Güneydeki yönetimle bir anlaşma yapmak amacı ile, şimdiye kadar tanınma talebinde bulunmadık .Fakat yarım asırdan beri sürdürülen müzakerelerde, Rumların yönetim gücünü bizimle paylaşmak istemediği kanıtlandı.
Bu nedenle, anavatan Cumhurbaşkanımızın BM’deki konuşmasında, tüm ülkeleri KKTC’ni tanımaya davet etmesi isabetli oldu.
Emperyalistlerin güdümünde olan BM ve AB’nin, sırf Türkiye’yi doğu Akdeniz’de etkisiz duruma getirmek amacı ile, Rumları temsil eden yönetimi, Kıbrıs cumhuriyeti kabul etmesi, federasyoncuların dilinden düşürmediği ‘Uluslararası hukuka’ aykırı değil mi?
Gerçekte Rum yönetimi ‘Sahte Kıbrıs Cumhuriyeti’dir. Bazı batılı devlet adamları da Rum yönetiminin, siyasi nedenlerle K.C kabul edildiğini itiraf etmektedir.
Rumların bizi ortak yönetimden atması sonucu, halkımızın yönetsel ihtiyaçlarının karşılanması amacı ile, kendi yönetimimizi kurmak zorunda kaldık.
Biz, Rumlar gibi yalan söylemeyip, Kıbrıs Cumhuriyeti olduğumuzu ve tüm adayı temsil ettiğimizi ileri sürmüyoruz. Devletimizin sadece Türkleri temsil ettiğini ifade ediyoruz.
‘Devlet belirli bir insan topluluğunun, belirli bir toprak parçası üzerinde egemenlik sağlamasıyla oluşan ve hukukî kişiliğe sahip, devamlı bir teşkilâttır. Bu tanıma göre, devlet olmak için üç unsur gerekir:
Ülke denilen bir toprak parçasının olması, toprak parçası üzerinde yaşayan bir insan topluluğunun bulunması, Toprak parçası üzerinde yaşayan insanların o toprak parçası üzerinde egemenliğinin olmasıdır.
Bir tüzel kişilik olarak soyut bir varlık olmakla birlikte, devletin yukarıda sayılan üç unsurundan başka, resmî dil ve bayrak gibi somut sembolleri de vardır.
Genel olarak bir örgütlenmenin devlet olarak nitelendirilebilmesi için, egemen olmak ve bu egemenliğin diğer devletler tarafından kabul edilmesi veya tanınması önemlidir. Ancak ,‘tanınmak’ şart değildir. Tanınma, sadece uluslar arası alanda diğer ülkelerle ilişki kurmak için gereklidir.
İşte bu nedenle, ABD’nin Colorado eyaletinde Kıbrıslı Rumların 2012 yılında açtığı ‘Toumazu davasındaki, mahkeme kararında:’ ABD tarafından tanınmasa da KKTC Cumhurbaşkanı, Başbakanı, Yargısı ve kurumlarıyla demokratik bir devlettir’ açıklaması yapıldı.
Ülkemizin istenilen düzeyde başarılı yönetilemediği gerçektir. Fakat bizden çok daha kötü yönetilen, tanımış devletler vardır.
KKTC’nin tanınmaması, çeşitli şekillerde zarara uğratılmamıza ve çözümsüzlüğe sebep olmaktadır.
Karşımızdaki gerçeklere rağmen, düşmanlarımızın bizi federasyon görüşmeleriyle müzakerelerde oyalamak istenmesinin nedeni, devletimizin tanıtılmasını önlemek, ambargolarla çökertilmemizi sağlamaktır. Ancak bu tezgaha boyun eğmemeliyiz.
Bizi ezeli düşman görmeyen ülkelere, yasal Kıbrıs cumhuriyetinin eşit kurucu ortağı olarak, devlet sahibi olmak hakkımız bulunduğunu hatırlatmalıyız ve bizi tanımalarını talep etmeliyiz.
Tanınmaya karşı çıkmak tarihi hatadır
- 25 Eylül 2022, 00:45
- 88
YORUM EKLE
Yorumunuz Onaylanmak Üzere Gönderildi