banner564

Tefeci mi? Halkı gözetmek mi? 

Yeni ekim dönemine başlama hazırlığı yapan çiftçilerin açıklamalarını okuduk. Tümü, yeni ekim dönemine rekor akaryakıt fiyatları ile girmekten dert yandı. Maliyete önemli girdi olan akaryakıttaki bu zamlı fiyatlar, hali ile tarımsal üretimdeki fiyat artışını tetikleyecektir. Dolayısı bir önceki yılın Eylül ayına göre enflasyonun,  % 81 olduğu Kuzey Kıbrıs’ta bu, enflasyonu daha da tetikleyecektir. Hele Türkiye Cumhuriyeti, “Veri Yönetişim ve İstatistik Genel Müdürlüğü, Anketler ve Endeksler Müdürlüğünün “ piyasa aktörleri temelinde yaptığı ve ekonomim. com da yayınlanan anket sonucuna göre; katılımcıların 12 ay sonraki ABD Dolar kuru beklentisinin, 38,64 TL olacağına dair öngörü sonucunu okudum.  Yakın gelecek için bu, bizi endişelendirmelidir. Kuzey Kıbrıs’ta,  yaşamın her alanındaki enflasyonu varın siz düşünün. Bunun ağır sonuçları halkı daha da yoksullaştıracaktır. 
Böyle bir hal içinde iken KKTC Meclisinde, Ana Muhalefet Partisi Başkanı Sayın Tufan Erhüman, akaryakıt fiyatları ile ilgili çarpıcı bir açıklama yaptı. Buna göre son 21 gün içinde UBP ağırlıklı DP, YDP Hükümeti, akaryakıt üzerindeki Fiyat İstikrar Fonu (FİF) vergisini, %571 oranında artırdı. Buna göre. 
22 Eylül 2023 tarihinde 84 kuruş olan FİF, 12 Ekim 2023’te 564 kuruşa çıkartıldı. Bu 21 günlük süre içinde FİF, 29 Eylül 2023’te; 84 kuruştan, 175 kuruşa.  8 gün sonra, 6 Ekim tarihinde,  353 kuruşa.  6 gün sonra ise, FİF;  564 kuruşa çıkartıldı. Yani 21 gün içinde rekor üstüne rekor tazeledi akaryakıt vergileri. Böylece çiftçiler, yeni sezona rekor akaryakıt fiyatları ile girdiler.
Sayın Erhüman’ın bu açıklamasına Ekonomi Bakanı Sayın Amcaoğlu’nun verdiği cevap ise gerçekten çok üzücü idi. Çünkü Sayın Amcaoğlu, akaryakıta Güney Kıbrıs’tan talep artışı olduğunu, bu kararı bu nedenle aldıklarını ifade etti. Peki,  Fiyat İstikrar Fonundaki artış, Güneyden gelen talebi düşürdü mü? Eğer bu önlem, talebi dizginleyerek enflasyon dalgasını kırmak mantığına dayalı olsa idi, bu alanda düşüş olması gerekirdi. Ama olmadı. Çünkü Güneyden gelen talep artışını tetikleyen esas etken, kur farkı ve TL’nin, EURO karşısındaki değer kaybıdır. Bu nedenle bu fahiş vergi artışının dayandığı temel mantık, bir tefeci gibi enflasyondan daha fazla vergi geliri almaya dayalıdır. Bu fırsatçı mantık kimi eziyor? Halkı ve ekonomiyi. Devlet, enflasyondan yararlanmak isteyen fırsatçılar gibi, hareket edemez. Zira bu ağır enflasyon koşullarında, enflasyonu dizginlemek ve geriletmek, hükümetin öncelikli görevi olması gerekir. Yani devlet, 19. Yüzyıl tefeci mantığı ile hareket etmemelidir. Üstelik Sayın Bakanın bu açıklaması, bu hükümetin mantığının, esas hizmet etmesi gereken kendi halkının taleplerini değil, ama kendi yurttaşı olmayan insanların talep ve ihtiyaçlarını belirleyici aldığını göstermektedir. Zaten bu hükümet, kendi halkının ve seçmeninin son seçimlerde ortaya koyduğu iradeyi kendi eli ile yok sayarak kuruldu. Dolayısı ile bu anlayış, kendi insanı ve ekonomisinin enflasyon altında ezilmemesi konusunu öncelikli mesele olarak ele alamaz. Bu tutumla aynı zamanda, enflasyondan  altın dökmeyi amaçlayan tüm fırsatçılara da cesaret verir.. Çünkü fırsatçılığı maharet sayan, başka fırsatçıları denetleyemez.
Üstelik Orta Doğu’da meydana gelen Filistin-  İsrail savaşı;  Rusya – Ukrayna savaşının tetiklediği petrol ve gaz fiyat artışlarını daha da tetikleme potansiyeli taşıyor. Fiyat İstikrar Fonuna dönük bu ölçüsüz zamlar, döviz kurunun 2024 içinde artacağı gerçeği ile enflasyonu tetikleyecektir.  Yükselecek enflasyona yönelik, kendi halkını korumak için dalga kıran oluşturmayı düşünmeyen anlayış, “ ne milli, nede yerli” olabilir. Çünkü esas olan, kendi insanın yaşam kalitesini ve ekonomisini gözetmektir.
 

YORUM EKLE
YORUMLAR
Turkish power
Turkish power - 1 yıl Önce

Yahudiyi mi kastettin

banner608

banner473