banner564

Son kilometrede son goller

  Eide gerçekten çok zeki bir diplomat!..
 Anastasiadis ve Akıncı ile birlikte Noble Ödülü’nü kazanabilmek için inanılmaz taktikler uyguluyor!..
  Ancak bu taktikler; genellikle sadece Türk tarafını hedef alıyor...
  Rumların 2004 yılındaki referandumda ‘hayır’ dediklerini anımsatarak, Türk tarafına “Bir adımcık daha atın” diyor...
  Bizim taraf da bunu kırmıyor...
  Eide “Yeni kapılar açın” diyor...
  Anastasiadis, öncelikler arasına Derinya’yı alıyor...
  Neden?..
  Maraş meselesi...
  Rumların bundan müthiş bir keyif alacağını bildiği için önceliği buraya veriyor...
  Bizim taraf da, askeri yetkililerin uyarılarına karşın başka güçlü destekleri yanına alarak bunu kabul ediyor...
  Öyleyse bırakın yürüsünler...
  Neticede bir kilometrelik yol kaldı!..
  Hergün bir adım atmaları halinde, birkaç yıl içinde yolun sonuna gelmiş olurlar...
  Derinya kapısının açılması sonrasında atılacak adım nedir bilir misiniz?..
  Maraş’a doğru yürüyüş...
  Açık kapıdan geçmek ve ilerlemek hiç de zor olmayacak...
  Dünya TV’leri orada...
  Rum göçmenler “Evimi istiyorum” diye bağırdıkça, bakalım bizimkiler ne yapacak?..



Telefon hatları mı köprü?..
  Hâlbuki ‘Güven Artırıcı Önlemlerin’ konuşulmasına öncelikle GSM ve elektrik birleşmesinden başlamışlardı...
  Peki ne oldu GSM evliliğine?..
  Rum tarafı “İşgalci ile evlilik olmaz” diyerek, kestirip attı...
  Peki elektrik meselesi?..
 “Eskiden kalan milyonlarca Euro’luk borçlarını ödemeyen Türklere bir daha elektrik mi vereceğiz” diyerek, bunun önüne de takoz koydular...
  Bir de Sigorta ortaklığından söz edilmişti...
  Güneye geçen Türkler ve kuzeye geçen Rumlar ‘ikinci kez’ sigorta çıkarmasınlar ve iki kez masraf yapmasınlar diye ‘ortak bir formül’ bulunacaktı...
  Peki buldular mı formülü?..
  Zivaniya değil ki anında bulunsun!..
  Anastasiadis konuyu müzakerecilere havale etti...
  Rum müzakerecisi, güneyin en fanatik partisi EDEK’ten gelme...
  En büyük federasyon düşmanlarından...
  Fakat bu adam müzakere masasında sözde federal devleti görüşüyor...
  Rumlar bile buna ‘masgaraliki’ diyor...
  Tam bir maskaralık...
  Federasyonu istemeyen Mavroyannis’in, sigorta evliliğine “evet” demesini mi beklerdiniz?..
  Demez arkadaşlar...
  Diyemez...



Geriye ne kaldı?
  GSM evliği olmadı...
  Elektrik şebekelerinin bağlanması ve tek sigorta uygulaması da olmadı...
  Bunlar sözde ‘Güven Yaratıcı Önlemler’ olarak hayata geçecekti...
  Rum tarafı önlemleri hayata geçirmek yerine, her adımda bizim tarafa geçiriyor...
  Yannagi vuruyor, top Ahmet’in kalede!..
  Eyvah bir gol daha!!!
  Derinya kapısı açılınca, iki toplum arasında ticaret gelişecekmiş diyorlar...
  Birkaç tane örnek versinler de görelim...
  Mehmet’ler, Ahmet’ler, Fatma’lar, Ayşe’ler, Derinya kapısından gelecek olanlara börek mi satacak, şamişi mi?..
  Hayal mi görüyoruz Allah aşkına...
  Onların tek hedefi Maraş’tır...
  Kapıdan geçince ver elini Maraş...
  Bizim kaleye gol attıkça iştahları kabarıyor...
  Grivas ve EOKA’nın yüceltilmesi için okullara yeni genelgeler gönderiyorlar...
  “Yeni nesil, kahramanlarımızı unutmasın” diyorlar...
  Kahraman mı?..
  İki toplumlu devleti yıkan, yüzlerce insanımızı yok eden, binlercesini göç ettiren Grivas, kahraman oluyorsa, Kıbrıslı Türklerin canını kurtaran Mehmetçik neden ‘işgalci’ oluyormuş?..
  Bunu Anastasiadis’e kim soracak?..
  Kimse soramaz...
  Anastasiadis, şimdi de ‘kayıp arama’ bahanesiyle askeri kamplarımıza giriyor...
  İstediği yerde kazı yapacak...
  Yapmasın mı?..
  Kayıplar bulunmasın mı?..
  Elbette kayıplar bulunmalı...
  Ama niyetiniz insanlığa hizmet ise önce kalıcı bir anlaşma yapar, sonra bu tür sorunların tümünü kısa sürede halledersiniz...
  Ne var ki amaç, iki toplumlu, iki bölgeli, siyasi eşitliğe dayalı bir yeni devlet yaratmak değildir...
  Amaç, delikleri çoğaltmak suretiyle adım adım kuzeye yayılmaktır...
  Bu arada çok dikkat çekici bir karar daha aldı Rum Bakanlar Kurulu...
  Nedir bilir misiniz?..
  Larnaka Havaalanı’na Glafkos Klerides’in adını verdi...
  Klerides, 1963-74 döneminde merhum liderimiz Rauf Denktaş ile müzakereleri yürüten deneyimli bir siyasetçiydi...
  Fakat o’nun adı da Akritas Kurmayları arasındaydı...
  Denktaş’ı TMT’ci olmakla suçlayanların, müzakerelerin bu en hassas döneminde Larnaka Havaalanı’ndaki isim değişikliği konusunda ne söyleyeceklerini çok merak ediyoruz...
  Yanlış anlamayın...
  Güneydekilerin değil, kuzeydekilerin ne söyleyeceklerini merak ediyoruz...
  Müzakerelerde son kilometreye girildiğini söyleyen Eide’nin görüşlerini de merak ediyoruz...
  Olası bir çözümden sonra insanlar bu ülkeye Akritas Kurmayı’nın adını verdikleri Havaalanı’ndan mı girecekler?..
  Öyleyse KKTC Bakanlar Kurulu’na ‘Rauf Denktaş Havaalanı’ önerisini hemen şimdi gündemine almalı...
  İster Ercan’a, isterse Geçitkale’ye Denktaş’ın adını vermelidirler...
  Böylece son kilometreye ‘eşitlik’ çerçevesinde girmiş oluruz...
  İyi hafta sonları...
YORUM EKLE

banner608

banner473