Meclis, dünkü birleşimde ceza yasasında yapılan değişiklikleri madde madde görüştü ve oy çokluğu ile kabul etti...
Hayırlı ve uğurlu olsun...
Bunlar arasında eşcinselliğin serbest bırakılması da var...
‘Gökkuşağı bayrağı’ Meclis’in çatısında dalgalanıyor...
İlginç olan şu ki; yapılan değişiklikliklerin ne olduğunu vatandaşlar hala net bir şekilde bilmiyor...
“Oldu da bitti maşallah” misali...
Halbuki Fransa gibi bir ülkede eşcinsellik yasası aylarca tartışıldı...
Destekleyenler kadar, desteklemeyenler günlerce, haftalarca sokaklarda eylem yaptı...
Hırvatistan bu konuda referanduma gitti...
Ve halk bunu reddetti...
Halkın yüzde 66’sının ‘ret’ oyu vermesi nedeniyle anayasada değişiklik yapılamadı...
Meclis’in dünkü genel kurulunda ‘bu konuyu bir daha değerlendirelim’ diyen milletvekili Zorlu Töre, ‘gericilikle’ suçlandı...
Kendisine “komite toplantılarına katılıp, görüş belirtseydin” dendi...
Kişilerin tercih hakkı
Mehmet Çakıcı’nın verdiği örnek de oldukça dikkat çekiciydi...
“Herkesin yatak odasına mı giriyoruz ki; cinsel tercihlerini bilelim” dedi...
Güzel bir örnekti!..
Bunu daha çok ‘ters ilişki’ anlamında söylediğini tahmin ediyorum...
Yasanın geçmesinde önemli rol oynayan CTP milletvekili Doğuş Derya da, kendine göre güzel bir örnek vererek “Sizin ne yemek yiyip, ne zaman sevişeceğinize bir başkası karışıyor mu? Peki ya âşık olduğunuzda? Kimsenin buna karışmaya hakkı yok” dedi...
DP milletvekili Hakan Dinçyürek “açık konuşacağım” diyerek, milletin bir ipnelik yasasına takılıp gittiğinden söz etti...
Sonuçta yasa değişikliğiğ kabul edildi...
Kuşkusuz idam cezasının kaldırılması gibi önemli değişiklikleri içeren bu yasada sadece ‘eşcinselliğe’ takılmak doğru değildir...
Halka neden sorulmadı?..
Ne var ki; böylesi önemli değişimlerde halkın görüşü alınmalıydı...
Hırvatistan’ın yaptığını KKTC niye yapmadı?..
Meclis, bu konuyu neden referanduma götürmedi?..
Bu konuda “Meclis halkı temsil eder” savunması yapılabilir...
Ne var ki; halkı temsil eden Meclis; önemli kararlar alırken halk çoğunluğunun görüşleri doğrultusunda hareket ettiği zaman doğru iş yapmış olur...
Tarımsal ilaçlar, tam gün yasası, kamuda mesai saatleri gibi yasal değişiklikler başka birşeydir...
Eşcinselliğe özgürlük başka birşeydir...
Sadece kendi çevremize göre hareket ediyoruz
İngiltere’de yeni bir mağaza açılacağında, adamlar o bölgeden günde kaç kişinin geçtiğine ve ne kadarlık alış-veriş yapıldığına bakarlar...
Bizde genç yaşta emekliye çıkanlar, hayatlarında hiç yapmadıkları bir işe girişip, aldıkları ikramiyeyi de harcayıp, sonra kalp krizi geçirirler...
Borçlar birikir, mahkeme koridorlarında ömür çürütürler...
Çevremizde üç-beş kişinin bizlere ne söylediği değildir önemli olan...
Toplumun genelinin ne düşündüğü ve ne yaptığıdır...
Bir örnek daha vereyim...
Son zamanlarda Larnaka veya İstanbul üzerinden Amsterdam’a giden Kıbrıslı Türklerin sayısında patlama yaşandığı iddia ediliyor...
Peki bu konuda ne tür veriler vardır?..
Meclis’in bunu da araştırması ve ortaya çıkacak verileri kamuoyu ile paylaşması gerekiyor...
SıradaMarihuana mı var?..
Doğuş Derya’nın verdiği örnekten yola çıkıldığında, yemek ve sevişmek gibi ‘kafayı bulma’ konusunda tercihler serbest mi bırakılmalı?..
Amsterdam’a gidişlerin ‘Marihuana’ özgürlüğünden kaynaklandığını düşünerek; Kuzey Kıbrıs’ta bunu da mı serbest bırakacağız?..
Bilindiği gibi, ABD’nin Colorado eyaletinde I Ocak’tan itibaren Marihuana ‘şartlı’ serbest bırakıldı...
O nedenle bu değişimin adına ‘Yeşil Çarşamba’ adı verildi...
Bunu yıl sonunda Washington takip edecek...
Günde yaklaşık 28 gram esrar, ABD’nin belirli eyaletlerinde serbest bırakılırken, KKTC’de bir gram ile yakalanan mahkum ediliyor...
Başkan Obama, dün yaptığı açıkmalada özel yaşamına ilişkin bilinmeyenleri açıkladı...
Gençliğinde esrar kullandığını belirten Obama, ‘Marihuana’nın, alkolden daha kötü olmadığını’ savundu...
Görüldüğü gibi dünyada önemli değişimler yaşanıyor...
Bakalım KKTC bunların hangilerine ayak uyduracak...
Önce Gökkuşağı bayrağını selamladık...
Sırada ‘Yeşil Çarşamba’ mı var?..