Cuma günü Cumhurbaşkanı Sayın Ersin Tatar’ın, AB Dışilişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Sayın Josep Borrel Fontelles ile görüşeceği açıklandı. Bunun açıklamasını yapan Sayın Dr Berna Çelik Doğruyol; görüşmenin “ AB ile ilişkiler, Hellim ve Aşı “ üzerinde gelişeceğini ifade etti. Bu üç başlık önemli. Ancak merak ettim. Cumhurbaşkanlığı Güneyin, Yeşil Hat Tüzüğünde yapmaya çalıştığı değişiklikleri önemli saymıyor mu? Güneyden yapılan açıklamalarda Yeşil Hat Tüzüğünde değişiklik yapıp, Baf ve Larnaka Havaalanlarından Kıbrıs’a giren, AB dışındaki ülke vatandaşları ile Brexit nedeni ile İngiltere yurttaşlarına Kuzeye geçme yasağı uygulanacağı ifade edildi..
Bu tamamen Yeşil Hat Tüzüğüne aykırıdır. Bunun da Aşı ve Hellim kadar önemi vardır. Ayrıca Mali Yardım Tüzüğü de konular arasında sayılmadı. Neden yok? Aşı konusu var. Doğru. Bu konuda, daha önce yapılan antlaşmalara göre, AB’nin Kıbrıs’a vereceği aşıların %25’ini Kıbrıs Türk Toplumuna verilmesi konusu vardı. Ama verilmedi. Bunun ve Hellim’in gündem yapılması yerindedir.
Ancak Mali Yardım Tüzüğü kapsamında AB mali desteğini de ele almak gereksiz mi? Çünkü AB tüm üye ülke ve toplumlara Pandemi nedeni ile mali desteği artırdı. Ama Kıbrıs Türk Toplumuna dönük mali desteği sanki Pandemi yaşanmamış gibi ayni tuttu. Bu doğru değildir.
Çünkü AB, Yeşil Hat ve Mali Yardım Tüzüklerini 24 Nisan 2004 Referandumunda EVET diyen Kıbrıs Türk Toplumunun ekonomisinin Güneyin ekonomisine yakınlaşması amacı ile gündeme getirdi.
Şimdi bu temelden biri olan Yeşil Hat Tüzüğünü Güneyin bağnazlarının turizm ve diğer alanlarda Kıbrıs Türk halkının gelişmesini engellemek için tek taraflı değiştirmesi kabul edilemez. Ayni şekilde AB nin de Pandemi nedeni ile ekonomisi ağır darbe alan Kıbrıs Türk Toplumuna bu zor zamanda, Mali destek vermek noktasında, Pandeminin ekonomiye yaptığı yıkımı göz ardı etmesi de kabul edilemez.
Dolayısı ile bu iki konu aşı ve hellim gibi önemlidir. Ancak bu iki konu spesifik olarak duyurulmadı. Buna dönük savunma, bunlar AB ile ilişkiler temelinde ele alınacak olabilir. Ancak Hellim ve Aşı da AB ile ilişkilerle bağlantılıdır. Ama bu ikisi spesifik olarak ifade edildi, Üstelik Cumhurbaşkanlığı bunlar olmamış gibi davranıyor. Neden?
Yeşil Hat Tüzüğüne dönük Güneyde atılmak istenen bu gerici adımlara, Cumhurbaşkanı Sayın Tatar ve AB Yüksek Temsilcisi Borrel karşı çıkmalıdır. Üstelik bu tek taraflı kısıtlayıcı adım, “ Kıbrıs Cumhuriyeti “ İsrail ve Yunanistan arasında, aşı belgesi ile karşılıklı seyahatlara dönük antlaşmalar yapılan bir zamanda atılıyor. Art niyet net olarak ortaya çıkıyor.
AB ‘nin kendi içinde aşı pasaportu ile serbest dolaşımı gündeme aldığı bu aşamada, Kıbrıs’ın iki tarafı arasında kurallara bağlı olarak insan ve mal dolaşımını serbest kılan Yeşil Hat Tüzüğü bağlamında Pandemi nedeniyle kesintiye uğrayan serbest geçişlerin ne zaman ve nasıl yeniden başlayacağına dair Sayın Josep Borrel Fontelles, iki tarafa da soru sormalı ve bir politika gelişmesine teşvik edici olmalıdır. Cumhurbaşkanı Sayın Tatar, Yeşil Hat Tüzüğüne dönük, Güneyin bağnazlarının getirdiği tek taraflı müdahaleyi görüşmede gündeme getirmelidir. Aksi yakın gelecekte acı ile anılacak olay olacaktır. Tıpkı ABAD kararları gibi.
Tatar, Borrel ve Yeşil Hat Tüzüğü
- 04 Mart 2021, 09:37
- 182
YORUM EKLE
Yorumunuz Onaylanmak Üzere Gönderildi
YORUMLAR
Kış kisligini pust pustlugunu yalaka yalakaligini zangoç zangoclugunu yapmadan duramaz