banner564

Tahammül sınırları daha fazla zorlanmamalı

  Kuzey Kıbrıs’ta işyeri açmak veya yatırım yapmak ‘cesaret işi’ değil, bir nevi deliliktir...
  Bırakın yüz milyon dolarlık yatırımları...
  Yüz bin liralık bir işyeri açmak bile deliliktir...
  Neden mi?..
  Çünkü bu ülkenin her adımında sorun vardır...
  Elektrik maliyetleri yüksektir...
  Suyu içilemez durumdadır...
  Yolları kötüdür...
  Devlet kurumlarında iş yaptırmak imkansızdır...
  En basit bir işlem için aylar, yıllar harcamak gerekiyor...
  Ulaşımında sıkıntılar vardır...
  Haberleşme sistemleri yetersiz ve çok pahalıdır...
  Öyleyse insan bu ülkeye neden yatırım yapsın, neden parasını tehlikeye atsın?..
  Neden durduğu yerde rahatını bozarak sinir hastası olsun?..
  Tartışmamız gereken en önemli konu bu ülkedeki bozukluklardır...
  Ve bunları düzeltmek için Türkiye ile Ekonomik Protokolün imzalanmasının beklendiğine ilişkin iddialar tümüyle geçersizdir...
  Ekonomik Protokol imzalandığı takdirde, memur maaşlarını borçlanmadan ödeyebilirsiniz...
  Ama en işlek caddelerde meydana gelen çukurları iki kürek çakıl ile kapatmak için mali desteğe ihtiyaç yoktur...
  Üzeri örtülmeden kum, çakıl taşıyan kamyonları durdurmak ve disipline koymak için Türkiye ile protokol yapmaya gerek yoktur...
  Yol kenarlarında biriken otları da Türkiye mi temizleyecek?..
  Bir insan, bir belediye, bir bakanlık, kendi evinin önünü temizlemiyorsa; ortada ciddi bir ihmal var demektir...
  Hemen bugünden başlayarak ilgili bakanlık ve daireler ortak bir karar alıp, halkımızı birçok konuda rahatlatma yönüne gidemez mi?..
  “Sevgili vatandaşlarımız, üzeri örtülmemiş kamyonlarla çakıl, kum veya eşya taşımak yasaktır. Bu kurallara uymayanlar, polis tarafından durdurulacak ve cezalandırılacaktır” diyemez mi?..
  Bunun takibi yapılamaz mı?..
  Ev ve işyerlerinde bidonların dışındaki yerlere çöp atılması yasaklanamaz mı?..
  İnşaat izinleri için bundan böyle Şehircilik, Planlama, Karayolları, Telekomünikasyon, Elektrik ve Su daireleri, Belediye temsilcisi tek bir çatı altında hizmet veremez mi?..
  Devlet kurumlarındaki başvuru dosyalarının en geç bir ay içinde sonuçlandırılması sağlanamaz mı?..
  En fazla cinayet, uyuşturucu ve tecavüz suçu işleyen yabancı ülke vatandaşlarıyla ilgili önlem alınamaz mı?..

Susuz yaşam olmaz
 
  Gelelim yine su konusunda...
  Dünyanın en komik ülkesi durumuna düştüğümüzü artık kabul etmeliyiz...
  Yıllardan beri kuyulardan çekilen sağlıksız, hatta tehlikeli suları kullanmak zorunda bırakılan insanımızı daha fazla ezmeye ve suzuz bırakmaya hiç kimsenin hakkı yoktur...
  Türkiye; dağları, denizleri aşarak buraya suyu getirdiğine göre, bunu artık musluklardan akıtmak devletin görevidir...
  Sade vatandaş olarak bizleri; şunun veya bunun ne kadar kazanacağı veya ne kadar kaybedeceği ilgilendirmiyor?..
  Kendi bünyesinde gerekli tasarruf tedbirlerini almayan ve hala popülüst yaklaşımlarla ‘olmayanı dağıtmaya’ devam edenlerin, tüm ülkeyi mahvetmesine daha fazla izin verilmemelidir...
  Susuzluk, devletler arasında savaş sebebi dahi olabiliyor...
  Kaldı ki bizim ayağımıza gelen içilebilir kalitede suyu incir çekirdeğini doldurmayan tartışmalarla denize akıtmak tek kelimeyle çılgınlıktır...
  İnsanımıza karşı saygısızlıktır...
  Bir insanlık ayıbıdır...
  Düzeltecekleri vaadiyle işbaşına gelenler, düzeltemiyor ve kendi gelirleriyle ayakta duramıyorsa, şapkayı alıp gitmesini de bilmelidirler...
  Bu saatten sonra artık hiçbir mazeret geçerli olamaz...
  Gerekirse hükümet vanalara el koyar ve bu dağıtımı Su İşleri dairesi aracılığıyla yapar...
  Parasını ödeyen kullanır...
  Şimdiki durumda tankerle gelen mikroplu suları tonu 10, bazen 15 liradan almak zorunda bırakılıyoruz...
  Bu mudur insanlık?..
  Bu mudur çağdaşlık?..
  
YORUM EKLE
YORUMLAR
Osman Hūrelli
Osman Hūrelli - 9 yıl Önce

Gardaş bunlar koltuk tan başka bir şey bilmez tek yaptıkları Benzine zam vatandaşı dilendirmeye çalışıyorlar
Böyle yönetim olmaz

Ahmet yeşilada
Ahmet yeşilada - 9 yıl Önce

Sizler bu doğruları yazdıksonra belki ilgililerin kulağına küpe olur tebrik ederim sn akar

Halil Anıldı
Halil Anıldı - 9 yıl Önce

Sizleri takdir ediyorum. Sürekli yazılarınızı okuyorum. Ağzınıza, yüreğinize, kalem tutan ellerinize sağlık. İyi ki varsınız. Doğruları yazan kalemlere ihtiyacımız var. Selamlar.

banner471

banner474