İki lider görüştü. Sayın Akıncı ile Sayın Anastasiadis görüşmesinden olumlu noktalar çıktı. Ancak temel sıkıntı konusunda olumlu bir gelişme yaşandığını söylemek kolay değil.
Fakat buna karşın bu gergin ve belirsiz ortamda iki tarafın elektrik ve cep telefonları ile ilgili olarak gecikmiş olsa da attıkları adım olumludur.
Ancak bellidir ki cep telefonları ile ilgili konu teknik dense dahi üzerinde daha çalışılması gerekiyor. Buna karşın konunun ortak onaya girmesi ve iki taraf tarafından BM huzurunda kabulü çok önemlidir.
Bu özellikle BM Barış Gücünün görev süresinin 6 ay daha uzatılması ile ilgili kararında BMGS ve BMGK rapor ve kararlarında çözülmesi ile ilgili vurgu yapılan iki konu olması bakımından bunun iki lider tarafından kabulü çok önemlidir.
İki tarafın, BM tespit ve kararlarına ters düşmeme çabasında olmaya çalıştıklarını göstermesi bakımından, bunca hengâmeden sonra bu iki konuyu karara bağlamaları çok önemlidir.
Ayrıca iki lider tarafından Güven Artırıcı tedbirler olarak karara bağladıkları konular da önemlidir.
Kıbrıs Rum ressamların eserlerinin geri iadesi ve RİK arşivlerinde yer alan Kıbrıs Türk sanatçılarının eserlerinin Kıbrıs Türk Toplumuna iadesi konusu çok önemlidir.
Bu iki konu, sanatın rehin alınması ve bu rehinlik üzerinden bir biri ile siyasi rekabete devam ilkelliğini ortadan kaldıran bir adım oldu.
Yani iki toplumun toplumlararası çatışma sürecinde bir birine dönük olarak ilkel milliyetçiliğin körlüğünde yaptığı vahşi davranışlarla hayatlarını kaybeden ve onları Kayıp Şahıslar olarak tanımladığımız insanların akıbetlerinin ortaya çıkmasına yol açan, karşılıklı Kayıp Şahısların bulunması ve ailelerine teslim edilmeleri gibi temel insani konudan sonra insani açıdan gelişen duruma benzemektedir.
Çünkü yıllarca bu insani konuda karşılıklı siyasi mücadelenin aracı kılınmıştı. O acılar üzerinden bir birini suçlamak yolu tutulmuştu.
Şimdi Kayıp Şahıslar artık insani açıdan ele alınıyor. Dolayısı ile şimdi sanat eserlerini rehin tutarak siyasi üstünlük içine girme garabeti de ortadan kalkacak. Bu çok insani bir gelişmedir.
Behiç Gökay…
Kıbrıs Rum toplumu ve gençleri kendi sanatçılarının eserleri ile buluşacak. Aynı şekilde Kıbrıs Türk Toplumu ve gençleri de yıllarca CBCS ve daha sonra RİK olarak bilinen radyo ve televizyon arşivlerinde yer alan toplumumuzun dününde üretilen görsel ve işitsel tüm kültür ve sanat eserleri ile buluşacak.
Örneğin ben çok yetenekli bir ses sanatçısı olan rahmetli Behiç Gökay'ın o güzel performanslarının toplum ve gençler tarafından öğrenilecek olmasından mutlu olacağım. Böylece bir dönem toplumda var olan militer ve milliyetçi histeri içinde yaşam tercihlerinden ötürü itilen, kakılan, eziyete uğrayan ve toplumundan kopartılan bu güzide ses sanatçısının, sesi ve icrası ile yeniden buluşabileceğiz. Onu ölümünden sonra olsa bile onere edeceğiz.
Bütün bunların yanı sıra Sayın Anastasiadis'in açıklanmasa bile desantralizasyon konusu ile ilgili görüşlerini ifade etmesi olumludur. Ancak çok eksik ve yanlıştır.
Sayın Akıncı'nın açıklamasında yer alan, “evet görüşlerini açıkladı, ancak Kurucu Devletlere kalacak yetkilerin nasıl kullanılacağı ile ilgili konu boşlukta duruyor” sözü, bu konunun daha çok su kaldırdığını göstermektedir.
Fakat açık olan bir şey var. Sayın Anastasiadis etkin katılım ve siyasi eşitlik gibi temel bir konuda hala yarattığı kaosu devam ettirmektedir. Yapılan açıklamalarda kafasında bir gelişme olmadığı anlaşılmaktadır.
Hele Sayın Anastasiadis’in siyasi eşitlik ve etkin katılımla ilgili olarak hala o bilinen nakaratı tekrarlaması da artık sıktı. Ne dedi? “Kıbrıs Türk Toplumu kendisi ile ilgili konularda siyasi eşitlik ve etkin katılımı gösterebilir“ dedi. Bu nasıl iş? Bir kere ortak bir devlet oluşacaksa, seni ilgilendiren ve ilgilendirmeyen konu olması, ortaklığı başlarken öldürmek demektir. Kaldı iki toplumlu, iki oluşturucu devlete dayalı olan Federasyonun ana teması, evet, oluşturucu devletler kendilerine bırakılan yetkileri kullanacaklar. Ancak bunu kullanırken dahi Kurucu Anlaşmaya ve Anayasaya uygun davranmaları gerekir. Ayrıca Federal devletin temel dış ve mali politikasına, Güvenlik, para politikasına ve genel politikalarına uygun ve eşgüdümlü olarak bu yetkileri kullanmalıdırlar.
Eğer başlarken seni ilgilendiren, beni ilgilendirmeyen diye başlarsanız, bu ortaklığı doğmadan öldürürsünüz. Bu ise Federal mantığa terstir.
Dolayısı ile görüşme olumlu bir zemin sağlamıştır. Ancak sorunları akıl ve mantık içinde çatışma kültüründen uzak ele almaya daha çok ihtiyacımız var.
Sen, ben ve Behiç Gökay
- 28 Şubat 2019, 09:04
- 221
YORUM EKLE
Yorumunuz Onaylanmak Üzere Gönderildi