Rum lideri Nikos Anastasiadis bizleri hayal kırıklığına uğratmaya devam ediyor...
AB liderlerine konuşurken, O’nun bir demokrasi hayranı, insan haklarına saygılı bir lider olduğunu düşünürsünüz...
Her fırsatta ‘AB hukukundan’ söz etmesi nedeniyle, Avrupa’nın tüm kurallarını uyguladığı yanılgısına kapılırsınız...
Ama öyle değil...
Anastasiadis, hala ‘iki yüzlü’ bir siyaset uyguluyor...
Brüksel’de Avrupalı...
Lefkoşa’da ırkçı...
Gerçekten çok üzücü bir durum...
Bu kadar acı...
Bu kadar kayıp...
Bu kadar zarar sonrasında dahi değişmeyen bir ırkçı politikayı sürdürüyor Anastasiadis...
Peki neden?..
Güney’deki sistem bunun üzerine kurulduğu için...
Yunanistan’ın direktifleri bu yönde olduğu için...
Felaketten başka birşey getirmeyen bu ırkçı politikayı hala sürdürüyorlar...
Somut örnekler var
Ne mi yapıyorlar?..
Okulda küçük çocukların beyinlerine sürekli Türk düşmanlığı aşılıyorlar...
Güzel ülkemizin 20 Temmuz 1974’te ‘Türk istilası (!)’ sonrasında kana bulandığını, 200 bin insanın evlerinden, köy ve kentlerinden edildiklerini, yüzlerce Helen’in öldürüldüğünü ve kayıp olduğunu öğretiyorlar...
Peki Türk askeri neden Kıbrıs’a çıktı?..
Ona hiç değinmiyorlar...
Eskiden, hiç olmazsa 15 Temmuz 1974’teki Yunan darbesinden de bahsediyorlardı...
Hatta Kıbrıs tarihiyle ilgili derslerde buna “Büyük İhanet” diyorlardı...
Ne var ki; Anastasiadis bu yılki eğitim müfredatından bunu da kaldırdı...
Faşist Yunan Cuntası’nın yaptıklarını gizlerken, ‘Özgürlük mücadelesini (!)’ ön plana çıkardı...
Özgürlük Mücadelesi ne demek?..
Türk işgaline (!) karşı savaşmak...
Türk işgali (!) yüzünden ‘ata yadigarı topraklardan’ uzakta kalmak...
Dini yerlerin tahribatı...
İnsan haklarının (!) ayaklar altına alınması...
Yazık ediyorlar
Bu yanlış ve gerçek dışı siyaset nedeniyle gerçekten kendi çocuklarına ve gençlerine karşı büyük bir kötülük yapmış oluyorlar...
Türk düşmanlığına dayalı bu kötü siyaset nedeniyle Kıbrıslı Türkleri ürkütüyorlar...
Barışa giden yolu dinamitliyor, geleceğe yönelik korku salıyorlar...
Kıbrıslı Türklerin iyi niyetli tüm girişimlerini bertaraf ediyorlar...
Üstelik tüm bunları AB’nin gözüne bakarak yapıyorlar...
Son zamanlarda, Rum siyasetinin sözcülüğünü yapan AB Komisyonu Başkanı Jean- Claude Juncker’den cesaret alarak ırkçı politikaları daha da ileri taşımakla, Türkiye’nin çözüm konusundaki kararlılığına, olumsuz bir karşılık vermiş oluyorlar...
Gerçekten bu tavırlarıyla çözüm umutlarımızı yok ediyorlar...