banner564

Suçlarda rekor üstüne rekor

   Bir ülkenin kalitesini, güvenirliliğini ölçmek için çok fazla araştırmaya gerek yoktur...
   Polis raporlarını inceler, kararınızı verirsiniz...
   KKTC, Akdeniz’in en güzel yerlerinden biridir...
   Bugün bozulmuş haliyle bile doğası dikkat çekicidir...
   Ne var ki; bizler bu ülkenin kıymetini bilemedik...
   Hala daha bilmiyoruz...
   Güzel olan ne varsa hepsini yok etmek için elimizden geleni yapıyoruz...
   Devletin Çevre Bakanlığı var, ama yetkileri yok denecek kadar azdır...
   İnşaat atıklarını bir kamyona yükleyip ormanlık araziye veya sahil kenarına bırakınız, kimse size “ne yapıyorsun be arkadaş” diye sormaz...
   Sorsa ne olur?..
   Belki ‘ufak bir para cezası’ talep edilir...
   Ama kimse parayı ödemez...
   Bugüne kadar para cezasını ödeyen oldu mu?..
   Veya kimlere ne kadar ceza verildi?..
   Eski Çevre Bakanı, bir TV programında, çöpleri toplamayan belediyelere ceza fatuası gönderdiklerini, fakat herhangi bir ödeme yapılmadığını itiraf etmişti...
   Belediyeler, öngörülen cezayı ödemezse veya üzerlerine düşen görevleri yerine getirmezse, sıradan bir vatandaşa kim, ne yapabilir?..
   Hiçbir şey...
   Meclis’te görüşecek bir tek yasa tasarısı bulamayan milletvekilleri neden bu konularla ilgilenmiyor?..
   Neden ‘el birliği ile’ çevre konusunda ağır cezalar öngören bir yasa hazırlamıyor ve geçirmiyorlar?..

Üçte biri suçlu
   Neyse, çevreyi bırakalım da ‘suçlara’ geçelim...
   Bir ülkenin ne kadar güvenilir olduğunu öğrenmek için polis raporlarına bakmanın yeterli olduğunu tekrarlayalım...
   KKTC polisi, önceki gün 5 saatlik bir operasyon gerçekleştirdi...
   Operasyon sırasında durdurulan 550 araç sürücüsünden 170 tanesine ceza yazıldı...
   Kimisi alkollü, kimisi ehliyetsiz...
   Çoğu aracın ruhsatı, sigortası, muayene belgesi yok...
   Direksiyon başına geçen basıyor gaza gidiyor...
   Bunca ölümlü trafik kazasına rağmen gerekli dersleri çıkarmamış bir toplum...
   Kuşkusuz bunda en önemli etken devletin yetersizliğidir...
   Devlet; yapması gerekenleri yapmıyor...
   Suçlarla ilgili yasaları Avrupa kurallarına göre düzenlemiyor...
   Ölümlü bir kazanın yargı süreci bazen 4 yıla kadar uzayabiliyor...
   Dikkatsiz ve süratli olduğu teyit edilen sürücüye ‘ölümlü kaza sonrasında’ sadece para cezası verilebiliyor...
   Halbuki; bir Avrupa ülkesinde böylesi suçun cezası 20 yıldan aşağı değildir...

Yollar bakımsız, güvensiz
   Kuşkusuz; trafik kazaları sadece sürücü hatalarından kaynaklanmıyor...
   Kuzey Kıbrıs genelinde yolların büyük bir bölümü güvenilir değildir...
   Şehir içlerinde olduğu gibi, ana yollarda trafik ikaz işaretleri yetersizdir...
   Trafik adacıkları ve yol kenarları ile orta refüjlerdeki uyarıcı boyalar silinmiş durumdadır...
   Çoğu borç içindeki belediyeler ‘kültür etkinliği’ yarışına girerken, sorumluluk alanındaki çöpleri toplayamıyor...
   Yeterince ilaçlama yapamıyor...
   Yaya geçitlerindeki ikaz işaretlerinin yok olduğunu göremiyor...
   Arızalanan trafik ışıkları haftalarca tamir edilmiyor...
   Bundan bir hafta kadar önce, yazımın sonunda bir uyarı yapmıştım...
   Girne-Alsancak yolunun Eziç kavşağında ışıklar iki haftayı aşkın süredir çalışmıyor...
   Burada hemen hergün kaza tehlikesi yaşanıyor...
   Kimin sorumluluk alanına girdiğin bilmiyorum...
   Girne Belediyesi mi, Elektrik Kurumu mu, Karayolları mı?..
   Her kim ise...
   O lambaları kim tamir ederse, plaketle ödüllendireceğimizi tekrarlamak istiyorum...
   Haydi göreve...
YORUM EKLE

banner471

banner474