Yunanistan Dışişleri Bakanı Nikos Kocas; Kıbrıs sorununun çözümüyle ilgili müzakere sürecinin başlaması öncesinde New York’a giderek, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Ban ki Moon ile görüşmüştü...
Kendi ifadesine göre; görüşme sırasında, Genel Sekretere ‘Yunan tarafının’ şartlarını iletti...
Birinci şartı; 1960 anlaşmalarından kaynaklanan garantörlüklerin ortadan kaldırılmasıydı...
“Biz garantör üç ülkeden biri olarak bundan vazgeçiyoruz, Türkiye de vazgeçsin” dedi...
“Ben vazgeçtim, Türkiye de vazgeçsin” diyerek, aklınca aldatmaca yapıyor…
Şimdi hep birlikte düşünelim:
Yunanistan, garantörlükten niçin vazgeçiyor?..
AB’nin içinde olduğu için değil mi?..
Güney Kıbrıs da orada...
Ama Türkiye yok...
Üçüncü garantör ülke olan İngiltere’nin adada 2 tane askeri üssü var...
Onun için de bu saatten sonra garantörlüğün fazla bir önemi yok...
Yani üçten ikisi mutlu...
Türkiye’yi, uluslararası anlaşmalardan kaynaklanan bir haktan mahrum etmek suretiyle ‘Dolaylı ENOSİS’i gerçekleştirmek istiyor…
Böylesi bir oyuna gelmek için aklımızı kaybetmemiz gerekiyor…
Bizi adam yerine koymuyor
Yunanistan Dışişleri Bakanı Kocas garantiler konusunda Rum lideri Anastasiadis’ten daha fazla konuşuyor, daha fazla tehditler savuruyor…
Hatta bu konuda belge hazırlayıp AB ile BM yetkililerine iletiyor…
Dünkü Rum basınında yer alan bir habere göre; Kocas’ın son belgesinde yine garantiler konusu ele alınıyor ve Türkiye’nin garantörlükten çekilmemesi halinde adada kesinlikle çözümün olmayacağını, buna izin vermeyeceklerini belirtiyor…
Toprak ve haritanın görüşüleceği kritik Cenevre zirvesi öncesinde ortamı dinamitlemeye çalışıyor…
Ne büyük saygısızlık?..
Bizleri adam yerine koymuyor...
Bizlere söz hakkı vermiyor...
Tek güvencemiz olan Türkiye’yi adadan çıkarmak suretiyle, Rumların yönetimindeki devlet içinde bizleri azınlık statüsünde yaşatmayı hedefliyor...
Geçmişte büyük acılar yaşayan Kıbrıs Türk halkının haklı endişelerini hiç dikkate almıyor…
Birileri artık onu uyarmalı
Cenevre zirvesi öncesindeki bu durum, Kıbrıslı Türkleri doğal olarak endişelendiriyor…
Yönetim, AB, Vatandaşlık ve 4 Özgürlük konusunda büyük ölçüde uzlaşı sağlayan liderlerin önünde 2 kritik başlık kaldı…
Bir tanesi 7 Kasım’dan itibaren Cenevre’de ele alınacak…
Uzlaşı sağlanması halinde sonuncu başlığa; yani Güvenlik ve Garantilere geçilecek…
İşte Yunanistan’ın hedefi de son başlığa geçilmezden önce BM ve AB’yi, Türkiye’nin üzerine sürmektir…
İki lider, kendilerini ilgilendiren konularda uzlaştığına göre; sonuncu başlıkta Türkiye’nin karar vermesi gerekiyor!..
Türkiye; garantilerin iptalini kabul etmezse, çözümü bozan taraf olarak gösterilecek!..
Görüleceği gibi, senaryo çok kurnazca hazırlanmış!..
Ama yaratacağı tehlikeler hesaba katılmamış…
Birileri onu uyarmalı!..
Barış yapmak için yarım asırdır bu "eski ortak "muhatabımız ile görüşmeler yapılıyor .bir sonuca ulaşılamaması degişik zamanlarda değişik yorumlara neden olmuştur.ama hepsinin altında yatan gerçek neden rum iyi niyetle ve kalıcı bir barış yapmak niyetiyle masaya oturmuyor.barış olsa bile öyle bir barış olmalı ki niyetlerini (enosisi ) gerçekleştirmeyi engelleyecek maddeleri içermesin en kısa sürede de hiç bir engelle karşılaşmadan amaçlarına ulaşabilsin istiyorlar.