Rumlarda yıllardan beri devam eden tehlikeli bir uygulama var...
Mecburi askerlik görevini bitirdikten sonra ‘seferi’ listeye alınan herkese bir otomatik silah veriliyor...
“Türkler saldırırsa bu silahla kendinizi korursunuz” deniyor...
Türklerin durup dururken saldırmayacağını onlar da biliyor...
Buna karşın silah dağıtımı devam ediyor...
Bir tarafta ağır ekonomik kriz, diğer yandan silahlanmaya harcanan büyük paralar...
Akıl işi değil ama bu uygulamayı sürdürüyorlar...
Evinde G3 silah tutanların bir kısmı, zaman zaman bu silahlarla cinayet işliyorlar...
Hatta polise ateş açanlar da var...
Geçtiğimiz hafta içinde Limasol’da yaşanan bir olay bunu kanıtlıyor...
Andreas Onofriu adlı ‘suç makinesi’, kendini tutuklamaya giden polislere G3 ile karşılık verdi...
Kim imha edecek?
Bazı kesimler, çözüm olması halinde adanın ‘silahsızlanacağını’ ve tüm silahların toplanarak imha edileceğini iddia ediyor...
Ama bu iddialar pek de inandırıcı değil...
Neden?..
Çünkü 1960’ta iki toplumlu devlet kurulurken EOKA’nın silahları imha edilmedi de ondan...
Zürih ve Londra anlaşmalarının imzalanması sonrasında göstermelik olarak EOKA’nın elindeki silahların toplandığı açıklanmıştı...
Ama öyle olmadı...
Bir süre sonra EOKA’nın silahları yer altından çıkarıldı ve namlular bu kez Kıbrıslı Türklere yöneldi...
Bu yazdıklarımın doğruluğunu, o günleri yaşamış, sağ ve sol görüşlü onlarca insanla konuşarak yıllar önce teyit etmiştim...
EOKA yer altından çıkardığı otomatik silahlarla Kıbrıslı Türklere saldırı düzenlerken, babalarımızın elinde av tüfeği vardı...
Bu görevi kim üstlenecek?
Peki bir ay sonra çözüm oldu diyelim...
‘Seferi’ adı altında 100 binden fazla Rum’un evlerindeki silahları kim toplayacak?..
Rum polisi mi?..
Kıbrıslı Türkler bu konuda nasıl tatmin edilecek?..
Sadece bu ‘silah’ meselesi başlı başına bir sorundur...
Talat’a saldıran ELAM faşistlerinin, eski Rum Milli Muhafız Ordusu kamplarında silahlı eğitim gördüğünü ana muhalefetteki AKEL’in lideri Andros Kiprianu, belgeleriyle Rum Başsavcısı’na iletti...
Peki Başsavcı ne yaptı?..
“Evet suç unsuru var ama, mevcut koşullar nedeniyle dosyayı kapatıyorum” dedi...
Yani bu faşistlerin silahlı eğitim görmelerine göz yumdu...
Suçu yargıya taşımadı...
AB üyesi bir ülkede bunlar yapılabiliyorsa...
Ve AB’nin yetkilileri gözlerini kapatıp, bunları görmüyorsa...
Yarın G3’lerin toplanmasında biz kime güveneceğiz?..
AB’ye mi, BM’ye mi?..
Rum Başsavcısı’na mı, Rum polisine mi?..
Rum liderliği çok yanlış bir hesapla, kendi halkını silahlayarak, Kıbrıs sorununu daha da karmaşık bir hale getirdi...
Ve bugünkü koşullarda Kıbrıslı Türklerin ‘güvenlik endişesi’ giderilmiş değildir...
Kısa sürede çözümden söz edenler, öncelikle güneydeki evlerden G3’leri toplamaya başlasınlar ve bizleri tatmin etsinler...
Evlerde saklanan silahların miktarı 100 binden fazladır...
Toplasınlar silahları, iyi niyetlerini herkes görsün...
illegal bahis - bahis siteleri - deneme bonusu veren siteler - canlı bahis - güvenilir bahis siteleri -