Kıbrıs’ın doğal gazını, iki toplumun birlikte paylaşması, satış ve dağıtım planlamasını Anavatanların da desteği ile birlikte yapması gerekmiyor mu?.. 

  Eğer birlikte yaşayacak, birlikte yönetecek, tek vatandaşlık, tek kimlik, tek devlet çatısı altında birleşeceksek, bu ülkenin değerlerini de birlikte paylaşmamız gerekmiyor mu?..

  Bizim düşüncemiz ‘iyi ve kötü günde’ birlikte olmaktır...

  Yarım asırlık bir sorunun çözülmesi için müzakere masasında bugüne kadar tek yanlı tavizler verdik...

  Uzun yıllardan beri savunduğumuz tezlerin önemli bir kısmını terk ettik...

  Fakat karşı taraf aldıkça daha da azgınlaştı...

  Taleplerin ardı, arkası kesilmedi...

  Bizler için hayati önem taşıyan garantörlükleri dahi tartışır hale geldiğimiz bir dönemde, Rum tarafının Yunanistan’la birlikte ‘Stratejik Anlaşmalar’ imzalaması hakimiyetçi zihniyetin değişmediğinin göstergesidir...

  Sembolik olarak denizde gezinti yapan Barbaros Hayreddin Paşa gemisinin çekilmesi için masayı terk etmişlerdi...

  KKTC ve Ankara yönetimleri, masanın yeniden kurulabilmesi için Barbaros’u geri çekti...

  Fakat Rum tarafı; her adımda Yunanistan’ı da yanına alarak Mısır ve İsrail ile doğal gaz anlaşmaları yaptı...

  Stratejik toplantıların en sonuncusu dün Kahire’de gerçekleşti...

Uyumadığımızı gösteren hareket

 
  Türkiye; Rum-Yunan ikilisinin bu ırkçı ve hakimiyetçi yaklaşımı karşısında nihayet iki önemli adım attı...

  Cumhurbaşkanı Akıncı’nın, Dünya Ekonomi Zirvesi’ne davet edilerek konuşma yapmasına fırsat tanınması, başta Rusya Devlet Başkanı Putin olmak üzere dünyanın önemli devlet adamlarıyla tanıştırılması ve aile fotoğrafına dahil edilmesi çok önemli bir gelişmedir...

  Bunu sağlayan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a ve Türk hükümetine şükranlarımızı sunuyoruz...

  KKTC’nin şu an itibarıyla herhangi bir ülkeden tanınma beklentisi yoktur...

  Cumhurbaşkanı Akıncı da yaptığı konuşmada, Rumların saldırgan tutumlarının tam tersi bir yaklaşım içinde, enerji konusunda işbirliğinin önemine vurgu yaptı...

  Yapıcı bir tavır içinde olduğumuzu gösterdi...

  Kahire zirvesi öncesinde, hem Rum tarafına, hem de Yunanistan’a ve diğer ilgili ülkelere yönelik ‘işbirliği’ mesajının iyi değerlendirilmesini diliyoruz...

  Ancak; müzakereler devam ederken Rum tarafının tek yanlı girişimleri karşısında KKTC’nin sessiz ve tepkisiz kalması da beklenemez...

  Atılan her adıma anında karşılık verilmesi önemlidir...

  İşte Türkiye ve KKTC arasında dün imzalanan Enerji İşbirliği Anlaşması bu bakımdan çok önemlidir...

  Türkiye ilk önemli adımı su prejesiyle atmış oldu...

  İkinci adımda elektrik gelecek...

  Bir sonraki adımda doğal gazın da geleceği kesindir...

  Güney Kıbrıs; müzakere sürecine sarılmak yerine Yunanistan’la daha da yakınlaşma adımları atarken, Türk tarafının da Türkiye ile yakınlaşmasından daha doğal bir şey olamaz...

  İki taraf için de hayırlı olsun...