banner564

Turizmle ilgili uluslararası kurallar

Dünya Turizm örgütü 2024 yılı turizm günü temasını “ turizm ve barış”
olarak açıklamıştı.
Şüphesiz bunun en önemli nedeni; dünyada gittikçe artan savaşlar ve potansiyel savaşların gün geçtikçe kendini daha fazla göstermesi olarak açıklanabilir. 
Hal böyleyken, BM Dünya Turizm örgütü akreditasyon süreçleri içerisinde bulunduğum2003 yılı içerisinde birçok temanın da güncellediğini yakinen takip etme fırsatım oldu. 
Bu akreditasyonların amacı o dönemde GAU turizm bölümü derslerini Tüm dünya genelinde akredite eder bir konuma sokma çabalarından kaynaklanıyordu. Dünyada daha iyi bir turizm eğitimi verebilmek için, daha fazla tanınan bir hüviyete kavuşmak için böylesi bir süreç Kuzey Kıbrıs’ta öncelikle GAU’yü ve mevcut turizm fakültelerini bir üst seviyeye taşıyacak ayrıca daha yarışır bir hale getirecekti.
Öyle de oldu aslında ta ki Rumların yine ne yazık ki lobi çalışmaları sonucunda KKTC’de birleşmiş milletler turizm akreditasyonu alan diğer iki üniversitemiz daha 2021 yılından sonra bu akreditasyonların aldıkları bir e-maille sonlandırıldığı bilgisini yaşayana kadar.
O kadar çalışma saati, aylarca temin edilmeye çalışılan bilgi ve belge, ve daha birçokları Her şeyden önemlisi elde ettiğiniz başarı( on site audit ) sadece belgesel, dokümantasyona dayalı akreditasyon değil yerinde inceleme süreçleri de bir anda yok olup gitti.
BM TEDQUAL ( Tourism Education Quality ) Sertifikasyonu ve onun yöneticilerinin gönderdiği mailde kısaca şöyle yazıyordu.
“ Kıbrıs’ın kuzeyinde mevcut siyasi koşulların verdiği defacto durum kabul edilebilir olmamakla birlikte; ileri bir tarihte Barış süreci ile birlikte sonlandığı zaman bu başvurular tekrardan incelenecektir. Ne yazık başvurunuz şimdilik askıya alınmış olup BM Turizmde eğitim kalitesi akreditasyonuna göstermiş olduğunuz ilgiden dolayı şahsınıza ve üniversitenize teşekkür ederiz. “ 
Gerçeklerin bu kadar acı bir şekilde yüzümüze çarpması hele de siyaset yapmayarak sadece eğitim amaçlı güdülen bir gerçeklikte böylesi bir adımın atılması şüphesiz çok moral bozucu bir durumdu. Birazdan Dünya Turizm Örgütü’nün açıkladığı on maddede özellikle etik değerlerin turizmde ne kadar önemli rol oynadığını ancak kendi içlerinde bizlere yapılan yanlışlıkla ne kadar çeliştiğini sizlere göstermek isterim. 
1.Turizmin insanlar ve toplumlar arasında karşılıklı anlayış ve saygıya katkısı:
*Turizm, kültürel farklılıklar arasında anlayışı ve saygıyı teşvik etmeli, hoşgörü ve barış içinde bir arada yaşamayı desteklemelidir.
2.Turizmin bireysel ve toplumsal gelişime katkısı:
*Turizm, kişisel ve toplumsal gelişime katkıda bulunmalıdır. Tüm bireylerin, özellikle kadınların, çocukların, yerli halkların ve engellilerin haklarına saygı gösterilmelidir.
3.Sürdürülebilir kalkınmanın bir unsuru olarak turizm:
*Turizm, çevrenin korunmasına, biyolojik çeşitliliğin devamına ve doğal kaynakların sorumlu bir şekilde kullanılmasına katkı sağlamalıdır.
4.Turizmin kültürel mirasın korunmasına katkısı:
*Turizm, kültürel mirasın korunmasını teşvik etmeli ve yerel halklar ile ziyaretçiler arasında kültürel alışverişi desteklemelidir. Aynı zamanda geleneksel değerler ve pratiklerin korunmasına saygı gösterilmelidir.
5.Ev sahibi ülkeler ve topluluklar için turizmin yararları:
*Turizm, ev sahibi ülkelerin ekonomik, sosyal ve kültürel refahına katkıda bulunmalıdır. Yerel halkın istihdamı artırılmalı ve altyapı geliştirilmelidir.
6.Turizm gelişimine katılan paydaşların yükümlülükleri:
*Kamu ve özel sektör paydaşları, turizmi sorumlu ve sürdürülebilir bir şekilde geliştirmeli, işçilerin ve turistlerin haklarına saygı göstermelidir.
7.Turizm hakkı:
*Herkesin turizme katılma hakkı vardır. Bu nedenle, turizm herkes için erişilebilir olmalı, ekonomik olarak dezavantajlı grupların ve engellilerin de turizmden faydalanması sağlanmalıdır.
8.Turistlerin hareket özgürlüğü:
*Turistler, güvenlik ve ev sahibi ülkelerin kültürel normlarına saygı çerçevesinde serbestçe seyahat edebilmelidir.
9.Turizm endüstrisindeki çalışanların ve girişimcilerin hakları:
*Turizm sektöründe çalışanların sosyal haklarına ve adil çalışma koşullarına saygı gösterilmeli, mesleki gelişim fırsatları sunulmalıdır.
10.İlkelerin uygulanması:
*Turizmdeki paydaşlar, bu etik ilkelerin uygulanması için iş birliği yapmalı, rekabetin adil bir şekilde gerçekleşmesini sağlamalı ve çatışmaları diyalog yoluyla çözmelidir.
Eğer ki bu etik değerler tüm halklar için geçerli ise mutlak süreçte bizlerin de” ya içindesin bu çemberin ya da dışında kalacaksın” algısından uzak olması gerekmekte. 

YORUM EKLE
YORUMLAR
Aziz Kent
Aziz Kent - 3 hafta Önce

Turizm olmayan Ülkelerde Vahsilesme balar

banner471

banner473