Kıbrıs’ın kuzeyinde son iki yıl içinde ilginç gelişmeler yaşandı…
Bunlardan biri ‘sahte reçete’, diğeri ‘sahte diploma’ olayı…
‘Sahte reçete’ duruşmalarının başlaması ve sonuçlanması 100 yıla kadar uzayabilir…
‘Sahte diploma’ meselesinde ilk duruşma aşamasındayız…
Tümünün sonlanması da 100 yıl alır mı?..
Olabilir…
Burada önemli bir sorunu görmezden gelemeyiz…
‘Sahte diploma’ soruşturması, okul sahiplerinin polise başvurusuyla başladı…
Ama ondan daha da önemlisi, YÖK’ün denklik vermediği üniversitelerdir…
Kimse bu sorunu ele almıyor, denklik verilmeyen okullardan mezun olan gençlerin geleceği düşünülmüyor…
Gençler; denkliği olmayan bir okulun verdiği diploma ile bugün Türkiye’de dahi iş alamıyorlar…
İşsiz kalan gençler bunalıma sürükleniyor, aileleri de bunun acısını yaşıyor…
“Biz bunca parayı çocuğumuzun geçersiz bir diploma alması için mi harcadık?” diyorlar ve kendilerini umutlandıracak bir adımın atılmasını istiyorlar…
Ne var ki; denkliği olmayan okullardan mezun olanlar için yapılacak hiçbir şey yoktur…
Türkiye’de bazı işletmeler, KKTC’nin diploması için denklik istemeyebilir…
İşte bu bir avantajdır…
Veya şans yakalamaktır…
Yok, eğer iş için başvurduğunuz firma sizden denklik istiyorsa o zaman bir barak soğuk su içip oturacaksınız…
Nereden bakarsak bakalım kabul edilemez ve sürdürülemez bir durumdayız…
Ama KKTC yönetimi bu gerçek karşısında herhangi bir önlem almaya yanaşmıyor, bir yerde öğrencilerin geleceğinin karartılmasına göz yumuluyor…
Uluslararası denetimlerin dışında kalmanın avantajı olarak mı görülüyor bu önemli sorun…
Eğer düşünce tarzı buysa yazıklar olsun…
Küçük bir ülkede onlarca üniversitenin olması ekonomiye önemli bir katkı olarak düşünülebilir…
Fakat; bu eğitim kurumlarının denetlenebilir ve kabul edilebilir olması şarttır…
Bunun dışındaki oluşumlar ne KKTC’nin eğitim sektörü, ne de ekonomisi için iyi değildir…
İtibarını ve güvenirliğini daha da zedeleyicidir…
Yasa dışılıkla suçlanmaya alışkın olabiliriz…
Ama eğitim için büyük paralar harcayan öğrenci ailelerine karşı günah işlemiş olmuyor muyuz?..
Onlara haksızlık ederek ve aldatarak ilerlemeyi başarı olarak görebilir miyiz?..
Cevabını siz veriniz…
Bir Zamanlar Özellikle zengin Ülke İngiltere’ye Yapmış Olduğumuz Gemiler Dolusu Muazzam Direk İhracatımız ile Başta Narenciye Patates Hellim ve Zeytinyağı İhracatımız Tavan Yapmıştı !
KKTCyi getirdiğimiz noktada Bu Günlerde ise Anavatan Türkiye’ye yarı fiyatına bile Her geçen gün azalan Narenciyemizi , Patatesimizi , Enginarımızı, Kara Altın Nar’ımızı Satamayıp Farelere Yem Yaptık ! TURİZMİ beceremeyip Gelen YATIRIMCIYI kapı dışarı ettik ! Bugün Kontrolsüz Devlet İstihdam’ları ile de Şişirdiğimiz Memur Maaşlarını bile Ödeyemeyen Devletimiz Her Ay Katmerlenerek artan Milyarlarca Liralık Borçlanmalarla Ancak Maaşları ödeyebilmekle ayakta durmaya çalışıp Uzatmaları oynuyor !
Güzelim Ülkemizin Bu Noktaya Gelişinin Gerçek Nedenini Bir Bilen Var Mı Acaba ?
Var...
Tembellik...