banner564

Tarımda geleceğe dönük gelişmeler

 Tarımsal ürünler tüketici bakımından ele alındığında, bunların tazeliği, lezzeti, hijyenik kalitesi, vitamin, yağ, şeker, mineral madde içeriği ve fiyatı önemle dikkate alınır.
    Ancak bu niteliklerine önem ve tercih sırası, bugün için toplumlara göre değişiklik gösterir.
Halen baş döndürücü hızla gelişen iletişim olanakları nedeniyle çok yakın bir gelecekte tüketici istekleri bakımından da toplumlararası farkların kalkacağı ümit edilir.
Ülkemizde önemli bir yeri olan tarım kesiminin kalite ve miktar olarak üretim planlamalarında iç ve dış pazar istekleri dikkate alınmalı.
    Yaşanan dönemde gelişmiş ülkelerde mono kültür yani tek ürün üretiminden, üretim nöbetinin esas alındığı tarım modelleri üzerinde duruluyor. 
Bu yeni üretim modelinde daha az, hatta hiç kimyasal madde kullanılmaması, çevrenin kirletilmemesi, doğal dengenin bozulmaması ve elde edilecek tarım kökenli gıda maddelerinde insan sağlığına zarar veren kalıntılar bulunmaması ön plana çıkmaktadır.
Bu yeni görüş ve gelişmeler çerçevesinde önümüzdeki dönemde, münavebeli üretime geçilecek ve bunun sonucu olarak ürünler çeşitlenecek, ayrıca toprak aşınmasını önleyici tedbirler alınacak.
Yetiştiricilikte yüksek verimden çok, kalite üzerinde durulacak. Tarımsal üretimde kimyasal maddelerin kullanımı en aza indirilecek, çiftlik gübresi ve doğal maddeler kullanımı artacak.
    Gelişen dünyaya ayak uydurabilmemiz için şimdiden geleceğe dönük planlamaların yapılması ve böylece dış gelişmelere ayak uydurmamız gerekir.
    KKTC küçük bir ülke olup tarımda kullanılan arazi miktarı oldukça azdır, dağınık yapılaşma nedeniyle de sürekli daha da azalıyor.
Tarım arazilerinin büyük bir kısmında istikrarlı gelir elde edilemeyen tahıl yetiştiriciliği yapılır.
 Tahıl üretimi ise, devletin maddi desteğine rağmen küresel iklim bozulmasına bağlı olarak artan kuraklık nedeniyle zorla sürdürülebilmektedir.
Sulanabilen arazilerde ise, patates ve turunçgiller gibi elde edilen ürünlerin iç ve dış pazarlarda değerlendirilmesinde ciddi sıkıntılarla karşılaşılıyor.
Öte yandan nüfusumuzun az olması sonucu talep düşük, dış pazarlara açılma olanakları da sınırlıdır.
Sonuç olarak ülkemize özgü koşullar nedeniyle, tarımsal üretimin arz-talebe göre dengelenmesi beklenemez. Bu nedenle devletin ilgili kuruluşları üreticilere yol göstermeli.  
Bu çerçevede tarımsal ürünlerin geleceğe dönük gelişme ve hedefleri şöyle sıralayabiliriz:
-Ülkemiz çapında üretim planlaması yapılmalı,
-Toprak erozyonunun en az düzeye indirilmesine dönük çalışmalar yapılmalı,
-Yetiştiricilerin üretimde münavebe sistemini benimseyip uygulaması sağlanmalı,
-Doğal kaynakların kirletilmemesi için ticaret gübrelerinin bilinçli kullanımı sağlanmalı,
-Özellikle insan sağlığında ciddi sakıncalara sebep olan azotlu gübrelerin, gereksinimin üzerinde toprağa atılmamasına özen gösterilmeli;
-Bitki koruma ilaçlarının kullanımı en düşük düzeye indirilmeli, bitki zararlılarına karşı diğer mücadele yöntemleri tercih edilmeli;
Devletin parasal destek yardımları tarımın gelişimi ve çağdaşlaştırılması amaçlı verilmeli;
Çeşitli üretim dallarında randıman ve verimliliği artırıcı önlemler alınmalı. 

YORUM EKLE

banner471

banner473