Rum lideri Nikos Anastasiadis, 2004’ten bu yana çok şeylerin değiştiğini söyledi...
Doğru tespit...
Rum halkının yarıdan fazlası hala kuzeye geçmemiş olsa bile; güneye geçen Kıbrıslı Türk ile bir şekilde, bir yerlerde karşılaşmış oldukları kesindir...
Kıbrıslı Türklerin, geçmişte iddia ettikleri gibi ‘bölücü ve saldırgan’ olmadığını, aradan geçen 10 yıllı süre zarfında daha iyi anlamış olmaları gerekir...
Karşılıklı geçişlerin, yeniden bütünleşmeye büyük katkı sağladığı inkar edilemez...
Bu konuda Türkiye hükümetinin verdiği destek her türlü takdirin üzerindedir...
Ayrıca Cumhurbaşkanlığı döneminde Lefkoşa’daki Lokmacı (Ledra) sınır kapısının açılması için sayın Talat’ın verdiği mücadele unutulamaz...
Tarihi Arasta çarşısı bugün ayakta duruyorsa, bunu Lokmacı’nın açılmasına borçluyuz...
Yenileri de açılmalı
Yaşananlardan ders çıkartıp yeni kapıların açılması mutlaka gündeme gelmelidir...
Türk tarafı çok kısa bir süre içinde bu konuda atağa geçmeli, başta AB olmak üzere; Kıbrısla ilgilenen tüm ülkelerin dikkatini çekmeli ve desteğini sağlamalıdır...
Lefkoşa’da ‘Mağusa Kapısı’nın açılması durumunda, arabalı geçişlerde önemli artışların olacağı düşünülüyor...
Lefke bölgesindeki insanlar yıllardan beri Aplıç kapısının açılması yönünde çağrı yapıyor...
Gerekli güvenlik önlemleri alındıktan sonra sınır kapılarının açılması, her iki toplum açısından yararlı olur...
Daha çok temas; daha çok dostluk ve daha çok güven demektir...
Ayrıca, güneyde 100 binin üzerinde yabancının yaşadığını ve geçişlerin rahatlaması halinde kuzeyden mal alımlarının artması da söz konusudur...
Hükümet ve yerel yönetimler
Kuzeye geçen insanlara daha kaliteli hizmetlerin sunulması başta olmak üzere, birçok sorunumuzun düzelmesi konusunda ise hükümet ile yerel yönetimler işbirliği yapmalıdır...
Hatta bu konuda Ticaret ve Sanayi Odaları, Esnaf ve çevre örgütleri de oluşturulacak mekanizmanın içine çekilmelidir...
Güneyden, kuzeye geçtiği anda moral bozukluğuna uğrayan yabancıları bir daha geri getiremezsiniz...
Ne yazık ki; güneyde yaşayıp, kuzeye geçen insanlar, özellikle de Lokmacı kapısında büyük bir moral bozukluğuna uğruyorlar...
Binaların hali, yollar, kaldırımlar, yeşilden mahrum bir çevre onları ürkütüyor...
Turizmin kurtarıcı bir sektör olduğunu kabul ederek, kapsamlı bir temizlik hareketı başlatmanın zamanıdır...
Batmış belediyeler bunu tek başlarına yapamazlar...
Ama birlik olunursa, sıkıntı kısa sürede ortadan kalkar...
Eski alışkanlıkları artık bir kenara bırakmalıyız...
Yeni bir siyaset anlayışına ihtiyaç vardır...