banner564

Şubat sonrası ne olur?

  Kıbrıs sorununun çözümü için çok büyük çaba harcadık...
  Annan Planı’nı destekleyen bizler olduk...
  Ne var ki hem Rumların AKEL’i hem de Avrupa Birliği bizlere kazık attı...
  AKEL son dakika ‘evet’ten vazgeçti...
  Avrupa Birliği “hayır” diyenin cezalandırılacağını açıkladığı halde bunun tam tersini yaptı...
  Buna karşın Kıbrıslı Türkler, son 3 yıl içinde yeni girişimlere büyük destek verdi...
  Masaya ilk defa harita kondu...
  Garantiler ilk defa tatışma konusu yapıldı...
  Nikos Rolandis’in, Sayın Akıncı’ya dayanarak yazdıkları doğru ise; 40 bin Türk askerinin çekilmesini ve yerine sadece biner kişilik Türk ve Yunan askeri bulundurulmasını kabul ettik...
  Rumlar “sıfır asker, sıfır garanti” diyor ya...
  Yine Rolandis’in yazdıklarına göre; bin Türk askeri ve bin Yunan askeri varlığının 12 yılda sonlandrılmasını da kabul ettik...
  Ne varki; Rum-Yunan tarafı bunu da kabul etmedi...
  Bizim taraf masada müzakere yaparken, onlar bavullarını alarak Crans Montana’yı terk etti...
  Genel Sekreter Guterres’in Güvenlik Konseyi’ne sunduğu raporda Rum tarafını suçlayan tek kelime bulamıyorsak; bu tamamen Türk tarafının başarısız siyasetinin bir sonucudur...
  Crans Montana sonrasında yapılması gerekenleri yapmadığımız için Rumlar meydanı boş buldu ve bunun sonucunda Guterres’i baskı alına alarak istedikleri gibi bir rapor çıkardılar...

İyi hazırlık ne demek?
   
  Crans Montana müzakereleri sırasında ve sonrasında bizlere ‘B planından’ söz ediliyodu...
  Ama o planı göremedik...
  Tam tersi, Şubat 2018’den itibaren ‘iyi ön hazırlık’ yapılması ve yeniden müzakre masasına oturulmasından söz ediliyor...
  ‘İyi hazılık’ ne demek?..
  Rumların, siyasi eşitliğimizi kabul etmesi mi?..
  Yoksa Güzelyurt’un da içinde olacağı yeni bir harita sunmamız mı?..
  Başpiskopos Hrisostomos’u memnun edecek şekilde yüzde 18 ile 23 arasında bir toprak oranına razı olmamız, arıca dönüşümlü başkanlıktan vazgeçmemiz mi?..
  İyi hazırlık kimin tarafından yapılmalı?..
  Garantilerin tamamen sonlandrılmasını ve tek yanlı müdahale hakkının kalkmasını kabul edeceğimiz bir belge mi?..
  Kıbrıslı Türklerin; Helenizm’in yönetimindeki Kıbrıs Cumhuriyeti’nde ‘saygı gösterilecek’ azınlık olması mı?.. 
  Kıbrıs Cumhuriyeti’ne ‘yama olmamız’ demek, sonsuza dek azınlık statüsünde yaşayan ve hiçbir 
zaman yönetmeyen bir toplum olmak demektir...
  Böylesi bir durumda Kıbrıslı Türkler bu adayı kısa sürede terk etmek zorunda kalır...
  Öyleyse; Rumların yaptığı gibi ortaya kesin bir tavır koymamız gerekiyor...
  Hem Anastasiadis’e hem de AB’ye şunu söylemeliyiz:
  “Biz, siyasi eşitliğe dayalı bir ortaklık istiyoruz...”
  Cevabınız “Evet” ise yola devam...
  Yok “Hayır” ise, o zaman yeni bir sürecin başlaması ve boşuna zaman harcanması yanlış olur...
  Boşu boşuna ne halkımızı kandıralım...
  Ne de iç sorunlarımızı erteleyelim...

İstersek her şey mükemmel olur
 
  Bazı kişiler “çözüm olmazsa yanarız, biteriz” şeklinde görüş belirtiyor...
  Ama niçin ve ne şekilde yanacağımızı veya biteceğimizi söylemiyorlar...
  Adayı bölen bizler değiliz...
  Çözümü engelleyen de bizler değiliz...
  Öyleyse niye batacağız?..
  Niye biteceğiz?..
  Tam tersi dirilmek ve ileriye geçmek için çalışacağız...
  Bunu şimdiki sistemle başaramadığımızı çok net bir şekilde görebiliyoruz...
  Öyleyse sistemi düzeltip, çok hızlı bir şekilde gelişmenin yollarını bulacağız...
  Dünyada hiç kimsenin sahip olamadığı güçlü bir destekçimiz var...
  Savunma giderlerimizi Türkiye karşılıyor...
  Her yıl 60 bin kadar öğrencisini, bir milyona yakın turistini bize gönderiyor...
  Ulaşım sorunumuzu o çözüyor...
  Tüm yatırımları finanse ediyor...
  Cari bütçeye de yılda 300 milyon para akıtıyor...
  Daha ne yapsın?..
  Bizlere düşen, Türkiye’nin güçlü yardımlarını doğru bir şekilde kullanmak ve hem yatırımı hem de üretimi teşvik eden bir modeli uygulamaya koymaktır...
  Yatırımların artması halinde, Kuzey Kıbrıs’ın tüm sıkıntılarını ortadan kaldırmak olasıdır...
  Yapılması gereken bir başka şey de; çöplüğe dönen ülkemizi temizlemek ve katı kurallar getirerek 
çevreyi temiz tutabilmektir...
  Bunları başarmak zor değildir...
  İstek olursa, kısa sürede düzlüğe çıkabiliriz... 
YORUM EKLE

banner471

banner474