banner564

Sırada Eide mi var?

   Rum lideri Nikos Anastasiadis, kendi tarafının gazetecilerine bir akşam yemeği verdi...
   Zivaniya ve şaraplar yudumlandıktan sonra, şikayetini dile getiren Rum lideri; gazetecilere aynen şöyle dedi:
   “Çoğunuz beni eleştiriyorsunuz. Buna saygılıyım ama yaptığımız hiç mi iyi şey yok?. Bunları neden görmüyorsunuz?..”
   Gazetecinin biri Anastasiadis’e soruyor:
   “Sayın Başkanım yaptığınız iyi işlerden bir örnek verir misiniz?”
   Anastasiadis yanıtlıyor:
   “Downer’i kovdum ya...”
   Gördünüz mü ne yaptığını...
   Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Danışmanı’nı  adadan uzaklaştırmayı başarı olarak görüyor ve bununla övünüyor...
   Downer; Avustralya gibi bir ülkenin en uzun süreli Dışişleri bakanıydı...
   Tam 11 yıl süreyle bu görevi yaptı...
   Uzlaşmazlıklar konusunda ailesinden gelme üstün bir beceriye sahip olduğunu herkes biliyor...
   Göreve atandığı ilk günlerde, Rum tarafından büyük övgüler aldığını da unutmuş değiliz...
Araya kara kedi mi girdi?
   Sonrasında ne olduysa, Rum tarafı Alexander Downer’i ‘istenmeyen adam’ ilan etti...
   Neden?..
   İki taraf arasında ‘adaletli bir yaklaşım’ sergilediği için...
   Birçok yerde, Rum tarafının uzlaşmazlığını fark ederek, raporlarında bu konulara yer verdiği için...
   Rum tarafının propagandasına teslim olmadığı için...
   Ne var ki; Rumların ‘kovduğu’ ilk diplomat Downer değildir...
   Rum Dışişleri eski bakanı Nikos Rolandis’in birçok kez itiraf ettiği gibi, Kıbrıs konusuyla ilgilenen ve iki taraf arasında dengeli davranan tüm yabancı diplomatlar aynı saldırılarla karşılaştı...
   Sonuçta, gidenin yerine gelenler de çözüm konusunda başarılı olamadı...
   Kıbrıs sorununun bugüne kadar çözümsüz kalmasının temelinde, Rum tarafının hakimiyetçi ve ırkçı düşüncelerinin yanı sıra, Kıbrıslı Türkleri küçümseyen şımarıklığı vardır...
   Bugünkü batmış, iflas etmiş durumda dahi bu şımarıklıktan kurtulmuş değillerdir...
   Tüm Kıbrıs’ın Cumhurbaşkanı olduğunu iddia eden ve ana muhalefet lideri olduğu dönemde Kıbrıslı Türk ve Rum gazetecileri  birçok sosyal ortamda biraraya getiren Anastasiadis, şimdiki pozisyonda benzeri organizasyonlara girişmekten korkuyor...
   Neden mi?..
   ‘Görünmez bir el’ engelliyor da ondan...
   Yıllardan beri değişmez Rum siyasetinin bir sonucudur bu yaşananlar...
   Çünkü perde gerisinde Yunanistan ve kilise vardır...
Değişim olabilir mi?..
   Gelinen noktada, müzakere sürecini yeni danışman Espen Eide  yönetiyor...
   Eide, daha ilk görüşme sonrasında olumlu açıklamalarda bulundu...
   Her iki tarafın da ‘en erken zamanda anlaşmaya varılması, ardından referanduma gidilmesi hedefiyle müzakerelere devam’ taahhüdünde bulunduğunu söyledi...
   Böylece her iki toplumda barış yanlılarına yeni bir umut pompalamış oldu...
   Bakalım bu güzel düşünceler ne kadar sürecek?..
   Yarım asırlık Kıbrıs sorunu ya Eide döneminde çözülecek...
   Ya da ‘kovulanlar listesinde’ o da yer alacak...
   İyi şanslar bay Eide...
YORUM EKLE

banner608

banner474