Kuzey Kıbrıs’ta trafik kazaları artarak devam ediyor ve hepimizi üzen can kayıpları yaşanıyor…
Ayrıca her yıl yüzden fazla insan sakat kalıyor…
Kazaların ezici bir çoğunluğu dikkatsizlikten, aşırı süratten, alkollü araç kullanımından ve direksiyon başında ‘cep telefonu’ ile konuşulmasından meydana geliyor...
İnsan polisin yayınladığı trafik suçlarıyla ilgili rakamlara baktığı zaman tehlikenin ne boyutta olduğunu anlamakta zorluk çekmiyor...
Hemen her 5 araçtan bir tanesinin sürücüsü trafik suçu işliyorsa ve ilk sırası sürat alıyorsa bunun üzerinde ciddiyetle durulmalıdır…
Trafik suçlarına yönelik önlemler çerçevesinde ciddi yasal önlemlere ihtiyaç vardır…
Eğer ölümlü bir trafik kazasıyla ilgili dava ancak 6 yılda tamamlanıyorsa…
Ve suçlu olduğu tespit edilen sürücüye, ruhsatsız ve sigortasız olduğu halde sadece 30 ay hapislik cezası veriliyorsa, yüce meclisin bu konu üzerinde ciddiyetle durması şarttır…
Ne var ki; artan suçlar karşısında hiç kimse kılını oynatmıyor...
Trafik suçlarına ilişkin yasa değiştirilmiyor...
Polis; personel ve teknoloji yönünden güçlendirilmiyor…
İçiniz rahat mı?
Trafik kazalarından dolayı bu yıl içinde çok sayıda insanımızı kaybettik...
Bunların bir kısmı aşırı sürat ve alkollü sürüşten kaynaklandı...
Bir kısmı ise tamamen ihmal ve dikkatsizlik yüzünden...
Araç kullanırken yan koltuktan cep telefonunu almaya çalışan ve bu esnada yolun karşı şeridine geçerek kaza yapan insanlar vardır...
Böylesi korkunç bir durum sonrasında ölümle neticelenen trafik kazalarında suçlu olanların bir kısmı için hala ‘tutuksuz yargılanması’ yönünde bir karar verilebiliyor...
İşte bu noktada herhangi bir siyasiden tepki gelmemesi, yasal boşlukların ortadan kaldırılması yönünde adım atılmaması çok dikkat çekicidir...
Peki bunun nedeni nedir?..
Umursamazlık...
Bilgisizlik...
Deneyimsizlik...
Siyasi çıkar meselesi...
Mutlaka bir nedeni vardır...
Ama en önemli neden siyasetin çok düşün seviyelere inmesidir...
Bilgisizlik, görgüsüzlük, yetersizlik ve sonuçta sessiz kalıp, cinayetleri görmezden gelmek...
Yanıt bekleyen soru
Şimdi vicdan sahibi tüm milletvekillerine sormak istiyoruz:
İçiniz rahat mı?..
Suçu olmayan insanların hayatına mal olan, yuvasını karartan olaylar karşısında ‘uygulanan yöntemi’ tasvip ediyor musunuz?..
Ölümlü bir kazayla ilgili davanın 2-3 yıl sonra sonuçlanması durumunda, sanığa verilebilecek en ağır cezanın 7 yıl hapislik olduğunu biliyor musunuz?..
Biliyorsanız, bunca zaman önlem almadığınız ve yasayı ‘AB ülkelerine göre’ yeniden düzenlemediğiniz için rahatsızlık duyuyor musunuz?..
Duyuyorsanız, bugünden tezi yok trafik suçlarına ilişkin yasayı değiştirirsiniz...
Trafik suçlarının artması bizim gibi sizleri de rahatsız ediyorsa; polis denetimlerinin ve teknolojik önlemlerin artırılması için hemen karar üretirsiniz...
Sadece memur maaşı ödeme becerisiyle devlet yönetilemez...
Bunu sizler de biliyorsunuz...
Ama gereğini yapmıyorsunuz...
KKTCnin dökülen Hastahanelerinde ‘ Bakımsız karanlık Yollarında ‘ Kara Dumanlı zehirli Havasında ‘ Yedeğimiz Hastalıklı Hayvan Etlerindn ‘ Ek olmayan Mesailerden ‘ Sahtekarlıklardan ‘ yolsuzluk ve Usulsüzlüklerden
Yönetilemeyen KKTCde gerçekten Şikayet edenimiz mi var yani ? 13. Maaşları alanlar Rum Mülklerini Yağmalayıp Satanlarımız mı Yollara Solaklara dökülüp Meclis kapılarını katacaklardır acaba ? Örtülü Ödenekleri alanlar ve verenler mi Gerçekten KKTC düzeninden şikayetçidirler ? 41 yıldır böyle geldik 41 kere maşAllah KKTC ile 41 yıl daha böyle Gidilemez mi yani ?