Funda BEDİR
Nöroloji uzmanı Dr. İlker İpekdal, Coronavirüs salgını nedeniyle maske kullanımının şart olduğunu belirterek, Diyalog aracılığıyla vatandaşlara önemli mesajlar gönderdi.
   Belirti olmasa bile herkesin Coronavirüs taşıyıcısı olabileceğini söyleyen Dr. İpekdal “Yeni veriler kayda geçtikçe görüyoruz ki yeni tip corona virüsün asemptomatik birey yoğunluğu fazladır. Kişi iyileşmiş olsa bile tekrar enfekte olabileceğine dair bulgular da var. Dolayısıyla bulunduğumuz ortamlarda asemptomatik yani hiçbir belirti göstermeyen kişiler bulunabilir. Belirti göstermememize rağmen bugün geldiğimiz noktada hepimiz corona virüs taşıyıcısı olabiliriz” dedi.
   İpekdal şöyle dedi:
   “Virüsün giriş yeri üst solunum yerindeki mukoza ve kendi sınıfındaki virüslere oranla dört kat daha fazla olan özel bir yapışma gücü var. Bu şu demektir; Biz bu virüsü tek bir kişiden olmasa dahi temas halinde olduğumuz farklı kişi veya yerlerden de toplayabiliriz. Virüs enfekte eden sınıra ulaşabilir. Semtomatik veya asemtomatik olarak enfeksiyon sürecine girebilir. Vücudumuzda bulunan virüs yükümüze göre çevremize de yayma riskimiz artar. Dolayısıyla maske takmak demek kişinin hem kendini hem karşısındakini koruması, hem de çevrede var olan virüs yükünü mümkün olduğunca azaltabilmesi demektir. 
Sokağa çıkarken kesinlikle maske takılması gerekir. Maske takmak toplumun birbiriyle yardımlaşması anlamına gelir. Buna görsel olarak alışmamız gerekir. 2020 yılının en kritik aksesuarı maskedir. Devletlerinde corona virüs ile mücadelede birinci öncelik vermesi gereken şey maske olmalıdır ki örneklerini de görüyoruz. Dışarı çıkan herkesin maske takma zorunluluğu olmalıdır. Beraberinde yapılması gereken tabiki sosyal mesafedir ki belirtmekte fayda var sosyal mesafenin ölçü kriteri aslında  havadaki partiküllerin asılı kalması, hava sirkülasyonu, havanın nemi ile de  ilgilidir. Hatta  bulunduğunuz ortamda klima varsa  bakımları , temizliği vs. çok önemlidir.

Maskelerin özelliği   

   Dr.İlker İpekdal, maskelerin temini ve özellikleri konusunda ise şunları söyledi:

   “Bir diğer önemli hususta tabiki maskenin nasıl temin edileceği... Maskeler Medikal, tıbbi firmalar aracılığı ile ithal ediliyor. Fakat burada da bizi sıkıntılı bir süreç bekliyor gibi zira Türkiye’nin ülkemizde  dahil olmak üzere herhangi bir tıbbi malzemenin ülkeden çıkmayacağı yönünde uygulamaları var. 
Burada ilgili bakanlığın açıklama yapmasını bekliyoruz.  Maske temin süreci nasıl işliyor. Önemli iki nokta var. Birincisi maskenin ülkemize girebilmesi, ikincisi ülkemizde yapılabilir hale gelmesi. Çünkü bu bir aylık iki aylık üç aylık bir konu değildir. Bu 2020 yılını kapatan bir konudur. 
Kendimiz maske yapabiliriz ama hastaysak tıbbi bir maske kullanmamız gerekir. Virüs yükümüz az ise kullanacağımız maskenin bez olması, iki üç katlı olmasından hiçbir farkı yoktur.”

Maske kullanımı zorunlu hale getirilmelidir

   “Sürekli testlerle uğraşıyoruz. Test yaygınlaştırılsın ama en basit şey test yapılma sayısını ve sıklığını azaltacak tek şey maskelerle aldığımız önlemlerdir. 

Tabiki maskenin doğru kullanımı da önemlidir. Örneğin markette çalışanlardan örnek verirsek bütün gün aynı maskeyi takıyorsa virüs kapma riskini artıyordur. Çünkü nem oranı artacak ve çok daha fazla virüs tutacak. Temizlemeli ve sık sık değiştirmeliyiz. 
Corona virüs daha uzun yıllar olacak oxford 2025’e kadar sürebilir diyor. Dolasıyla risk oranı belli bir seviyenin altına inene kadar, diğer virüsler gibi bu virüsle de yaşamayı öğrenene kadar maske, virüsle bizim hızlıca değil yavaş yavaş tanışmamızı sağlayacak basit ama etkili yöntemdir. 
Test için uğraşıyoruz maskeyi kaale almıyoruz. Test popüler ve pahalı ki biz aynı kriterlerde olan daha uygun fiyatlı olanını da kullanmıyoruz. bugün piyasada olan en pahalı testi kullanıyoruz. 
İki çeşit test kullanıyor. Biri PCR diğeri hızlı tanı kiti. PCR testi virüsü yüzde 98-100 arası tespit edebilen bir testtir. Corona virüs söz konusu olduğunda bu oran yüzde 63’lere kadar düşmektedir. Alınan swap örneği miktarı, yeri, sıcaklığı vs. çok önemli. Dikkat edilmez ise sonuç negatif çıkar. 
Hızlı test; kan örneğinden yapılır. Kişide bağışıklık sisteminin cevap verip vermediğinin tespit edildiği antikor geliştirilmesine bakılan bir testtir. Uygun görülen kişilerde gerekli görülen zamanlarda ve sıklıkta yapılmalıdır. Burada şeffaflık önemlidir hangi bölgede hangi kişilere hangi tip testin yapıldığı paylaşılmalıdır ki bu istatistiklere göre takibi yapılabilsin.”