banner564

Sağlıklı yaşam nasıl olur?

   Ülkemizde genç yaşta ölümlerin artması karşısında çeşitli tavsiyeler gündeme geliyor...
   Kalp uzmanları ‘yürüyüş yapın’ diyor, sigara ve alkolden uzak durulmasını öneriyor...
   Ama yürüyüş yapabilecek yerler yok...
   Her tarafın kuruduğu, yeşilin büyük ölçüde yok olduğu  bir ülkede yaşıyoruz...
   Beslenme uzmanları, Diyetisyenler; ‘az, fakat sık’ öğünlerden söz ederken, yağlı yiyecekler yerine bol tarafından meyve ve sebze tüketilmesini tavsiye ediyor...
   İyi güzel de, sebze ve meyvenin sağlıklısını nereden bulacağız?..
   Sigaradan uzak duralım, peki gittiğimiz yerlerde sigara içenleri ne yapacağız?..
   Bundan birkaç yıl önce kapalı alanlarda sigara yasağı getirilmişti...
   Şimdi sigara içilmeyen kapalı alan bulmak çok zor...
   Hemen her yerde sigara içilebiliyor...
   Üstelik; Kıbrıslıların lokantaya giderken çocuk götürme alışkanlıkları da vardır...
   Üç aylık bebekten tutun; 3 ya da 13 yaşındaki çocukları yanlarına alarak hafta sonları lokantaya götürüyorlar...
   Lokanta müşterilerinin büyük bir çoğunluğu, rakı ve viskinin yanında sürekli tüttürüyor...
   Onlardan çıkan dumanı çocuklar da soluyor...
   Peki bunu umursayan ve önlem alan var mıdır?..
 
Hastaneler ne durumda?

   Son 40 yıllık süre içinde, hemen tüm partiler, her seçim döneminde sağlıkta ve eğitimde ‘tam gün’ uygulamasından söz ettiler...
   Eğitimde yerlerde sürünüyoruz...
   Bırakın liseyi, üniversiteyi bitirenlerin ezici bir çoğunluğu İngilizce konuşamıyor...
   Karşılaştığı bir yabancıya meramını anlatacak kadar dahi lisan bilmiyor...
   Ama hala eğitimde tam güne geçilmedi...
   Sağlıkta aynı sorun var...
   Şimdiki bakan da göreve geldiğinde ‘tam günden’ söz etmişti...
   Hükümet gitti, gidiyor, hala tam gün konusunda adım atılmadı...
   Hastane doktorlarının önemli bir kısmı sabah 09.00’da işe gidiyor, öğleyi bulmadan ayrılıyor...
   Saat 12.00’ye kadar görevde kalması bile mucize!..
   Çoğu zaman ‘yönetici’ durumundaki doktorları dahi saat 11.00 civarında özel kliniğinde bulabiliyorsunuz...
   Doktorlar bu konuda savunma yaparken “tam güne geçilsin ama maaşlarda düzenleme yapılsın” diyor...
   Sağlık Bakanlığı bunu yapamaz mı?..
   İstenirse yapabilir...

Kriz geçirenler ölüyor

   Bir başka önemli sorun da hastanelere karşı giderek artan güvensizliktir...
   Çünkü ufak bir sorun nedeniyle hastaneye gidenlerin bir kısmı oradan sağ çıkmıyor...
   Geçenlerde Şükrüye Ağdelen’in hayatını kaybetmesi olayında iki hemşire ‘ihmal’ iddiasıyla mahkemeye verildi...
   Önceki gün, emekli polis Nevzat Şengör, 3 damarı tıkalı olduğu halde yoğun bakım servisine alınmayarak, 6 hastanın bulunduğu bir odada can verdi...
   Şengöre ameliyat için “sağlık kurulu kararı gerekir” denmişti...
   Şimdi bu acılı ailenin “vay sizin sağlık kurulu kararınıza...” diyerek, ağzına geleni söylemesi yanlış mı olur?..
   Sayın yöneticiler...
   Burada 55 yaşındaki bir adamın hayatını kaybetmesinden söz ediyoruz...
   Ciddi ihmal ve sorumsuzluk  iddialarını tartışıyoruz...
   Ama sizler yerel seçimlerle uğraşıyorsunuz...
   1Mayıs mitinglerinde boy gösteriyorsunuz...
   Muhaceret işlemlerinin ağır gitmesinden yakınıyorsunuz...
   Hala kim daha çok koltuk kapacak; onun yarışındasınız...
   İhmalleri, sorumsuzlukları görmezden geliyor, doktor adına hasta raporu düzenleyen hemşireler hakkında önlem alamıyorsunuz...
   Devlete olan güveni sıfırladınız...
   Başı ağrıyan artık güneye gidiyor...
   Bunun dahi farkında değilsiniz....
   Çok üzücü...
  

illegal bahis - bahis siteleri - deneme bonusu veren siteler - canlı bahis - güvenilir bahis siteleri -

YORUM EKLE

banner471

banner474