banner564

Tassos ve Nikolas

   Kıbrıs Cumhuriyeti’nin kuruluşu öncesinde, İngiltere’nin, Ankara ve Atina’daki hükümetlerle yürüttüğü gizli pazarlıkların perde arkasını yıllar önce Londra’da kamuoyuna açıklanan‘Gizli belgelerde’ okumuştum...

   İngiltere’nin Atina Büyükelçisi, Yunan hükümeti nezdindeki girişimleri sırasında sık sık şu uyarıyı yapıyormuş:

   “Aman papaz duymasın...”

   Yani Makarios...

   Peki neden duymasın?..

   Çünkü; Makarios ‘anlaşmanın içeriğini öğrenirse bir şekilde bozguna uğratır” endişesi vardı...

   Makarios, toplam 10 kişilik kabinede 3 tane Türk bakan istemiyordu...

   Garantörlüklere karşı çıkıyordu...

   O nedenle, İngiltere’nin, Ankara ve Atina ile yürüttüğü gizli pazarlıklar son ana kadar gizli kalmalı ve Makarios bir şekilde imzaya zorlanmalıydı...

   Neticede öyle oldu ve  anlaşmaya imza attı...

 

Makarios’un karşısında bir şahin

 

   Adaya döndüğü zaman Makarios’un karşısına genç bir şahin çıkarıldı...

   Kim biliyor musunuz?..

   Tassos Papadopulos...

   Adı bile, diğer Rumlardan farklı!..

   Normalde isminin tek ‘s’ ile yani Tasos olması gerektiğini bir Rum meslektaşımdan öğrenmiştim...

   Ama O’nun isminde iki ‘s’ vardı...

   Yani Tassos...

   Makarios adaya döndükten sonra Tassos’un isyanı ile karşılaştı..

   Genç bir avukat olarak her yerde karşısına dikildi...

   Baktı ki; bu ateş dinmiyor, kendisini genç yaşta bakan yaptı...

   Papadopulos, o yıllarda Kıbrıslı Türklere karşı hep düşman gözüyle baktı...

   “En iyi Türk, ölü Türk” sloganı ona aittir...

 

Ve ikinci Papadopulos dönemi

 

   Aradan yıllar geçti...

   Bu kez İngiltere’den daha çok, Kıbrıs sorunuyla ABD ilgileniyor...

   Tarafları çözüm konusunda cesaretlendirmek suretiyle müzakereleri başlatmak için yoğun çaba sarfediyor...

   Rum lideri Anastasiadis ile Cumhurbaşkanı Eroğlu’nun ‘Ortaç Açıklama metni’ üzerinde uzlaşıya varmalarının perde gerisinde ABD’nin baskısı vardır...

   Kıbrıs Türk tarafındaki siyasiler, sırf görüşmeler başlasın ve yarım asırlık sorun çözülsün diye ‘ortak açıklama metnine’ destek verdi...

   Güneyde ise, koalisyon ortağı DİKO hükümetten çekilme aşamasına geldi...

   DİKO’nun başında bu kez Tassos değil, oğlu Nikolas Papadopulos var...

   1960’lı yıllarda babasının izlediği ‘OHİ’ siyasetini aynen sürdürüyor...

   Rum egemenliğinin dışında hiçbir şeyi kabul etmiyor...

   Belli ki yaşananlardan hiç ders çıkarmamış...

   Yüzlerce insanın ölmesi, on binlerce insanın evsiz kalması...

   Güzel bir adanın kana bulanması O’nu ve aynı kafada olanları hiç değiştirmemiş...

 

Peki ne yapmalı?..

   Türk tarafı bilinen bu gerçeklere karşın, çözüm konusunda iyi niyetli davranışlarını sürdürmeli...

   Masayı terk eden taraf olmamalı...

   İnatlaşmak yerine, Kıbrıslı Türklerin de Rumların da haklarını koruyacak bir anlaşmaya destek vermeli...

   Ve en kısa sürede ikinci bir referanduma gidilmeli...

   Ama bu kez AB’ye de, ABD’ye de taahhüt imzalatarak:

   AB içinde ya tek Kıbrıs, ya da hiç...

     

  

canlı bahis - deneme bonusu veren siteler - bahis siteleri - kaçak bahis siteleri -

YORUM EKLE

banner608

banner474