Bağımsız Cumhurbaşkanı adayı Mustafa Akıncı, atılan her adımda, tarihi ve doğal çevre karşısında duyarlılık gösterilmesi gerektiğini vurguladı.
Basın Bürosu’ndan verilen bilgiye göre, Akıncı, dün, Girne bölgesindeki Ozanköy ve Bellapais (Beylerbeyi) köylerini ziyaret ederek yurttaşlarla sohbet etti. Akıncı ziyaretler kapsamında tarihi Bellapais Manastırı’nın altında yapımına başlanan ve mahkemenin ara emriyle durdurulan atık su arıtma tesisini de yerinde inceleyerek konunun önemine dikkat çekti.
Böylesi bir tesisin çok önemli tarihi mekânlarından biri olan Bellapais Manastırı’nın çok yakınındaki yer almasının sakıncalarına işaret eden Akıncı, “Manastırın hemen yanına atık su arıtma tesisi yapılmasını sakıncalı buluyorum. Sadece tarihi doku ve çevre açısından değil, üzerinde durulması gereken bir nokta daha var. Bakım ve idame ülkemizin en çok ihmal edilen konularından biridir. Böylesi bir tesisin bakımı ve idamesinin ihmal edilmesi durumunda turizm açısından da sıkıntılar yaratması beklenebilir. Bu konuya da dikkat edilmeli ve her hâlükârda proje yer itibarıyla yeniden düşünülmelidir” dedi.
Bağımsız Cumhurbaşkanı adayı Mustafa Akıncı, Girne’de bulunan Kıbrıs Sanat’ı da ziyaret etti. Merkez’deki çalışmaları bir süre yerinde izleyen Akıncı, daha sonra Kıbrıs Sanat Direktörlerinden Turgay Hilmi’den çalışmalarla ilgili bilgi alarak bir süre sohbet etti.
“KÜLTÜR SANATA DEĞER VERMEYEN TOPLUMLAR GELİŞEMEZ”
Bağımsız Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı konuşmasında, böylesi güzel bir sanat ortamının yaratıcısıyla birlikte olmaktan duyduğu mutluluğu dile getirerek “gençler bu merkezde sanatla iç içe olmasının görmekten memnuniyet duyduk. Sayıları ne kadar artar ve insanlarımız çocukluktan başlayarak, kültür ve sanatla ne kadar haşır neşir olursa bu adada çok daha güzel, barışçı ve insani bir yaşamın yerleşebileceğine inanıyorum” dedi.
Kültür ve sanata değer vermeyen iç içe olmayan toplumların gelişemeyecekleri kaydeden Akıncı, Avrupa’da II. Dünya Savaşı sonrasında ilk tamir edilen binaların kültür binaları olduğuna işaret etti.
“Gördüğüm çalışmalar beni çok mutlu kıldı. Böyle bir olayın başında Turgay Hilmi gibi bu ülkenin yetiştirdiği çok değerli bir sanatçının, insanın olması da bu mutluluğumu artırdı” diye konuşan Akıncı, Hilmi’yle geçmişte yaptıkları çalışmaları sonucu Mozart’ın Saray’dan Kız Kaçırma Operasının Girne Kalesi’nde 3 gece arka arkaya sahnelendiğini, izleyiciler arasında Avrupa’nın çeşitli ülkelerinden gelen sanatseverler olduğunu anımsattı. Bağımsız Cumhurbaşkanı adayı Akıncı, “o zaman aslında kültür turizminin bir örneğini vermiştik” dedi.
Akıncı, kültür sanatın sınır tanımadığını da belirterek etkili bir tanıtım aracı olduğunun altını çizdi. Sanata katkısının sadece Mozart Festivali’yle sınırlı kalmadığını, Belediye Başkanlığı döneminde Lefkoşa Belediye Tiyatrosu’nun kurulmasına öncülük ettiğini, Kültür Sanat Festivali çerçevesinde her yıl Kıbrıslı Türk yazarlar arasında düzenlenen yarışmanın birincisi olan yazarın kitabını yayınladıklarını da anımsattı.
Cumhurbaşkanlığı senfoni orkestrasına ayrılan yetersiz kadroya da işaret eden Akıncı, göreve gelmesi durumunda bu konuya da ciddiyetle eğilerek gerçek anlamda bir Senfoni Orkestrası’nın kurulması için çalışacağını vurguladı.
Konuşmasında Hilmi’nin sanatçı yönü yanında yardımsever bir insan olduğunun da altını çizen Akıncı, adaya son gelişinde yine getirdiği tekerlekli sandalyelerle engelli vatandaşlara katkıda bulunduğunu da ifade etti ve topluma yaptığı tüm katkıları ve eserinden dolayı Turgay Hilmi’ye teşekkür ederek başarılı çalışmalarının devamını diledi.
Güncelleme Tarihi: 21 Aralık 2014, 10:28