Ülkemiz artık öyle bir noktaya geldi ki; bazı sorunları sadece konuşarak çözemeyiz...
Hiç kimsenin konuşmalardan etkilendiği veya dersler çıkardığı yoktur...
Hatta ‘sorumlu makamlarda oturanlar’ söylenenlerin çoğunu dinlemiyor, ilgilenmiyor, merak etmiyor...
Çok önemli araştırmalar yaparak ortaya bazı sonuçlar koysanız bile; bunları ciddiye almıyorlar...
Hemen her kademede “En iyisini biz biliyoruz... Başkalarından ders almaya ihtiyacımız yok” anlayışının hakim olduğunu çok net bir şekilde görebiliyoruz...
Siyasetin bu yanlışı nedeniyle de küçük ülkemizde sorunların sürekli artmakta olduğuna tanık oluyoruz...
Hemen her kademede ciddi sorunlar vardır...
Mahkemelerin gündeminde binlerce alacak-verecek davasının bulunmasına karşın, yargıdaki eksiklerin giderilmemesi ciddi bir sorundur...
Bir süre sonra yargının çalışamaz hale gelmesi, adalet bekleyen insanların bu güzel ülkeden umudunu kesmesine yol açacak...
Bunu herkes kabul ettiği halde, bunca zaman gerekenlerin yapılmaması üzücü olduğu kadar düşündürücüdür de...
Üretici patlama noktasında
Sürekli gündemde kalan bir başka sorun ise üreticilerin sıkıntılarıdır...
Üretimin yeterince teşvik edilmediği veya üretilenlerin ambargolar yüzünden satılamadığı yönündeki şikayetler hiç gündemden düşmedi...
Fakat kaliteli üretim için gerekli önlemler konusu hep göz ardı edildi...
Bunların başında ise su sorunu geliyor...
Kaliteli sebze ve meyve üretimi için kaliteli su kullanılması gerekiyor...
Fakat; KKTC’de 5 yıl öncesine kadar sebze ve meyvelerin tamamına yakını, kuyu sularıyla yetiştirildi...
Hala bazı bölgelerde üretim kuyu sularıyla yapılıyor…
İçilmesi veya kullanılması sakıncalı, kirlenmiş, tuzlanmış sularla üretim yapılamayacağını kabul edip, içilebilir kalitede suyu elde etmenin yolları aranmadı...
Sonunda Türkiye buraya deniz altından döşenen borularla içilebilir kalitede su getirdi...
Ama bu suyu ülkenin tamamına dağıtamıyoruz...
Dağıtım yapılan bölgelerde ise tarımsal amaç için kullanılmıyor...
Fiyatların yüksek oluşu nedeniyle, kullanılması da mümkün değildir...
Fiyatlar neden bu kadar yüksek?..
Sorulması gereken soru şudur:
Türkiye’nin dağları, denizleri aşarak bizlere tonu 2 lira 30 kuruştan verdiği suyu bizdeki bazı belediyeler neden 7 veya 8 liradan satıyor?..
Bu anlaşılır bir durum değildir...
Ne tarım kesimi, ne hayvancı, ne de turizmciler tonu 7 veya 8 liradan su alamaz...
Sağlıklı üretimin hem insan sağlığı, hem de ülke ekonomisi açısından hayati önem taşıdığını kabul ederek, fiyatların aşağılara çekilmesi için çareler üretilmelidir...
Kalitesiz su ile tarımsal üretim yapmanın bir başka sakıncası da sağlık konusunda ciddi sorunların yaşanmasıdır...
Kanser hastalıklarının patladığı bu ülkede, sağlıklı koşullarda üretim yapılmaması halinde daha ciddi sorunlarla karşılaşacağımızı unutmayalım…
Suyumuz yetmez kötu kaderimiz bitmez oldu.Bu ada artik nufusunu kaldirmaz oldu.Yan gelip yatmakla duzenimiz ferahlamaz.