Müzakerelerin nasıl koptuğunu herkesin öğrenmesi şarttır...
Bunun için de uzun zamandan beri toplantılarda konuşulanlar hakkında pek ayrıntıya girmeyen Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın, önceki gün Crans Montana’da yaptığı açıklamaları okumak yeterlidir...
Diyalog TV bu açıklamaları Cumhurbaşkanı’nın sesinden defalarca yayınladı...
Yayınlamaya da devam edecek...
Çünkü Rumların gerçek niyetini öğrenmek için bundan daha önemli bir kaynak bulunamaz...
Türkiye’nin önemli açılımlar yaptığı halde garantiler ve asker konusunda ilk günden itibaren milim gerilemediklerini anlatıyor...
Bunun dışında mülkiyetle ilgili gerçek niyetleri deşifre ediyor...
Toprak tavizi olarak verilecek bölgelerin dışında kalan yaklaşık 17 bin ev sahibinin huzursuz, ekonomimizi darmadağın edecek tuzaklar hazırladıklarını söylüyor...
Değirmenlik’ten Yeniboğaziçi’ne kadar alanları içeren bir toprak düzenlemesi talep ettiklerini vurguluyor...
Maske düştü
Bunun özeti ‘infaz politikası’ olarak değerlendirilebilir..
Sadece Türkiye’yi değil, Kıbrıslı Türkleri de adadan topyekün söküp atacak, perişan edecek bir çözüm istiyorlar...
Bu siyasetin başını da Anastasiadis’ten daha çok Yunanistan’ın çektiği artık gözler önündedir...
Her fırsatta Ankara’yı suçlayanların bu sahte siyasetini artık herkes deşifre etmelidir...
Kıbrıslı Türkler; çözüm isteyen de istemeyen de; sağcısı da solcusu da, bu büyük tuzak karşısında tek ses vermelidir...
Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri ile AB yetkililerinin gerçekleri açıklaması için girişimler yapılmalıdır...
Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ‘Bir ordu ile değil’ ama müzakereci Nami’yi de yanına alarak Avrupa turuna çıkmalı, gerçekleri anlatmalıdır...
İçte huzur istiyoruz
KKTC hükümetinin tanıtım kampanyası yürütecek, etkili propaganda yapacak profesyonel ekipleri yoktur...
Amatör bir organizasyonla tanıtım kapmanyasına girişmesi beklenemez...
Fakat hiç olmazsa halkımızı huzursuz eden basit sorunların çözümü için harekete geçilmelidir...
Buradan açık ve net bir şekilde, hepimizin birçok konudan rahatsızlık duyduğunu aktarıyoruz...
Yollarımız güvenli değildir...
Polis denetimleri yeterli olmadığı için yasa dışı faaliyetler gittikçe artıyor...
Kontrolsüz ülkede silahlı ve bıçaklı suç elemanları dolaşıyor, insanları huzursuz ediyor...
Sabah 04.00’e kadar devam eden müzikli eğlenceler yüzünden insanlarımız kalp krizi geçiriyor...
Denetimsiz sebzeler, meyveler, etler ve diğer gıdalar yüzünden sağlığımız bozuluyor...
Hemen her alanda yanlış işler yapılıyor...
Bunlarla ilgilenmek ‘ülke yönettiğini iddia edenlerin’ ana görevidir...
Sıkıntı varsa, o zaman erken seçime gidilmeli, iş yapabileceklerin önü açılmalıdır...
İyi pazarlar...
