banner564

Rum liderinin ‘Güven Yaratıcı’ önlemleri

   Rum Yönetimi Başkanı Anastasiadis’in ‘güven yaratıcı’ önlemlerle ilgili olarak, Türk tarafına sunduğu öneriler, Rum basını tarafından açıklandı...
   Zaten her zaman Rumlarda ‘şeffaflık’, bizde ise ‘gizlilik’ veya ‘karartma’ vardır...
   “Aman ha, kimse duymasın” düşüncesiyle, Kıbrıs Türk tarafı herhangi bir konuda halka açıklama yapmıyor...
   Rum liderliği ise, en gizli belgeleri dahi Rum medyası aracılığıyla kamuoyuna duyuruyor ve bunların tartışılmasına olanak sağlıyor...
   Böylece halkın nabzı ölçülüyor ve strateji belirleniyor...
   Halkın benimsemediği öneriler, kısa sürede değiştiriliyor veya iptal ediliyor...
   Anastasiadis’in listesinde derhal kabul edilebilecek maddeler vardır...
   Önce bunlara bir göz atalım:
   -Lefkoşa Surlariçi’ndeki dini ve kültürel anıtların restore edilmesi 
   -Mağusa Surlariçi’ndeki dini ve kültürel anıtların restore edilmesi
   -Mayın tarlalarının temizlenmesi
   -Askerlerin ateşkes hattından uzaklaştırılması
   -Kentsel bölgelerde ateşkes hattının askersizleştirilmesi
   -Athienu (Kiracıköy), Piroi (Gazile), Lefke-Aplıç, Lefkoşa Baf Kapısı, Pomo-Paşiammo-Aşağı Pirgo, Karavostasio (Gemikonağı) kapılarının açılması.
   -Antropoloji Laboratuarı’na ortak ziyaret gerçekleştirilerek Kayıp Şahısları Araştırma Komitesi’nin desteklenmesi
    - Üç yeni teknik komite (Sendikalar, Tamir-İskân, Avrupa Birliği) kurulması.
Olmayacak işler   
   Öneriler içinde öyle maddeler vardır ki; kapsamlı bir çözüm olmadan bunların kabul edilemeyeceğini Anastasiadis de biliyor...
   Buna karşın taleplerini ortaya koyuyor...
   Böylece zamanı boşa harcıyor...
   Geçmişte benzeri öneriler Kiprianu, Klerides, Vasiliu, Hristofyas tarafından da yapılmış ve Türk tarafınca reddedilmişti...
   Anastasiadis, aynı yolu izleyerek, zamana oynama taktiğini başarıyla sürdürüyor...
   Kabul edilmeyecek öneriler nelerdir, ona bakalım:
   -Ankara Protokolü’nün Türkiye tarafından benimsenmesi
   Bu ne demek oluyor?..
   Türkiye’nin tüm limanlarını, Rum gemi ve uçaklarına açması...
   Ardından Ankara’da büyükelçilik...
   Yani Kıbrıs Cumhuriyeti’ni ‘yasal devlet olarak’ tanıma...
   Böylesi bir adım atıldığı takdirde zaten Kıbrıs sorunu kendiliğinden bitmiş oluyor...
   Hal böyle iken Türkiye bunu kesinlikle kabul etmez...
 -Türk askeri sayısının 5- 10 bin azaltılması
   Aslında 5 bin askerin çekilmesi, burada güvenlik zaafiyeti yaratmayabilir...
   Ancak; Annan Planı’nda tüm askerlerin çekilmesini reddeden bir tarafın, şimdi bütünlüklü çözüm olmadan böylesi bir talepte bulunması doğru değildir...
   Üstelik yeni Rum Savunma Bakanı, seferi personeli silahlandırmaya devam edeceklerini, yeni silah alımlarının gündemde olduğunu, hatta ABD’den silah alımı için girişimlerin yapıldığını söylerken, kuzeydeki güvenliği geriye götürme talebi ciddiyetten uzaktır...   
   -Telefon şebekelerinin 00357 kodu altında bağlanması...
   Bunun yanıtını da 2 gün önce Ticaret Odası Başkanı Toros verdi...
   Toros, mevcut koşullarda bunun  kabul edilemeyeceğini söyledi...
   Ankara Protokolü gibi, 00 357’nin kabulü, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin yasallığının ve tek devlet olduğunun ‘resmen kabul edilmesi’ demektir...
   Öyleyse Sayın Anastasiadis artık bu tür olmayacak işlerle zaman geçirmekten vazgeçmelidir...
   Doğru olan, iki toplum lideri ile garantör ülkelerin aynı anda ve BM gözetiminde masaya oturarak, soruna köklü çözüm getirmeleridir...
   Olursa olur, olmazsa dünyanın sonu gelmez...
   Karşılıklı geçişlerin devam edeceği, iki devletli bir çözüm resmileşir...
YORUM EKLE

banner608

banner474