banner564

Sorumlusu kimdir?

Rum Yönetimi’nin ‘50 yıllık sabırdan sonra’, kuzeydeki mülklerle ilgili olarak başlattığı uygulama, ekonomisi ‘kağıttan kale’ olan Kıbrıs’ın kuzeyini kısa sürede etkilemeye başladı…

   Özellikle, İskele sahilinde yüzlerce konut inşa edip yabancılara satan ‘Cesars’ patronu Simon Aykut’un Larnaka havaalanında tutuklanıp, mahkeme emriyle cezaevine gönderilmesinden sonra kuzeydeki müteahhitler ve emlakçılar büyük korku yaşamaya başladı…

   İsrail ve Türkiye vatandaşı olan Simon Aykut’un yargı süreci 9 Eylül’de Rum Ağır Ceza Mahkemesi’nde başlayacak…

  Halen Rum Merkezi Cezaevi’nde tutuklu bulunan Alman vatandaşı Ewa Hanım’ın duruşması 21 Eylül’de yine Ağır Ceza’da başlayacak…

   Üçüncü şahıs olan 25 yaşındaki İsrail vatandaşlının tutuksuz yargılanması ise Ekim ayında başlayacak…

   Tümü, Kuzey Kıbrıs’taki mülkler ve emlak sektörü açısından son derece önemlidir…

   Çıkacak kararlar, benzeri iş yapanlar açısından emsal teşkil edecek…

   Yani güneye geçen veya herhangi bir AB ülkesine seyahat eden benzeri durumdaki müteahhit ve emlakçıların da tutuklanması söz konusudur…

   Rum Yönetimi’nin başlattığı bu uygulamayı elbette desteklemiyoruz…

   Ancak iş bu noktaya gelmezden önce Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin bizlere altın tepsi içinde sunduğu Taşınmaz Mal Komisyonu’nu çalıştırmalıydık…

   “Rum’un malına Guruş vermeyik” diyen bir avuç insanın baskısı altında kalan siyasiler yüzünden yüce meclis ‘Şerefiye Vergi Yasası’nı geçiremedi…

   Rum mülklerinin satış sürecinde ek vergi tahsilatını öngören bu yasa geçirilmediği için komisyonun kasasına para akmadı…

   Böylece, kuzeydeki mülkünü satmak isteyen Rumlara parası ödenemedi…

   Bugün yaşananların özetinde kendi ihmalimiz vardır…

   “Rumun niyeti ekonomimizi çökertmektir” diyeceğimize, yanlıştan dönmek doğru olandır…

   Ama onu da yapmıyorlar…

  Mülkiyet savaşını, Rumların KKTC ekonomisini yok etme girişimi olarak değerlendirip, iç siyaseti temelsiz görüşler üzerinde sürdürüyorlar…

    Bir başka önemli noktayı daha konuşmalıyız…

   Özellikle ‘İskele Cumhuriyeti’ olarak adlandırılan bölgedeki inşaat patlaması sonrasında bazı kişi ve kuruluşlar korkunç bir şekilde zenginleşirken, devletin bundan yeterli miktarda gelir elde edememesi büyük bir kayıptır…

   Yeterli gelir elde edilemediği için bölgenin kanalizasyon ve arıtma sorunu çözülmedi…

   Pis atıkların denize akıtılmasına göz yumuldu…

   Yani bölgede ciddi bir kirlilik oluştu…

   Böylesi bir durum, Kıbrıs’a ve burada yaşayan insanlara; en fazla da büyük paralar ödeyip mülk alanlara karşı yapılmış en büyük ihanet değil midir?..

   Tekrar edelim…

   Mülkiyet sorunu masada çözülmelidir…

   Ancak masa kurulamadı diye, Taşınmaz Mal Komisyonunu çalıştırmadan, yani inşaat yapılacak araziyi gerçek mal sahibinden satın almadan yapılan işlemlerin, Uluslararası Hukuk açısından destek görmesini bekleyemeyiz…

YORUM EKLE
YORUMLAR
Hasan Nuri
Hasan Nuri - 3 hafta Önce

Zaten Yağma düzeni KKTC’de Başımıza ne gelmişse Elimize verilen TMK’nunu yok sayıp Bir Kuruş Vermem deyip Malına gelecek olanı ise ayağından vururum diyenlerden gelmiş değilmidir yani ?
Bugüne kadar yıllardır Yöneticilerimizi Başımıza Topuz inmeden TMK’nunu ÇALIŞTIRIN şerefiye vergisini onaylayın ve hayata geçirin diyen Sayın Reşat Akardan başka gerçekten kim olmuştur ki ?
Bugüne kadar KKTCde Kimin Malını KOÇANLAYIP Kime SATIYORUZ diyen mi olabildi ? Yukardan aşağıya Ben yaparım olur KKTCsinde Uluslararası Hukuk dışında işlediğimiz Suçun bedelini çok ağır ödeyeceğimiz Kesindir ! Yıllar önce Türkiye’nin gayretleri ile de Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin elimize verdiği TMK’nunu şayet ciddiye alıp Çalıştırmış olsak idik Bugün İnşaat Sektörümüz patlama noktasına gelmeyip Yatırımcılarımıza KKTC dışına çıkma yasağı gelmeyecekti ! Hem Suçlu Hem Güçlü KKTCyi yönetenlerimiz Rum Mülklerine verdiği KOÇANLARIN arkasında durup deyip Dünyaya karşı tepki kararı verecekmiş !
BETERİN de BETERİ VAR olduğunu sakın unutmasınlar !!
GOOOD MOOORNİNG TRNC !!!

banner582

banner608

banner628

banner473