Funda BEDİR

   Ülkemizin ve dünyanın en büyük sorunu pandemi uzun bir zaman daha biteceğe benzemiyor. Her ne kadar uzmanların farklı düşünceleri olsa da ortak nokta bu kış ta bizi çok zorlu bir süreç bekliyor. 
   Diyalog’a konuşan Nöroloji uzmanı Dr. İlker İpekdal dikkat etmemiz gerek hususlara dikkat çekti. Covid-19 ile ilgili maske, sosyal mesafe vs. gibi tedbirlerin yanında bağışıklık sistemimize dikkat etmeli, zararlı alışkanlıklardan uzak durmalıyız. Ayrıca bu sene grip aşısı daha da önem kazandı.

İpekdal Diyalog’un sorularını yanıtlarken, tavsiyelerde de bulundu. 

Soru: Kışa girerken grip aşısı gerekli mi? Kimler grip aşısı olmalı?
Dr. İpekdal:  65 yaş üstü ve risk grubundaki kişiler özellikle grip aşısı olmalı: Diğer gruptakilerin tercihlerine bağlı. Tabii aşının temini konusunda Sağlık Bakanlığı’nın bir çalışması var mı bilmiyorum. Zira geçtiğimiz dönemlerde pandemi olmamasına karşın aşı bulmakta zorluklar yaşanıyordu. Grip aşısı Corona’ya karşı koruma sağlamıyor fakat virüslerle mücadelede bağışıklık sistemine destek sağlıyor. 
   Soru: Özellikle son zamanlarda sıkça sorulan kan pıhtılaşması konusunda ne diyorsunuz?
   Dr. İpekdal:  Kan pıhtılaşması virüsün etkileri dahilinde son zamanlarda sıkça görülmeye başladı. Kanı sulandırmak için halk arasında bilinen çözüm aspirin veya benzeri türevdeki ilaçların kullanılması ancak kesinlikle ve kesinlikle doktor kontrolünde olmadan bu tarz ilaçların kullanımı uygun değil, çok ciddi zararları olabilir. Burada önemli olan kanın kılcal damarlardaki akışıdır, damarın tıkanmamasıdır. Doktor kan sulandırıcı ilaç kullanımını gerekli görmedikçe sağlıklı bir bireyin günde 1 litre daha fazla su içmesi de aynı etkiyi sağlıklı bir şekilde gösterecektir. Kan sulandırma dışında aspirin ve benzeri ilaçlar zaten Covid-19 tedavisinde önerilmiyor. 
   Soru: Bu süreçte uyku ne kadar önemli?
   Dr. İpekdal: Maske mesafe hijyen kuralları herkesin kendi sorumluluğundadır. Bu konuda bilinçli olacağız ancak daha da bilinçli olmamız gereken grip sezonuna giriyoruz. Güneşlenelim, düzenli uyuyalım, sigara alkol gibi bağışıklık sistemimizi düşürecek etkenlerden mümkün olduğunca uzaklaşalım. Endişe kaygı düzeyimiz artıyor. Bazılarımız kendini eve kapatıyor egzersiz yapalım, yoğunluğun az olduğu saatlerde dışarı çıkmalıyız. Egzersiz şarttır. Bol bol da sıvı tüketmek kılcal damarlarımızı aspirinden daha iyi açar sulandırır. 
Bağışıklık sistemleri çok daha zayıf olan büyüklerimize, risk grubundaki yakınlarımıza özen göstermeliyiz. Sadece D vitamini kontrolü ile olmaz. Egzersiz, sağlıklı beslenme, su tüketimi ve stres kontrolü çok büyük önem arz eder. 
Soru: Kahve tüketimi ile ilgili nelere dikkat etmeliyiz?
Dr. İpekdal: Kahve stres düzeyini arttırır. Günde 2-3’ten fazla içmemek gerekir. Bedenimizi zorlamamak adına kafeini de fazla tüketmememiz çok önemlidir. Uyanık tutalım zinde olmak adına içtiğimiz kahve miktarı arttığında bize zarar veriyor. 
Yeteri kadar sıvı almak yeteri kadar egzersiz, dışarı çıkmak, güneşlenmek, düzenli uyku, bağışıklık sistemimizi güçlendirecek bitkisel çaylar, besinler, vitaminler vs. bunlar çok önem kazanacak. 
Soru: Güneşten tam olarak nasıl faydalanırız?
   Dr. İpekdal: Güneş hem immün sistemimizi hem de DNA tamir mekanizmamızı destekler.. Bizzat Prof. Dr. Aziz Sancar’ın da belirttiği gibi Öğleden sonra yatay gelen A ve B ışınları bizim için çok önemlidir. Dolayısıyla ‘’D’’ vitamini için güneşten tam öğlen biraz yararlanalım hem de öğleden sonraki saatlerde DNA mekanizmamızı güçlendirmek için yarar sağlayalım. 
Dr. İlker İpekdal yapılabilirliği en kolay ve en zevkli reçeteyi verdi. Güneşli havada elinizde su ile yapacağınız bir saatlik yürüyüşle bağışıklık sistemi güçlü, sağlıklı bir yaşam sizi bekler. Tabii alkol sigara ve benzeri kötü alışkanlıklardan da mümkün olduğunca uzak durmak kaydıyla.