banner564

Şimdi ne yapmalı?

  Rum Meclisi’nin ‘Enosis’ kararı müzakerelerden sonuç bekleyen tüm kesimleri üzdü...
  Sağduyu sahibi Rumlar dahi “Bu saatten sonra çözüm beklemek saflık olur” demeye başladı...
  KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın tepkisi yerindeydi...
  Akıncı; Rum lideri Nikos Anastasiadis’in çözümden daha çok iç tribünlere oynadığını, kilisenin etkisi altında hareket ettiğini ve önceliğinin seçimler olduğunu bu süre zarfında daha iyi anladı ve yapması gerekeni yaptı...
  Gelinen noktada iki toplum arasında gerilimi artırmak yerine, ilişkileri normal düzeyde tutmak çok önemlidir...
  Çünkü sınır kapılarının açık olması nedeniyle ikili ilişkiler düşük seviyede olsa bile devam edecek...
  Bunu bertaraf etmek sadece ve sadece fanatiklerin işine gelir...
  Küçük bir ülkede yeni gerilimlere ihtiyaç yoktur...
  Rumlar; bir yıl sonra yapılacak seçimlere odaklanırken, bizler de kendi iç sorunlarımızı çözmeye ve ileri adımlar atmaya çalışacağız...
  Bugün için Rumlardan daha şanslı ve daha avantajlı bir durumdayız...
  Bazı kesimler buna karşı çıksa da gerçek olan budur...
  Rumların Anavatanı Yunanistan, AB’den sağladığı kredilerin taksitlerini ödeyemez durumdadır...
  IMF, borcunu ödeyemez durumdaki Yunanistan’a yeni kredi verilmesine şiddetle karşıdır...
  Dolayısıyla kendine bakamayacak durumda olan bu ülkenin Kıbrıslı Rumlar için yapabileceği herhangi bir fedakarlık da yoktur...
  Rum tarafı kendi ekonomik sorunlarını yatırımları ve turizm gelirlerini artırarak, kamuyu küçülterek ve daha çok özelleştirme yaparak çözmek zorundadır...
  Son 5 yılda işini ve bankadaki paralarını kaybeden Rumların ciddi anlamda gelire ihtiyacı vardır...

Komisyon çalışmalı
 
  İşte o nedenle KKTC’nin atması gereken iki adım vardır...
  Birincisi yeni bir dinamizmle, iç sorunları ortadan kaldırmak, ekonominin gelişmesini sağlayacak kararlar almaktır...
  İkincisi de Mal Tazmin Komisyonu’nu çalıştırarak, kuzeydeki Rum mülklerini satın almak...
  Kuzeydeki Rum mülklerini satın almak için Türkiye’nin güçlü mali desteğine ihtiyaç vardır...
  Diğer tüm konularda olduğu gibi Türkiye’nin böylesi bir katkıyı kolayca sağlayabileceği inancındayız...
  Ancak bizler de elimizi taşın altına koymak zorundayız...
  Güneyde hiç mülk bırakmadığı halde kuzeyden mülk alanlara bir miktar vergi getirilmesi veya eşdeğer tapu devirlerinde özel bir fon uygulaması yönüne gidilebilir...
  Bir hafta öncesine kadar kuzeydeki tüm mülkleri kaybetme korkusuyla yaşayanların, şimdi ufak bir katkı ile geleceklerini garantiye almaktan kaçınmamaları gerekir...
 
Dünyaya anlatmalıyız
 
 Bunları yaparken, yeni bir tanıtım seferberliğine girişilmesinin şart olduğunu da kabul etmeliyiz...
 Müzakere sürecini ve çözümsüzlüğün nedenlerini başta Avrupa’ya anlatabilmeliyiz...
 Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Brüksel, Londra, Berlin, Roma ziyaretleriyle ilgili girişimleri bugünden tezi yok başlatmalı ve Sayın Mevlüt Çavuşoğlu’nun da desteğini alarak yürümelidir...
 Dünyanın bizi anlaması için daha çok konuşmalı, daha çok tanıtım yapmalı, yabancı yayın organlarında yer almalıyız...
 Haklı olan taraf bizleriz...
 Sıkıntımız bunu anlatamamaktır...
 Bu sıkıntıyı mutlaka aşmalıyız...
YORUM EKLE

banner471

banner473