banner564

Türkiye kaybedilmez

   Avrupa Birliği (AB), Ukranya meselesi yüzünden Rusya’ya ekonomik ambargo uyguluyor...
   Rum Yönetimi de AB üyesi olduğu için bu karara mecburen uyuyor...
   Rusya; yakın ilişki içinde olduğu Rum tarafının bu tavrından pek memnun kalmadı...
   Rahatsızlığını defalarca dile getirdi...
   Rum tarafı ise “mecburieyetten” diyerek Rusya’yı ikna etmeye çalıştı...
   Kuşkusuz; ülkeler arası ilişkilerde ‘karşılıklı çıkarlar’ önemlidir...
   Sen verirsen, ben de veririm...
   Vermezsen, ben de vermem...
   Rusya, AB’nin ambargo kararına misilleme yapınca, Rum kesiminden narenciye ve sebze ithalatını durdurdu...
   Bunun bedeli sadece 13 milyon dolardır...
   Ancak ekonomik krizle boğuşan bir ülke için küçümsenecek bir rakam da değil...
   Rusya’ya mal satamaz duruma gelen Rum çiftçileri, Anastasiadis hükümetini protesto ederek önlem alınmasını istedi...
   Rum Yönetimi ise, Rusya’ya ihracat kaybından kaynaklanan paranın AB’den isteneceğini bildirdi...
   AB bu parayı ödeyecek mi?..
   Şu an itibarıyla net bir bilgi yok...
Asrın anlaşması
   Burada dikkat edilecek bir durum var...
   Rum tarafı sadece 13 milyon dolarlık bir ihracat kaybından dolayı büyük bir şok yaşadı...
   Çiftçiler, köylüler ayağa kalktı...
   Diğer yandan Türkiye, önceki gün Rusya ile yeni ticaret anlaşmaları imzaladı...
   Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Rusya Devlet Başkanı Putin arasında imzalanan anlaşmalara göre; iki ülke arasındaki ticaret hacmi 5 yıl sonra 100 milyar dolara çıkacak...
   Bir tarafta 13 milyon için ağlayan bir devletçik...
   Diğer tarafta 100 milyar dolarlık ticaret anlaşmasına imza atan dev Türkiye...
   Rum tarafının bu gerçek karşısında oturup iyice düşünmesi ve yeni bir değerlendirme yapması gerekmez mi?..
   Akılları varsa bunu hemen yaparlar ve strateji değişikliğine giderler...
   Türkiye ile kavga etmek ve AB ile müzakere başlıklarının açılmasını engellemek yerine, dost olmaya bakarlar...
   Kıbrıs sorununun çözümsüzlüğü üzerine politika yapmak yerine, çözümün bir an önce gerçekleşmesi için adım atarlar...
Anastasiadis koşmalı
   Türkiye, bugüne kadar Kıbrıs konusunda Rumlardan ve Yunanistan’dan bir adım öndeydi...
   Anastasiadis’in yerinde olsaydım, Türkiye’nin bir adım önüne geçmek için koşmaya başlardım...
   Çünkü; Türkiye ile barışık olmak demek; Gümrük Birliği Anlaşması’ndan yararlanarak Rum ürünlerini dev bir pazara sokmak demektir...
   Ayrıca ilişkileri sadece ithalat ve ihracat açısından değil, turizm ve ileride üretim ve satış aşamasına gelecek doğal gazın önemini dikkate alarak değerlendirmekte fayda vardır...
   Karşımızda 80 milyonluk nüfusu ile dev bir Türkiye vardır...
   Çözüm halinde dünyanın, ekonomik açıdan en büyük ilk 20 ülkesinden biri olan Türkiye pazarına açılabilmek,   Kıbrıslıların tümü için büyük bir olaydır...
   Şövenizmin etkisinden kurtularak gerçekleri görebilmek için henüz çok geç değildir...
   Ne var ki; fırsat kapısı her zaman açık kalmaz...
YORUM EKLE

banner471

banner474