tutuklandığını ifade etti. Ülkemize verilen listedeki isimlerin, olaya karıştığı belirlenen (15 kişi) isimlerle aynı oldukları tespit edildi. Bu gelişmeler cinayetin kabul edilmesi bakımından önemlidir. Bu cinayet Suudi Arabistan toprağı sayılan konsolosluk binasında işlenmiş olabilir ama burası Türkiye Cumhuriyeti sınırları içerisindedir. Viyana Sözleşmesi böyle bir cinayetin diplomatik dokunulmazlık zırhıyla korunmasına izin vermez. Şu ana kadar ortaya çıkan deliller Kaşıkçı'nın vahşi bir cinayete kurban gittiğini gösteriyor. Gizli kalması insanlık vicdanını yaralayacaktır. Suudi Arabistan yönetimi cinayeti kabul ederek önemli bir adım atmıştır.
Bugün buradan bir çağrı yapıyorum; çağrım Kral ve üst yönetime... Olayın cereyan ettiği yer İstanbul'dur. 18 tutuklunun yargılanmasının İstanbul'da yapılmasını teklif ediyorum.”
Bazı konularda görüş ayrılığı var
MHP ile af ve ittifak tartışmalarına da değinen Erdoğan, “MHP ile çok verimli bir ittifak örneği sergiledik. Parti yönetimleri olarak milletimizin sesine kulak verdik. Yeni yönetim sisteminin inşası gibi temel konularda ittifak içinde olmak her konuda aynı çizgiyi takip etmesini gerektirmiyor. AK Parti ve MHP ayrı partilerdir” dedi. Erdoğan, “Farklı düşündüğümüz konularda her birimiz kendi yolumuzu takip ederiz. MHP ile af, ant, erken emeklilik konusunda farklı düşündüğümüz görülüyor” şeklinde açıklama yaptı.
Biz bu farkları yapıcı bir dille ifade etmeye çalıştık. Politikalarımızı sonuna kadar savunuruz ama kimseye saygısızlık etmeyi aklımızdan geçirmeyiz.
Bizim siyaset tarzımızda da böyle bir üslup yoktur. Af meselesi gündeme geldiğinde arkadaşlarıma talimat verdim. Böyle bir düzenlemenin milletin vicdanını rahatsız edeceğini gösterdi. Teklife sıcak bakmadığımızı anlatmaya çalıştık. Temel ilke devlet kendisine karşı işlenen suçları af yetkisine sahip olabilir ama kişiye karşı işlenen suçları af yetkisine sahip değildir.
Cumhur ittifakına gölge düşmesin
Erdoğan, tartışmaların Cumhur İttifakına zarar vermesine izin vermeyeceğini dile getirdi. Erdoğan, şunları söyledi:
“Görüş farklılıklarımızın cumhur ittifakına gölge düşürmesine izin vermemeliyiz. Biz cumhur ittifakını ülkemizin son yıllardaki en önemli kazanımlarından biri olarak görüyor ve geleceğe taşımak istiyoruz. Bu ittifaka zarar verecek hiçbir işin içerisinde olmadık, olmayız. Milletimizin emaneti olan Cumhur İttifakı'nı gündelik siyasi tartışmaların üzerinde tutmak istedik. Gördük ki MHP kendisi için çok farklı bir tercih yaptı, saygı duyarız. Söyleyeceğimiz tek şey yerel seçimlerde madem biz yolumuza diyorlar biz de herkes kendi yoluna deriz.”