Hükümet “halkımızı etle buluşturuyoruz” diyerek, Hollanda’dan donmuş et ve kıyma ithaline izin verdi…
   Yerli hayvan üreticisine kuzu başı 800 olan teşvik miktarını da bin 200’e çıkardı…
   Hayvan üreticileri “bu da yetmez” diyerek, et ithalinden vazgeçilmesini istiyor…
   Hükümet ise “sana teşvik verdiğim halde fiyatlar düşmüyorsa halkı etsiz bırakamam” diyerek, ithal kararından geri adım atmıyor…
   Araçlarla başkent Lefkoşa’ya inen hayvancılar, önce Meclis, ardından Başbakanlık binasının kapısını yere indirdi…
   Kuşkusuz bu gerilim hayvancılarla, polisi karşı karşıya getirdi…
  Arkadaşı veya akrabasıyla yüzleşenler oldu…
   Aslında bizler bu filmi hemen her yıl, hatta bir yılda 2-3 kez görüyoruz…
   Sürekli gerilim içindeyiz…
   Sonuçta ne hayvancı mutlu oluyor, ne de vatandaşlar…
   Hayvancı maliyetlerden şikayet ediyor, tüketiciler ise fiyatlardan…
   Halkı bir türlü ‘etle buluşturma’ başarısı gösterilemiyor…
   Güneye geçebilen vatandaşlar açısından sorun yok…
   Onlar istedikleri anda etle buluşuyor…
   Kuzeyde 550 veya 600 lira olan kuzu etini güneyde 400 liraya alabiliyor…
   İkiye bölünmüş bir ülkenin güneyinde 400 liraya satılabilen kuzu eti kuzeyde 600 liraya satılıyor…
   Akıl almaz bir durum…
   Gelinen noktada, kazancından ve yaşantısından memnun olmayan hayvancılarla ilgili cesur bir karar almakta fayda vardır…
   Başkan Mustafa Naimoğullar “hepimizi memur yapın kurtulalım” demişti…
   Bu öneriyi önemsemekte fayda vardır…
   Toplamda 4 bin hayvancının olduğu söyleniyor…
   Ama bunların en az bin tanesi kamu görevlisidir…
   Geriye ne kalıyor?..
   Üç bin hayvan üreticisi…
   Asgari ücreti 30 binden hesaplarsak, 3 bin kişiye aylık maaş ödemesi 9 milyon lira yapar…
   Halbuki sadece kuzuya ayda 12 milyon teşvik ödüyorsunuz…
   Ayrıca yem yardımı…
   O zaman, hayvancıların tamamının ‘kamu görevlisi’ olması devletin çıkarınadır…
   Hizmet içi eğitimle üç bin hayvancının bir kısmı polis, itfaiyeci, gardiyan yaparsınız…
   Gerisi ‘köy ve kentleri yeşillendirme’ projesi kapsamında ‘çevre personeli’ olarak görevlendirilebilir…
  Çevreyi kirletenlere ceza yazmakla görevlendirilirlerse, ülkeye büyük katkısı olur…
   Peki et ihtiyacını nasıl karşılayacağız?..
   Şu anda ihtiyacın yarısını güneyden karşılıyorsak, tamamını oradan almak ‘vatana ihanet’ mi olur?..
   Bunu herkes sağlıklı bir şekilde düşünsün…
   Ayda 12 milyon teşvik yerine maaş olarak 9 milyon ödeyeceksiniz …
   Bir ayda 3 milyon kasada kalacak…
   Bir yılda 36 milyon…
   Bunun üzerine diğer yardımları da ekleyince oldu mu 50 milyon…
   Polisin narkotest cihazlarını da hastaneye MR cihazını da hemen alabilirsiniz…
   İşte size çözüm…
   Ülkenin bu tür gerilimlerden kurtulması için büyük bir fırsat…
   Yürüyün de korkmayın…
   Halkı etle buluşturmanın tam zamanı…
   Kuzunun Türkü, Rumu da olmaz…