Rum lideri Nikos Anastasiadis müthiş kurnaz bir politikacı...
Bizimle istediği gibi dalga geçiyor...
Özellikle ‘Enosis’ kutlamasına ilişkin meclis kararı üzerine söyledikleri çok etkileyici!..
Meclis kararının geri alınmasını isteyen bizim tarafa müthiş bir yanıt veriyor:
“Ne yani tarihi mi değiştireyim...”
Adam haklı...
Tarih değiştirilemez...
Yaşananlar neyse odur...
Enosis mücadelesi tarihin bir parçası değil midir?..
Makarios’un Başpiskopos olur olmaz başlattığı bir mücadeledir Enosis...
Ve bu mücadele 1950’den bu yana kesintisiz devam ediyor...
Anastasiadis bunları elbette değiştiremez...
Ama Enosis yüzünden işlenen katliamları her ne halse tarih derslerinden çıkartıyor...
Rum çocuklarına Aralık 1963’te başlayan ve 1974’e kadar devam eden silahlı saldırılardan hiç söz etmiyor...
Bunlar tarih değil midir?..
Küçük Kaymaklı ve Tahtakale saldırıları?..
Taşkent (Dohni), Ayvasıl, Atlılar, Muratağa ve Sandallar katliamları?..
Bunları içermeyen bir Enosis tarihi olabilir mi?..
Tarihi değiştirmesini istemiyoruz...
Yeter ki tarihi bir bütün olarak ele alsın...
Yeter ki; doğrusuyla, yanlışıyla tüm gerçekleri yeni nesillere korkmadan anlatabilsin...
Özür dilemesini de bilsin...
15 Temmuz’da ne oldu?..
Kıbrıslı Türklere mesaj gönderirken “Tarihi mi değiştireyim?” diyen Anastasiadis’e, geçtiğimiz yıl içinde 15 Temmuz’un tarih kitaplarından neden çıkarıldığını kim soracak?..
Haberiniz olsun cesur biri aranıyor!..
“Ey Anastasiadis... Tarih kitaplarından 15 Temmuz’u niye çıkardın?..”
Tarihi değiştirmek istemiyorsan, faşist Cunta darbesini niye saklıyorsun?..
Üstelik 40 yıl süreyle okullarda okutulan bu faşist darbeyi sen neden iptal ediyorsun?..
Bunu iptal etmek, tarihi değiştirmek değil midir?..
Neyse Eoka’yı, Enosis’i bırakalım da güzel bir Pazar gününde mangalları yakıp seçimleri konuşalım...
Temmuz, Ağustos, Eylül...
Olmadı Ekim, Kasım, Aralık...
Ocak, Şubat, Mart ayları soğuk olur...
En iyisi Nisan, Mayıs, ya da Haziran...
Her derdin ilacıdır zaman...
Nasıl olsa gelen ağam, giden paşam...
Suç akıncıda hala masaya dönmeyi düşünüyor.Rum tarafının söydiklerini hiç mi duymuyor?rumlarla muhatap bile olmaması gerekiyor.onlar yollarını enosis'le çizdi biz Türklerle alay ediyorlar.niçin hala rüyada imiş gibi hareket ediyor.54 senedir Kıbrıs Türklerine rumlarmı yardım ediyordu?yeter artık tuttuğu yol Kıbrıs Türk'ünü felakete götürüyor ve hala göremiyor.şu andan itibaren en iyi kararı istifa etmesidir.