Bora SEFER
NBA bu yaz çok hareketli bir sezon öncesi geçirdi. Maaş sınırının 70 milyon dolardan, 94 milyon dolara çıkması, takımların serbest oyunculara normalden daha fazla para vermesini sağladı, bu da serbest oyuncu pazarında hareketliliğe sebep oldu. NBA tarihinde verilmiş en büyük garanti ücret bu yaz Mike Conley’e, Memphis Grizzlies tarafından, 5 yılda toplam 153 milyon dolar olarak verildi. LeBron James 3 yıllık 100 milyon dolar değerinde bir sözleşme ile son şampiyon Cleveland Cavaliers’a geri döndü.
Bunun gibi yuvaya dönüşlerin yanında, çok büyük ayrılıklar da yaşandı. Kevin Durant 9 sezondur formasını giydiği Oklahoma City Thunder’dan ayrılarak, 1+1 yıllık 54,3 milyon dolar değerindeki oyuncu opsiyonlu bir kontratla Golden State Warriors ile anlaştı. 13 yıllık Miami Heat efsanesi Dwyane Wade, Miami Heat başkanı Pat Riley’den istediği teklifi alamayınca, Chicago Bulls ile 2 yıllık 47 milyon dolar değerindeki bir sözleşmeye imza attı. Böyle hareketli bir yaz döneminin ardından herkes takımların neler yapacağını görmek için sabırsızlanıyor. Biz de Diyalog Gazetesi olarak ligdeki tüm takımları sizin için değerlendirdik;
1. Philadelphia 76ers (10-72)
Takıma katılanlar: Ben Simmons, Jerryd Bayless, Gerald Henderson, Timothe Luwawu, Sergio Rodriguez, Dario Saric, Shawn Long, James Webb, Brandon Paul.
Takımdan ayrılanlar: Kendall Marshall, Ish Smith, Carl Landry, Isaiah Canaan, Sonny Weems.
Philadelphia 76ers’ın son birkaç sezondur yüzü gülmüyor. Son 3 sezonunda oynadığı 246 maçta yalnızca 47 galibiyet alan takım çözümü Draft’ta arıyor, fakat bulamıyor. Son 3 sezondur “tanking” politikasını sürdüren genel menajer Sam Hinkie’nin geçen sezonun sonunda istifasını vermesiyle birlikte, taraftar bu zor günlerin geçmesini umuyor. Son 3 sezondur ciddi Draft hataları yapıldı. Takımın elinde 3 genç ve yetenekli pivot var; Nerlens Noel, Jahlil Okafor ve Joel Embiid.
Nerlens Noel ilk sezonunu sakat geçirmesinin ardından 2 sezon oynadı fakat beklenen patlamayı yapamadı. Joel Embiid sakatlıklar yüzünden Philadelphia formasıyla sahaya çıkamadı, bu sezon başı için hazır görünüyor ve ilk maçına çıkması bekleniyor. Jahlil Okafor’un ise modern basketbola uyum sağlayıp sağlayamayacağı büyük bir soru işareti. Sırtı dönük oyunda harikalar yaratabiliyor, iyi bir ribaund sezgisi var ve güçlü. Öte yandan şutu adına herhangi bir yaşam belirtisi göstermedi ve büyük bir savunma sorunu var. Joel Embiid’in ne yapacağını görmeden bir takas yapmak istememeleri anlaşılabilir fakat bu pivotların en azından birini elden çıkarmaları gerekiyor.
Bunun yanında çok genç bir çekirdek kadroya sahipler, yaş ortalamaları yalnızca 24.2. Bu sezonu genç kadroyu geliştirmek için harcayacak gibi görünüyorlar. Ben Simmons’ın oyun kurma özelliklerini geliştirebilmesi için etrafına Jerryd Bayless, Geralde Henderson, Dario Saric gibi şut atabilen isimleri getirdiler. Öte yandan topsuz alanda oyununu geliştirebilmesi adına Sergio Rodriguez gibi kendini kanıtlamış bir oyun kurucu ile anlaştılar.
Bu sezon oyun kurma işinin büyük çoğunluğu Sergio Rodriguez, TJ McConnell ve Ben Simmons arasında dağılacak gibi görünüyor. Ben Simmons’ı Yaz Ligi boyunca uzun forvet olarak izledik. Takımda çok fazla uzun olduğundan onu zaman zaman kısa forvet pozisyonunda izleyebiliriz. Kadrodaki bir diğer artı fazlasıyla çift yönlü rol oyuncusuna sahip olmaları. Oyuncuların bireysel egoları ön plana çıkmıyor, bu da gelişmesi istenen oyuncunun daha çok top kullanabilmesini sağlıyor. Genç oyunculara mentorluk yapabilecek bir veterana ihtiyaç duyuyorlar, zira geçen sezon Jahlil Okafor’un bir taraftarı dövdüğü video büyük olay yaratmıştı. Aynı şeyi Ben Simmons için de yaşamak istemediklerine eminim.
Bana kalırsa Philadelphia 76ers için yeniden yapılanma dönemi biraz daha sürecek gibi. Ellerinde önemli draft hakları bulunuyor. Yeniden yapılanma için çok doğru bir ortam kurmuşlardı fakat şimdiye kadar pek iyi yönetilmedi. Sam Hinkie’nin gidişi buna çare olacak mı, göreceğiz.
2. Los Angeles Lakers (17-65)
Takımdan Ayrılanlar: Roy Hibbert, Kobe Bryant, Ryan Kelly, Brandon Bass, Robert Sacre. Takıma Katılanlar: Jose Calderon, Brandon Ingram, Thomas Robinson, Luol Deng, Timofey Mozgov, Ivıca Zubac, Yi Jianlian, Zach Auguste, Trawis Wear, Julian Jacobs.
Bu sezon için en önemli yenilik Kobe Bryant’ın basketbolu bırakması oldu. Lakers adına bir devir kapandı. Son birkaç sezondur gerek ona verilen büyük sözleşmeler, gerek üzerinden oynanan basketbol Lakers’ı aşağı çekiyor, genç oyuncuların gelişimini engelliyordu. Geçen sezonun sonunda eski koç Byron Scott ile yollar ayrılıp yerine Golden State Warriors’ın asistan koçu Luke Walton ile 5 yıllık sözleşme imzalandı. Luke Walton geçen sezonun ilk yarısında Steve Kerr’ün sakatlığı sebebiyle Golden State Warriors’ın koçluğunu yapmış, 39 galibiyet 4 mağlubiyet gibi muhteşem bir skora imza atmıştı.
Serbest oyuncu pazarının başlangıcında sözleşmeleri bitmiş Jordan Clarkson ve Tarik Black ile sözleşmeler yenilendi. Jordan Clarkson 4 yıllık 50 milyon dolar değerindeki kontrata, Tarik Black ise 2 yıllık 12 milyon dolar değerindeki kontrata imza attı. Los Angeles Lakers her zaman serbest oyuncu pazarında büyük oynar. Bu sezon da, bu yazın en değerli serbest oyuncusunun peşine düştüler; Kevin Durant. Kevin Durant şampiyonluk yarışı içinde olmayan bir takıma gitmek istemediğini söyleyerek, Lakers’ın görüşme teklifini dahi kabul etmedi. Pazardaki çoğu oyuncu kendi takımına uzun zamanlı kontratlar imzalayarak döndü. Dolayısıyla Lakers yine hayal kırıklığı yaratan bir yaz geçirmiş oldu. Büyük oyuncu alamamasının yanı sıra Timofey Mozgov’la 4 yıllık 64 milyon dolar değerinde, Luol Deng ile de 4 yıllık 72 milyon dolar değerindeki kontratlar imzalayarak maaş bütçelerinin büyük çoğunluğunu erittiler. Bunlar çok da mantıklı hamleler değildi zira Timofey Mozgov geçen sezon maç başı yalnızca 17.4 dakika oyunda kaldı, Luol Deng ise 31 yaşında, 4 yıllık kontrat vermek çok da mantıklı gözükmüyor. Chicago ile yapılan Jose Calderon takası ve eski NBA oyuncusu Yi Jianlian ile imzalanan kontrat sonrasında kadro doldurma işlemi de tamamlandı ve Lakers yeni sezona hazır hale geldi. Yeni sezonda, yepyeni bir Los Angeles Lakers izleyeceğiz.
Koç Byron Scott iki sezon boyunca çok iyi bir iş çıkaramadı fakat Luke Walton ve genç çekirdekleri taraftarı ciddi şekilde heyecanlandırıyor. Ellerinde çok çeşitli bir kadro var. Tempolu hücuma da, set hücumuna da uygun oyunculara sahip. Bir çok oyuncu oyun kurma işini üstlenebilir. Gardların yanı sıra Julius Randle’da bu yönden güvenilir bir isim. Kobe Bryant geçen sezon onun için “Zach Randolph’un vücuduna sahip bir Lamar Odom” demişti. Luke Walton onu geçen sezon Draymond Green’i kullandığı gibi kullanırsa büyük bir silah haline gelebilir. Takımda birebir oyunu seven birçok skorer var.
Lakers’ın geleceği gayet parlak gözüküyor. Gelecek sezon için büyük bir serbest oyuncu ile anlaşacak para sağlayabilecek durumdalar. Gelecek sezon yenilemeleri gereken önemli bir kontrat yok üstelik maaş bütçe sınırı yine yükseliyor. Ellerindeki gençlerin yanı sıra çok önemli rol oyuncularına sahipler. Bir iki sezon içinde onları ait oldukları yerde, Play-Off’larda izleyeceğimize eminim.
3. Brooklyn Nets (21-61)
Takıma Katılanlar: Jeremy Lin, Luis Scola, Trevor Booker, Caris LeVert, Egidijus Mockevicius, Greivis Vasquez, Isaiah Whitehead, Yogi Ferrell, Beau Beech, Randy Foye, Joe Harris, Anthony Bennett, Justin Hamilton.
Takımdan Ayrılanlar: Markel Brown, Wayne Ellington, Jarrett Jack, Willie Reed, Thaddeus Young, Donald Sloan, Thomas Robinson, Henry Sims, Shane Larkin.
Çok zor yıllar geçirdiler ve geçirmeye devem edecek gibi görünüyorlar. Ligin tartışmaya açık şekilde en kötü kadrosuna sahipler. Üstüne üstlük 2017 ve 2018 draft hakları Boston Celtics’in elinde. Çok büyük yönetim hataları yaptılar. 2013-14 sezonunda Paul Pierce, Kevin Garnett ve Jason Terry gibi veteranlar karşılığında gelecek draft haklarını takasladı ve takımın geleceğini mahvetti. O dönem için şampiyonluk hedeflemişlerdi fakat hedefleri gerçekleşmedi. Takımın kilit kadrosu çok yaşlıydı ve artık yeniden yapılanmaya başlamaları gerekiyordu fakat ellerinde draft hakları olmayınca bu iş çok daha zorlaştı. Bu şekilde başlayan düşüş günümüze kadar devam etti.
Ellerinde çok değerli bir pivot olan Brook Lopez var ve takımın liderliğini üstlenmiş durumda, fakat bunun dışında üstün bir parçaya sahip değiller. Bu sezon en önemli imzaları olan Jeremy Lin geçen sezon Charlotte Hornets bench’inin çok önemli bir parçasıydı. 12 sayı 3 ribaund ve 3 asistlik bir performans sergileyen Jeremy Lin’in bu sezon Brooklyn’in ilk beşinde yer alması bekleniyor. 2011-2012 sezonunda New York Knicks taraftarlarını çok heyecanlandırmıştı fakat hiçbir zaman beklenen patlamayı yapamadı. Kim bilir, belki de “Linsanity”yi başka bir New York takımı olan Brooklyn Nets’te yeniden canlandırır. Brooklyn serbest oyuncu pazarında Lin dışında kimseyle uzun soluklu bir anlaşma imzalamadı. Luis Scola’nın ve Anthony Bennett’ın gelişi takımın boşluk yaratma anlamında gelişmesini sağlayacak gibi görünüyor. Trevor Booker’ın geçen sezon ligde 23. oldukları ribaund konusundaki sıkıntılara çare olması umuluyor. Geçen sezon Rondae Hollis-Jefferson umut veren bir performans göstermişti. Bu sezon sahada alacağı sürenin artacağı ve daha rahat gelişme fırsatı bulacağı aşikar. Penetre etmeyi seven bir oyuncu ve üst seviye bir atletizme sahip. Takımın oldukça iyi şutörlere sahip, bu da takıma içeriyi boşaltma ve Rondae Hollis-Jefferson’a penetre fırsatı tanıma konusunda kolaylık sağlayacaktır. Takımın draft seçimi Caris LeVert potansiyelli bir skorer fakat sakatlık problemleriyle başı dertte. Eğer sakatlıklar ona büyük bir problem yaratmazsa Brooklyn için güzel bir parça haline gelebilir.
Takımın ekonomisine göz atacak olursak şu anda 94 milyonluk maaş bütçesinin 20 milyon altındalar. Gelecek sezon bütçenin daha da artarak 102 milyon olması bekleniyor ve duruma göre Brooklyn sahip olduğu maaş bütçesinden (takas yapmadan) 10 ila 20 milyon daha eksiltebilir. Bu onlara çalışabilecekleri yüksek bir para imkanı sağlamış oluyor ve 2016-17 sezonunun zengin serbest oyuncu pazarında büyük oynayabilme şansı tanıyor, fakat takımın geleceği de göz önüne alındığında oyuncular için çok gözde bir durak olacağa benzemiyor. Gelecekleri hakkında ciddi soru işaretleri var, bakalım Brooklyn Nets’i nasıl bir gelecek bekliyor.
4. Phoenix Suns (23-59)
Takıma Katılanlar: Leandro Barbosa, Jared Dudley, Dragan Bender, Marquese Chriss, Tyler Ulis, Derrick Jones, Shaquille Harrison.
Takımdan Ayrılanlar: Mirza Teletovic, Jon Leuer, Ronnie Price, Chase Budinger, P.J. Hairston.
Phoenix Suns geçen sezon yaşadıkları sakatlıklar sebebiyle beklentilerin altında bir performans gösterdi. Üst düzey guard ikilisi Eric Bledsoe ve Brandon Knight yaşadıkları sakatlıklar sebebiyle sezonun yarısını kaçırdılar. Bu onlar için tam bir kabus haline gelmedi. Genç guard Devin Booker’ın daha çok süre almaya başladı ve Phoenix elindeki elmasın farkına vardı. Daha çok dakika bulan Devin Booker bunun sonucunda Yılın Çaylak Beşi’ne seçildi ve çok değerli bir parça olduğunu kanıtlamış oldu.
Phoenix’in kötü gidişatı yalnızca elindeki değerli parçaları farketmesine değil, ayrıca yüksek bir draft seçim hakkına sahip olmasını da sağladı. Lotarya sonrasında 4. sıra seçim hakkını elde ettiler. İki isim üzerine yoğunlaşmışlardı; Dragan Bender ve Marquese Chriss. 4. sıra seçim haklarıyla Dragan Bender’ı seçtiler, daha sonra Sacramento Kings’in elinde olan 8. sıra hakkını, 14. ve 27. sıra draft hakları ve Bogdan Bogdanovic’in draft haklarını vererek takasladı. 8. sıradan da Marquese Chriss’i seçtiler. İkinci round, 34. seçim haklarıyla da guard Tyler Ulis’i takıma kattılar ve draft gecesini tamamladılar.
Yeni sezonda eskiden takımda oynamış Jared Dudley ve Leandro Barbosa gibi veteranları takıma dahil ettiler. Jon Leuer ve Mirza Teletovic geçen sezon kariyer sezonlarını geçirdiler fakat sezon sonunda takımda kalmak yerine büyük kontratlar imzalayarak takım değiştirdiler. Umut vadeden gençlerinin yanında değerli parçalara da sahipler. Özellikle guard rotasyonları çok çeşitli. Eric Bledsoe ve Brandon Knight gibi üstün isimlerin yanında onlardan çok da uzak olmayan Devin Booker var. İki sezon önce şampiyonluk yaşamış ve son iki sezondur final oynayan Leandro Barbosa gençler için iyi bir mentor olabilir. Tyler Ulis, Archie Goodwin ve John Jenkins gayet genç ve gelişime açık isimler, takımın guard çeşitliliğini artırıyorlar. Takımda görülen en büyük açık ise uzun yetersizliği. Marquese Chriss ve Dragan Bender 4 rotasyonunu oluşturuyor fakat ikisi için de henüz NBA seviyesinde demek zor. Pivotlarına baktığımızda Alex Len ve Tyson Chandler’ı görüyoruz. Alex Len kendini elit bir pota koruyucusuna dönüştürecek gibi görünüyor fakat Tyson Chandler’ın eski günlerinden eser yok. Üstelik sahip olduğu yıllık 12 milyon dolar değerindeki kontrat onu olduğundan da değersiz kılıyor. T.J. Warren ligdeki üçüncü sezonuna hazırlanıyor ve bu sezon bir patlama yapması bekleniyor. Geçen sezon özellikle penetre yeteneğiyle dikkat çekmişti.
Takımın elinde genç bir çekirdek ve potansiyelli bir koç bulunuyor. Şu durumda oyuncuların gelişimini sağlamak dışında fazla bir şey yapmalarına gerek yok gibi görünüyor. Yine de Devin Booker’ın ilk beşte yer alması gerektiği göz önünde bulundurulursa Brandon Knight veya Eric Bledsoe bir şekilde takımdan gönderilmeli. Elbette serbest oyuncu pazarından alınacak büyük bir oyuncuya hiçbir takım hayır demez. Büyük oynayacak parayı rahatlıkla sağlayabilecek bir ekonomiye sahipler. Nasıl bir yol izleyeceklerini göreceğiz.