banner564

Rumların çelişkisi

   Güney Lefkoşa’da faaliyet gösteren İngiliz Okulu’nun tam 115 yıllık bir mazisi vardır...
   Bu okulu bitirenlerin, özellikle İngiltere ve Amerika’da en iyi okullarda öğrenim görebildiklerini biliyoruz...
   İngiltere ve Amerika’nın iyi üniversitelerinde eğitim görme hakkı kazanmanız halinde, daha okulun ilk gününden itibaren, mezuniyetten sonra işinizin garanti olduğunu biliyorsunuz...
   Ünlü firmalar, kaliteli eğitim veren üniversitelerle önceden anlaşıyor ve örneğin 2015 yılında mezun olacak iktisatçıları, hukukçuları veya maliyecileri istihdam edeceğinin garantisini veriyor...
   Üniversiteye kayıt yaptırırken, mezun olduktan sonra hangi firmalarda iş alabileceğinizi, hatta maaşınızın ne olacağını biliyorsunuz...
  Ve bu güvence sizin okula dört elle sarılmanızı teşvik ediyor...
   Hiç kimse, Avrupa ve Amerika’daki bu özellikleri, Türkiye ve KKTC’deki üniversitelerle kıyaslamaya kalkışmasın...
   Çünkü kıyaslanamaz...
   İşte güneydeki İngiliz Okulu’nun önemi de, kaliteli üniversitelere öğrenci hazırlamaktır...
   Kıbrıslı Türkler; sınır kapılarının açıldığı 23 Nisan 2003 yılına kadar Güney Lefkoşa’daki İngiliz Okulu’nda eğitim hakkı elde edemedi...
   Sınır kapılarının açılması sonrasında ise, bazı aileler ‘risk alarak’ çocuklarını buraya göndermeye başladı...
   Neden risk alıyorlar?..
   Çünkü fanatik Rumlar, bu gelişmeden memnun değildi...
   Kıbrıslı Türklerin iyi eğitim almalarını ve Rumlarla birlikte okumalarını istemiyordu...
   İki toplumun gençleri birlikte okudukları takdirde, Kıbrıs sorununun 1974’ten sonra başladığını iddia eden Rum politikasının yalanı ortaya çıkacaktı...
   Kıbrıslı Türk gençlerin; 1974 öncesindeki durumlardan bahsetme şansı doğacaktı...
   Ayvasıl, Küçük Kaymaklı, Taşkent, Atlılar katliamlarında dedesini, amcasını, dayısını kaybeden çocukların ortaya koyacakları belgeler, fotoğrafar, yalan propagandayı çürütecekti...
   Ayrıca birlikte eğitim görmeleri halinde, iki toplumun gençleri ‘paylaşımı’ öğrenecekti...
Saldırılar yıldırmadı
   İşte bu düşüncelerle, başta kilise ve EOKA yanlıları olmak üzere, Kıbrıslı Türk gençlerin İngiliz Okulu’nda eğitim görmelerine karşı çıktılar...
   Bundan 2-3 yıl öncesine kadar okulda zaman zaman ciddi gerilimler yaşandı...
   EOKA’nın devamı olan ırkçı ELAM militanları okula sopalarla saldırdı...
   Bazı Türk öğrenciler bu saldırılarda zarar gördü...
   Kıbrıs sorununun çözümünü herkesten fazla savunan...
   Hatta Hristofyas’ın politikalarına, Rumlardan daha fazla destek veren BKP lideri İzzet İzcan’ın, İngiliz Okulu yönetim kurulunda yer almasına bile tahammül edemediler...
   Büyük sorunlar çıkardılar...
   Kıbrıslı Rum aileler; İzcan’ın yönetimden kovulması için inanılmaz kampanyalar yürüttü...
   Kuşkusuz; bunları gördükçe “Rumlarla asla olmaz” düşüncesi hepimizi etkiledi...
   Gerçekten, hiç değişmediklerini, geçmişten hiç ders çıkarmadıklarını düşünmeye başladık...
   Ne var ki; geçtiğimiz hafta aynı okulda ilginç bir olay yaşandı...
   İngiliz Okulu’nun Öğrenci Konseyi Başkanlığına, Rumların da oyları ile Kıbrıslı Türk Onat Ataman seçildi...
   Bizler için sürpriz bir sonuç...
   AKEL Partisi, Onat’ın başarısını selamladığını açıkladı...
   Bu bir destek mesajı...
   Ama diğerlerinden ses çıkmadı...
   DİSİ’nin Onursal Başkanı Anastasiadis...
   Meclis Başkanı Yannakis Omiru...
   Sözde sosyalist EDEK’in yeni başkanı Marinos Sizopulos...
   DIKO lideri Nikolas Papadopulos...
   Vatandaşlar İttifakı Başkanı Yorgos Lillikas...
   Hepsinden önemlisi Başpiskopos Hrisistomos, herhangi bir yorum yapmadı...
   Bu saydıklarımdan hiç olmazsa Anastasiadis ve Başpiskopos Hrisostomos’tan herhangi bir açıklama gelirse...
   Onlar da Onat’ın başarısını selamlarsa...
   Rum tarafında ‘birşeylerin değişeceği’ konusunda umutlanabileceğiz...
   Bekliyoruz...   
YORUM EKLE

banner608

banner474