Türkiye’de kapan casinoların 1988’de adanın kuzeyine yerleşmesi yıllar içerisinde evrim değiştirdi. İlk başlarda çok daha küçük boyutta olan bu sektör yıllar içerisinde bambaşka bir noktaya gitti.
Bu sektörün beslediği 50’den fazla sektör; ki dünyanın en büyük sektörü hizmetler sektörüdür tamamıyla adanın kuzeyine taşınmış oldu. Birçok çalışan, burada gelip yaşam mücadelesi içerisine girdi. Tabii ki başlarda 1000, 1500 üzeri olan bu potansiyel iş gücü bugünlerde dev bir sayıya ulaşmış durumda.
Bugün beş yıldızlı otellerde çalışanların şans oyunları ve eğlence sektörü bordrosu yaklaşık 12 bin kişi.
Matematik nerede başlıyor?
Bu çalışanların çalıştıkları oteller bölgesine kiraladıkları evler, lojmanlar, alışverişlerini yaptıkları marketler, gittikleri berber, kuaförler, mesai dışında restoranlarda, cafe ve spor salonlarında harcadıkları paralar, ikamet yerlerinde kendi ihtiyaçları için satın aldıkları eşyalar, satın aldıkları arabalar, kıyafet harcamaları var.
Çalışanların devlete kazandırdığı sosyal sigorta ve ihtiyat yatırımları, ödenen vergiler. İşte çalışanlarla ilgili yaptığımız kısa bir özet.
Gelelim otel ve konaklama başlığına
Adanın yerli gıda, sebze-meyve et, balık, tavuk tedarikinin çok büyük bir kısmı casinolu otellere satılıyor. Balından, pekmezine, fasulyesinden, molehiyasına kadar yerli üretim alımları. Ayrıca alkollü ve alkolsüz ithal ürünlerine ödenen milyarlar.
Bunları iyice düşünüp de konuşmalı. Bir de tedarikçilere sormalı “bunlar olmasaydı ne yapardınız” diye.
Gazino boyutunda durum nasıl ?
Ülkenin geldiği başarı noktasında özellikle slot parkuru anlamında dünyanın ilk üç Avrupa’nın birinci sırasına yerleşen Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti destinasyonu; bu anlamda verilen toplamda servis ve hizmetler kalitesi anlamında bu sektörün içerisinde olan uluslararası kuruluşlarca takdir edilir bir hale gelmiştir.
Yollarda dolaşan araçlar, harcanan mazot, benzin, elektrik, su ve yapılan binlerce dakika pazarlama ve satış görüşmeleri…
Ayrıca sırf sadece bir müşteriyi getirmek için, perdenin gerisinde havayolu şirketlerine ödenen milyarlarca Türk Lirası.
Özellikle son yıllarda yapılmaya başlanan bu sektöre yönelik turnuvalar (poker ve tavla ) öyle bir noktaya geldik ki gelen turistlerin kişi başına harcadıkları para 7000 -10 Bin Euro arasındadır. Böylesi standardı yüksek, bir turist profilini yakalamak inanın çok zor bir iştir . Bazıları ile yaptığım birebir görüşmelerde, buraya sadece turnuvaya katılmak için gelmedikleri, adanın güzelliklerini de, tarihi ve kültürel mekanlarını, çarşı pazarını, gastronomisini keşfetmek istediklerini de tarafıma bildirmişlerdir.
Hal böyle olunca, bu turnuvaların süreleri minimum bir hafta ile on gün arasındadır, gelen insanların eleme usulü yapılan bu yarışmalara katılanlar, oyun dışında zamanlarını ülkeyi tanımakla geçiriyor. Mutlak süreçte böylesi yaratılan çarpan etkisinin de ekonomiye koydukları katkının iyi okunması gerekmekte.
Aslında burada söz konusu dönemlerde daha fazla kamuoyuna bilgi akışının sağlanması yaratılan hacmin daha fazla anlaşılır hale gelmesine sebep olacaktır. Normalde adamıza gelen turistin kalış süresi boyunca harcadığı para 700 $ civarındadır. Anlaşılacağı üzere gelen misafirin kalitesi anlamında KKTC dünya turizm segmentindeki yeri bugünkü anlamıyla iki yıldız gazino sektörü anlamında beş yıldızdır.
Bu arada aklıma gelmişken, Casinolardan alınan sene sonu lisans, imtiyaz ücretleri dolayısıyla devletin kasasına giren para yaklaşık 25 milyon $ civarındadır. Bu öylesine büyük bir rakamdır ki, ülkemiz bu rakamı sadece turizm sektörünün gelişimi ve pazarlaması için harcasa inanın üç yılda adanın kabuğu değişmeye başlayacaktır.
Bilinçsiz açıklamalar sektöre zarar veriyor.
Özellikle son zamanlarda yine farkındayım ki bazı siyasilerimiz, konunun detayını bilmeden şans oyunları sektörünü baltalamaya yönelik açıklamaları yapmaktadır.
Keşke aramızda alternatif ve veya tamamlayıcı turizm modelleri yaratacağımız birkaç tane daha şans oyunları sektörü gibi yaratılan bir hacim olsa.
Ancak yıllar içerisinde turizm sektörünü bir devlet politikası yapamadığımızdan dolayı hem de ulaşımda yaşanan zorluklar ve devletin tanıtma ve pazarlamaya yeteri kadar ilgi göstermemesinden dolayı turizm sektörümüz daha büyük başarılara imza atamıyor.
Dünya ile özellikle de güneydeki dev Casino ve onun branşları ile yarışan şans oyunları ve eğlence turizminin kıymetini iyi bilip ona göre konuşmak çok daha doğru olacaktır.