Adam eski sevgilisini ‘çıplak fotoğrafları’ yayınlamakla tehdit ediyor...
Öyle ya aşk bitince, gizlilik de biter...
Ayrılık gelince başa, kıvrılmak boşuna...
Çıplak fotoğrafları internette yayınlayacağını söyleyen eski sevgili, daha da ileri giderek kadına tabanca resmi gönderiyor...
Talihiz kadın bunu görünce dayanamayıp polise gidiyor...
Polis, ilgili adamın evini, işyerini ve arabasını aramaya başlıyor...
Aracın içinden bir adet 9 mm çapında boş mermi çıkıyor...
Polis sorguladığı zaman adam müthiş bir savunma yapıyor:
“Tabanca benim değil, bakanın koruması olan arkadaşıma ait...”
Bakanın korumasına ait tabanca, korkutma amaçlı olsa da başkasına verilir mi hiç?..
Kimdir bu koruma?..
Ona tabanca ruhsatı verdiren Bakan kimdir?..
Burada orman kanunları mı geçiyor arkadaşlar?..
Yoksa mangal kanunları mı?..
Çek 2 şeftalicik...
Yanında kara ciğercik...
*****
Hayatta hiçbir zaman yıkılmayacaksın...
Bir şey olduğunda altında kalmayacaksın...
Daima üste çıkacak, haksız iken haklı olmaya bakacaksın...
Bazı yerlerde Alaturka, bazı yerlerde Alafranga tuvalet kullanacaksın...
Böylece bir gün Avrupa’nın içine, ertesi gün de kendininkine yaparsın...
Adamlar, eğlenmeye giden gençlerden ‘giriş ücreti’, ‘içki bedeli’ adı altında iyi para topluyorlar...
Hizmette sınır olur mu?..
Elbette olmaz...
Başarının sırrı hizmetlerin artırılmasına bağlıdır!..
Öyleyse eğlenmeye gelen insanların yüzünü de güldüreceksin...
Hiç durmadan kahkaha atmalarını sağlayacaksın...
Bedeli de düşük olacak...
Balon başı 10 TL...
Çekecek gazı, kahkaha atmaya başlayacak...
Nasıl olsa KKTC yasalarında bunun yeri yok...
Herhangi bir suçu da yok...
Polis geldiği zaman öfkeyle yüzüne bakacaksın...
“Tek suçumuz bilmediğimiz gazı satmaktır” diyeceksin...
Güzel kardeşim, bilmediğin bir şeyi nasıl satarsın?..
Kahkaha atsaydın daha inandırıcı olmaz mıydı?..
*****
Esentepe son yılların en popüler bölgelerinden biri oldu...
Şehrin gürültüsünden uzak, denize nazır villaları yabancılar bir zamanlar kapışıyordu...
Sonrasında ‘tapu sorunu’, inşaatların yarım bırakılması gibi ayak oyunları yüzünden yabancılar geri adım atmaya başladı...
Türkiye paraları akıttıkça, bu bölgelerde yeni yollar yapıldı...
Bahçeli köyüne eski yoldan gidenler, her tarafın zeytin ağaçlarıyla kaplı olduğunu iyi bilirler...
Bir zamanlar öyleydi...
Birçoğu kesildi, yerlerinde beton binalar yükseldi...
Kalanlar ise lahmacun fırınlarına ve şöminelere malzeme oldu...
Geçtiğimiz günlerde bu yoldan geçen bir vatandaş; ağaçların elektrikli testere ile kesilmekte olduğunu görünce müdahale etmek zorunda kaldı...
Öfke ile adamın üzerine yürüdü...
“Niye kesiyorsun ağaçları kardeşim?” dedi...
Aldığı cevap müthişti:
“Abi kesmiyorum, kuruyan dalları buduyorum...”
Hayırlı pazarlar...