Yakın Doğu Üniversitesinde 20.09.2019 tarihinde gerçekleşen “2019 Sağlık Konferansı”na katıldım. Konferansta düzenlenen panelde Acıbadem Üniversitesi’nden Prof. Dr. Haluk Özsarı, Liv Hospital Genel Koordinatörü Meri İstiroti, Girne Üniversitesi Rektör Yardımcısı ve Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Rüveyde Bundak ve Near East Hayat Genel Müdürü Ömür Şengün bilgi verici konuşmalarını rakamlarla sundular. Hiç şüphesiz ki, sağlığın yönetiminin finansal planlamalar ve yatırım araçlarıyla mümkün olabildiği anlaşılıyor. Aldığımız bilgiler ışığında 21.Yüzyıl’da ilerleyen teknoloji sayesinde Tıpta yaşanan gelişmeler birçok ülkede avaraj yaşam beklentisini artırıyor ve insan ömrü uzuyor. Böylece, insan, hayatı boyunca ve özellikle emeklilikten sonra yaşayacağı dönemde hayat standardını düşürmeden sağlığını koruyabilmesi için çağımızda finansal tedbirler almak durumunda kalıyor.
Değerli konuşmacıların işaret ettiği önemli noktalardan bir tanesi iyi seviyede sağlık hizmeti alabilmemizin yolunun nitelikli kadrosu ve kaliteli donanımı olan hastanelerden geçtiğidir. Türkiye’de birçok Avrupa ülkesinde de olduğu gibi sağlığın sadece devletin üstlenmediği yeni modele geçildi. Söz konusu modelde genel sağlık sigortası ve sigorta şirketlerinin hazırladığı sağlık sigortaları ile Devlet’in yanı sıra sağlık sistemindeki sürece özel hastaneler de dahil oldu. KKTC Maliye Bakanı Olgun Amcaoğlu ve KKTC Sağlık Bakanı Dr. Ali Pilli konferansta genel sağlık sigorta sisteminin oluşturulması yönünde hedefleri olduğunu vurguladılar. Ayrıca, Near East Hayat’ın özel ve kamu hastanelerinde yurt içi ve yurt dışında tedavi görebileceğiniz sağlık sigortası hizmetini çok değerli ve önemli gördüklerini aktardılar.
Konferansta işaret edilen önemli risk faktörlerinden insan ömrünün uzamasından dolayı ilerideki sağlık hizmeti ihtiyacı ve kaliteli sağlık hizmetine erişimdeki finansal zorluklar dikkati çekti. Bu risklerin öneminin anlaşılmasını sağlayacak iki güzel söz dizisi örneği konuyla ilgili farkındalığı iyi seviyede artırdı. Birincisi Goethe’nin “İnsanlar önce para kazanmak için sağlıklarını, sonra da sağlıklarını korumak için paralarını verirler” yazısı. İkincisi ise Vehbi Koç’un “Evin varsa bir sıfır koymalısın varlıklar hanene, işin varsa bir sıfır daha koymalısın, iş seninse üç sıfır daha koymalısın, işin iyi gidiyorsa üç sıfır daha, araban varsa bir sıfır, yazlığın varsa bir sıfır daha, daha sıralanabilir sıfırlar hanesi... Ancak, sağlığın varsa bir koyarsın başına, o zaman bütün sıfırlar anlamlı bir değere ulaşır. Yoksa sonuç sıfırdır, hiç uğraşmayasın boş yere...” yazısından sonra sağlığımızın önemi hakkındaki farkındalık artarken, bunu nasıl koruyacağımızın yollarını öğrenme ihtiyacı doğdu. Zira, tüm finansal risklerin başında kazancımızı düşünürken öncelikle hayatımızı ıskalamamız gerekiyor.
Sağlık riskimizi iyi şekilde yönetebilmemiz için mevcut sistemde iki önemli tedbir aracını kullanmamız gerekiyor. Birincisi ilerisi için tasarruflarımızı artırmak. Bunun için ise birikimlerimizi harcamadan ileri de kullanabilmemiz için birikimli hayat sigortası yaptırmamız önem arz ediyor. Gelecekte hayat standartlarımız düşmeden gerek kaliteli sağlık hizmeti, gerekse diğer giderlerimizin finansmanını planlamak finansal riskimizi yönetmek için iyi bir tedbir aracı konumundadır. İkincisi ise sağlık sigortası. Bu sigorta poliçeniz sayesinde hem yurt içinde hem de yurt dışındaki kaliteli sağlık hizmetlerinden faydalanarak sağlığınızı korumanız mümkün.
Türkiye’de kamu hastanesi, özel hastaneler ve bunların tamamlayıcısı genel sigorta sistemi 1965 yılında tartışmaya açılarak 41 yıl sonra 2006 yılında yasalaştırılmıştır. Yapılan mevzuat tadilatlarından sonra ise 2008 yılında 5510 sayılı kanun ile hayata geçmiş ve reform yapılmıştır. Türkiye’de yaşanan bu tecrübelerden sonra vatandaş için bulunan doğru yolu 41 yıl beklemeden en erken zamanda KKTC’de uygulamaya geçmesi hayat kalitemizi hiç şüphesiz ki artıracaktır. Keza, özel sağlık sigortası sistemi ilk defa bir yerel sigorta şirketi tarafından hizmete konmuştur. Sonraki adım bu sistemin devlet tarafından bahse konu reformla desteklenmesidir. Zira, bireysel emeklilik sigortası ve sağlık sigortası teşvik edilmelidir. Herkese sağlıklı, tasarruflu ve bol kazançlı bir ömür dilerim.