banner564

Sınır kapılarının önemi görmezden gelinemez

Kıbrıs’ta sınır kapıları 1963’ten 2003 yılına kadar kapalı kaldı…

Kıbrıslı Türkler bu süre zarfında ‘kendi devletlerini’ kurdu…

Yasama, Yürütme, Yargı konusunda ileri adımlar attı…

Cumhurbaşkanları, Başbakanlar, milletvekilleri, belediye başkanları, kaymakamlar, muhtarlar, müdürler, müsteşarlar, danışmanlar seçildi…

Yaklaşık 200 bin Rum’dan kalan mallar, mülkler ‘bir şekilde’ dağıtıldı…

Kimi çok zengin oldu, kimi olduğu gibi kaldı…

Kimi hayalinde bile görmezken ‘bakan’ oldu, kimi üst düzey görevlere yerleştirildi…

Ganimet ekonomisinin sona ermesiyle birlikte Türkiye’den buraya milyonlar akıtıldı…

Bavul turizmi, yatırımlar için kredi, maaşlar için hibe yardımlar…

Kıbrıslı Türklerin ekonomik durumunu iyi bilen bir arkadaşın söylediğine göre 1975 yılında Kıbrıslı Türklerin yönettiği 159 şirket vardı…

Şimdi durumu ‘iyi olan’ 15 binin üzerinde şirket var…

Fakat; bu korkunç farka rağmen KKTC’de ‘istikrarlı’ bir ekonomik yapı oluşturulamadı…

AB’nin raporları

Sınır kapılarının 23 Nisan 2003 yılında açılması sonrasında AB uzmanları ile Rum hükümet yetkilileri; Kuzey Kıbrıs’ın ekonomik durumunu en ince ayrıntısına kadar araştırarak raporlar hazırladı…

Hazırlanan raporları değerlendiren eski Rum Maliye Bakanı, KKTC’nin ekonomik durumunu şöyle özetlemişti:

“Hafiften bir rüzgar estiğinde yıkılmaya mahkum bir yapı…”

Detaylarında Türkiye’den gelen yardımların kesilmesi durumunda kamu sektörünün ayakta duramayacağı, altyapı yatırımlarının yapılamayacağı, ciddi fakirleşmelerin yaşanacağı belirtiliyordu…

Nitekim bunun etkilerini şimdi daha iyi görebiliyoruz…

KKTC kanadının Ekonomik protokollere uymadığı durumlarda, mali yardımların olumlu sonuçları görülemiyor…

Barikatlar kapanınca

Türkiye ile imzalanan Ekonomik protokollerin uygulanmamasının yarattığı etkilere ilaveten, ‘Corona’ sürecinde kara sınır kapılarının kapanmasıyla birlikte ne tür sıkıntıların yaşandığını, özellikle küçük esnafın nasıl iflas noktasına geldiğini unutmuş olamayız…

Karşılıklı geçişlerin artmasıyla birlikte sadece ekonomik yönden değil, iki toplum arasındaki ilişkilerin gelişeceğini de göreceğiz...

Bunun için her iki taraf da geçişleri kolaylaştırıcı ek önlemler almalıdır…

Sadece kontrol kabinlerinin sayısını artırmak değil; yeni sınır kapılarının açılmasında fayda vardır…

Önce iki toplumlu teknik komite, ardından liderler bu konuyu ciddiyetle ele almalı ve yeni sınır kapılarının açılması başarılmalıdır…

İki toplumun ezici bir çoğunluğunun ortak görüşü budur…

YORUM EKLE
YORUMLAR
Hasan Nuri
Hasan Nuri - 2 gün Önce

41 Yılda Yönetemeyip Çökerttigimiz yağma düzeni KKTCde önümüzdeki yıllarda kaç Şirketimiz ayakta kalabilecektir acaba ? Yatırımcının ve Turistin gelmediği Üretimin be İhracatın olmadığı yüzümüze Gözümüze bulaştırdığımız Eğitim ve İnşaat Sektörlerimiz ile KKTCde ne gibi bir Gelecek bekleyebiliriz ki ?
Sayın Reşat Akarın Programlarında yıllardır Güneyle yeni Geçiş Kapıları açın çağrılarını duymayan Yöneticilerimiz halen Üç Maymunları oynamaktadırlar ! Ekonominin yerle bir olduğu Pahalılığın Tavan yaptığı yönetilemeyen KKTCde bugün Tüm Sektörlerimiz ciddi bir Krizin kapısına gelmiştir ! Yatırımcı’nın artık gelmediği KKTCde tek Ümit kapımız Güneyle geçiş Kapılarındaki izdiham halen yaşanır ve İşleyişi tek yönlü Durur ise AYIKLA PİRİNCİN TAŞINI TRNC !!!

Magusalı
Magusalı - 1 gün Önce

Ülkemizde çok zenginler vardır. Fakir olan devlettir. Çünkü zenginler vergi ödemiyor.

Magusalı
Magusalı - 1 gün Önce

Denge korunmalı. Gelir farklılığı vardır. Buraya aşırı talep buradaki fiyatları onlara göre yükseltir. KKTC halkı bu defa mağdur alıyor.

İsmail  Kahya
İsmail Kahya - 15 saat Önce

O kadar zengin var ama kaçı vergi veriyor. Kaçı kaçak işçi çalıştırıyor. Kimin umurunda siyasiler bakanlar ve yandaşları iş takibi ,nerden mamma yerim hesabi içindeler.memlekette nerden buldun bu kadar malı sorsalar ülkenin üçte biri haose gider ama bunu soracak olanlarında arkası pislik içinde.

Büyük Resmî Görüyoruz
Büyük Resmî Görüyoruz - 15 saat Önce

Sayın Akar, gazeteniz de UBP’nin genel başkanlığına aday olan Hasan Taçoy’a dair tek bir haber yayınlanmıyor. Sadece Ünal Üstel haberleri yayınlanıyor. Ama gazeteniz özgürlük, demokrasi, serbest piyasa deyince mangalda da kül bırakmıyor. Biz de sermayenin en önemli özelliği sadece kendine Müslüman olmasıdır. Lafa gelince herkes demokrat. Herkes özgürlükçü. Yazık…

banner582

banner608

banner628

banner473