banner564

Türkiye “CTP’yi istemezük” diyor

Hasan Hastürer’in Kıbrıs Gazetesi’ndeki yazısından öğreniyoruz ki CTP başkanı ve önde gelenleri TC Büyükelçiliği’nde verilen 29 Ekim resepsiyonuna davet edilmemiş.


Seni beğenmiyorum, onaylamıyorum ve istemiyorum, demiş oldu Ankara bu şekilde CTP’ye.  


Bunu diyerek KKTC Türklerine de bir mesaj verdi: Bu partiye oy vermeyin, çünkü seçimleri kazanır hükûmet kurarsa sorun çıkarırım. Yardımı azaltırım veya keserim. 


Bir de, CTP başkanı da zahmet edip cumhurbaşkanlığına aday olmasın. Önünü keserim. Kazanırsa …


Gerisini herkes biliyor.


CTP, bilmeyenler için söylüyorum, ana muhalefet partisidir ve son seçimlerde her üç seçmenden birinin oyunu aldı. 


Kurulduğu 1970 yılından beri Ankara’nın alerji duyduğu, güvenmediği, “aşırı Rum dostu” ve “birleşik Kıbrıs yanlısı,” saydığı ve başından beri önünü kestiği bir partidir CTP.  Kurucusu Mithat Berberoğlu (1921-2002) 1973’te cumhurbaşkanlığı muavini seçimlerinde Rauf Denktaş’a (1924-2012) rakip çıktığı için evine hapsedilmiş ve adaylığını geri çekmeye zorlanmıştı.


Türkiye’yi o zaman rahatsız eden, CTP’nin güneydeki komünist AKEL partisi ile olan yakın ilişkisi idi. Bu yakınlık bugün de devam ediyor. Bu yakınlığın Ankara’da yarattığı hoşnutsuzluk da. 


CTP geçen yılki resepsiyona da davet edilmemişti.


Parti, elçilikten nedenini araştırdığında şu minvalde bir cevap almıştı: “Siz Cumhurbaşkanımızın (Erdoğan) Meclisinizdeki konuşmasını boykot edip toplantıya katılmadınız. Bu nedenle bundan sonra sizi kale almayacağız.”


 “Geçen sene davet edilmeyişimizin Erdoğan’ın emri ile olduğu söylendi bize,” dedi bir CTP’li. “Bu defa da aynı olduğunu varsayıyoruz.”    


AKP’nin Kıbrıslıların siyasi iradesine saygısı olmadığını bilmeyen kaldı mı? Ankara onaylamadığı siyasetçilerin önünü kesiyor. Sorgusuz sualsiz verdiği emirlere uyacak politikacıları karar mevkiine getirmek için ne gerekirse yapıyor. 


Acente olarak da buradaki partilerin en büyüğü ve kuklalığa rıza gösteren UBP’yi tayin etti. UBP kongresinin seçtiği başbakanı devirerek yerine kendi adamını ikame etti ve bakanlarını atadı.


Kol kırılır yen içinde kalır, durumu da yok. 


Demek istediğim Ankara’nın KKTC’yi istediği şekle sokmak için yaptıkları kapalı kapılar ardında olmuyor. Güneydeki komşumuz ve orada elçiliği bulunan devletler dahil, bütün oyuncular ne olup bittiğini en ufak ayrıntısına kadar biliyor. Ayak diremeğe kalkışan politikacılara tabanca gösterildiği bile yaygın olarak konuşuluyor.


Ama gariplikler burada da sona ermiyor.


Hatırlayacaksınız, Ankara geçen sene, yıllardır konuşulan federasyon formülünden vazgeçmiş “iki eşit egemen devlet” çözümünü ortaya sürmüştü. Ama Ankara’nın egemen bir entite muamelesi yapmadığı KKTC’yi, başka devletler neden ciddiye alsın?


Kuklalar tarafından yönetilen, Türkiye’nin uzantısı olacak bir egemenliği, KKTC’ye hangi devlet neden tanısın?  


“Bu işin mantığı ne?” diye sordum emekli bir politikacıya.


Güldü ve “Sen hâlâ mantık mı arıyorsun?” dedi. 

YORUM EKLE
YORUMLAR
Kemal K
Kemal K - 2 yıl Önce

Barış savaştan her zaman daha hayırlıdır ve kârlıdır. Bakınız, Yunana karşı en büyük zaferi elde etmiş komutan sadece birkaç sene sonra yine aynı yunanla iyi ilişkiler kurmuş. Bir asır sonra bugün, Rumlarla zamanında mücadele eden mücahit onlarla iyi ilişkiler içerisine girmemizi öğütlüyor. Reflekslerle hareket etmek yerine şapkayı önümüze koyup düşünmemiz lazım.

Galip
Galip - 2 yıl Önce

Yıllardır Metin Bey'in yazılarını okuyorum bu mecrada. Bir kişinin çıkıp da kendisine karşı öncelikle herhangi bir dilde cümle kurabilip, sonra da safsata olmayan kabul edilebilir argümanlarla karşı çıkabildiğini görmedim.

- 2 yıl Önce

Herşey çok güzel olacak

Öz
Öz - 2 yıl Önce

Hangi Türkiye?

Mustafa Yüksel
Mustafa Yüksel - 2 yıl Önce

Üzüldüğümü söylemekle yetineyim.

Hasan Nuri
Hasan Nuri - 2 yıl Önce

Türkiye’nin KKTC’deki yöneticilerimizi federal çözümden egemen ayrı bir KKTC Siyasetine döndürmesi kolay da bunu New York’a gidip BM Güvenlik Konseyi 5 Daimi üyesine kabullendirmek kolay mı acaba ? BMGK’nin almış olduğu KKTCnin tanınmaması kararı durdukça KKTCyi ne Azerbaycan ne Pakistan , ne Libya veya Dünyada hiç bir Ülke tanımayacaktır,
Bu gerçekler ışığında yöneticilerimizin tanınmaya harcadıkları milyonlara ve olmayacak işin arkasında koşan zamana ve kaynak harcamaya yazık değil mi yanı ? Sonsuza dek KKTC’de egemen ayrı devlet istiyoruz demesi kolay da gerçekleşebilmesi ise imkan dışıdır, 40 yıldır böyle geldik kırk yıl daha KKTC’de son Kıbrıslı Türk kalana kadar ise maalesef böyle gideceğiz !!

Fevzi Ogelman
Fevzi Ogelman @Hasan Nuri - 2 yıl Önce

Egemen esit devlet gerceklesmeyecek, federasyon da olmayacak, o zaman ne yapacagiz?

m şerdil
m şerdil - 2 yıl Önce

teşekkürler

Şaban
Şaban - 2 yıl Önce

Sağolun metin bey.


banner471

banner473