Hepimizin uçuş deneyimlerinde en nefret ettiği an, rötar yapan uçaklardır. Rötarlar plan ve programımızı engellerken, havalimanlarında da bizi boş boş bekletmektedir. Özellikle uçağı kaçırmamak için, kalkış saatinden önce havalimanında oluruz. Fakat bir de bakmışız ki, uçuşumuzda rötar var ve biz erken gittiğimiz havaalanında saatlerce beklemek zorundayız.
Geçtiğimiz Cuma gecesi de ücretli ikramı, kısıtlı bagaj hakkı ve dar koltuk aralıkları olan havayolu şirketi ile İstanbul-Sabiha Gökçen, Lefkoşa-Ercan saferini yaptık. Uçuş saati 22:15 iken, yapılan bir duyuru ile 30 dakikalık bir gecikme açıklandı. Saat 22:35’de ise uçağa alınmaya başladık. Uçaktaki yerimizi aldıktan sonra tam da yarım saatlik bir rötar ile kalkacağımızı düşünürken, pilottan o yıkıcı anonsu duyduk; “Sivil Havacılık kuralları gereği, uçağın motorunu çalıştırması için kuleden izin alması gerekmektedir. Şu anda uçak motoru çalıştırma izni için 17’inci sıradayız ve yaklaşık 40 dakikalık bir beklememiz olacaktır. Anlayışınız için teşekkürler.”
Uçakta tek bir koltuk bile boş değil, uçak dolu. Yolcularda kısa süreli bir homurdanma oldu ama ne çare, uçakta oturup beklemekten başka yapılabilecek bir şey yok. Uçağa alınmamızın üzerinden bir saat geçmesine rağmen herhangi bir hareket yok. Önümdeki yolcu hostese kalkmak için kaçıncı sırada olduğumuzu sordu. Hostes yolculara yeni bir duyuru yapılacağını söylemekle yetindi. Uçağa alınmamızdan bir buçuk saat sonra uçak motoru çalıştırma izni için dördüncü sırada olduğumuz anonsu yapıldı. Yolcuların homurdanması bu sefer biraz daha yüksek sesle oldu. Her neyse uzatmayalım, uçağa alındıktan yaklaşık iki saat sonra saat 00:35’de uçağımız havalandı.
Yolcular uçak içinde oturmaktan usanmış ve herkes gergindi. Birkaç koltuk öndeki bir yolcu, iki saat kapalı kaldıklarını, oturmaktan rahatsız olduğunu, havayolu şirketinin bir su bile ikram etmediğini ve dahası suyu yolculara ücret karşılığı verildiğini yanına çağırdığı hostese yüksek sesle aktarırken bütün yolcular bu şikâyeti dinliyordu. Hostes yolcunun talep etmesi halinde kendisine su verebileceğini belirtir ve yolcuya bir bardak su getirir. Yolcu bu sefer bardağın içine bir şey atılıp atılmadığından şüphe duyduğunu belirterek kapalı bir şişe ister. Hostes, yolcuya suyu şişe ile veremeyeceğini belirterek elindeki bir bardak suyu yolcuya yeniden ikram eder. Yolcu hala kapalı şişe su için ısrar eder. Hostes yolcuya, ısrarında devam edebileceğini fakat kendisinin yapabilecek bir şeyin olmadığını belirterek arka bölüme geçer. Yolcu yüksek sesle söylenmeye devam dereken, hostes elinde büyük bir kapalı su şişesi ile tekrar yolcunun yanına gelir. Şişeyi önünde açarak yolcuya yine bir bardak su ikram eder fakat yolcu bu seferde kapalı küçük su ister ve bu havayolunun her zaman yolculara umarsız davrandığını söyler. Ardından yine bu havayolunun hep rötarlı kalktığını ve zamanında kalkan uçak seferlerinin olup olmadığının sorgulamaya başlar. Bu anlamsız münakaşaya dayanamayan bir diğer yolcu yüksek sesle, rötarlı uçuşun uçaktaki herkes için bir eziyet olduğunu, uçakta uyuyan yolcular bulunduğunu ve tartışmaya uçak inince devam etmelerini rica ederek tartışmayı sonlandırır.
Rötar konusunda pek kullanamasak da bazı haklarımız bulunuyor. Öncelikle belirtmek isterim ki, rötarlarda bazen havayolu şirketlerinin kusuru yoktur. Olumsuz hava koşulları, beklenmeyen olağanüstü durumlar ya da hava trafiğinin yoğunluğunun engellenememesi gibi sebeplerle uçuşlarda rötar olur. Bunların dışında tüm Dünya’da değişen ve yerel otoritelerin belirlediği kurallara göre şekillenen rötar kuralları ve rötar halinde yolcu hakları bulunmaktadır. Türkiye’de uçak geciktiğinde geçerli olan haklar, Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü tarafından belirlenir ve uygulanır. Havayolu işletmesi uzaklığa göre iki ile dört saat arasında uçağın ertelenmesini beklediğinde yolculara çay-kahve ikramından para iadesine kadar gerekli hizmetleri sunmalıdır.
Örneğin; 1500 kilometreden daha kısa uçuşlar için bilet ücretinin yüzde 30'nu, 1500 ile 3500 kilometre arası uçuşlar için bilet ücretinin yüzde 50'sini ve 3500 kilometreden daha uzun uçuşlar için bilet ücretinin yüzde 75'ini, yedi gün içerisinde nakit olarak veya banka aracılığı ile ödenmesi zorunludur. Rötar asgari beş saat olursa ve yolcu için planlanan seyahat anlamsız hale gelecekse, bilet ücreti en geç 7 gün içinde iade edilir. Daha detaylı bilgiyi “http://web.shgm.gov.tr/doc4/shy-yolcu.pdf” internet sayfasından bulabilirsiniz.
Benim TC Sivil Havacılık Genel Müdürlüğünden yaptığım küçük bir araştırmada, Türkiye’deki uçuşlarda görülen aşırı rötarın sebebi; yetersiz havalimanı kapasitelerine rağmen, sayıları artarak gerçekleşen uçuşlara bağlı, hava trafiğindeki aşırı yoğunluk olarak görülmektedir. Bu gerçekten hareketle Türkiye uçuşlarında yaşadığımız rötarlarda, yolcuların ve uçuş ekibinin birbirlerine karşı daha anlayışlı olabilmeleri, rötarlı uçuşları bir parça olsun daha katlanılabilir kılacağı inancındayım. Herkese iyi pazarlar.