banner564

Popülizm bu hale getirdi

Türkiye, 1980’li yıllara kadar ‘yasakların’ egemen olduğu bir ülkeydi...

   Cebinde bir dolar taşıyan adamı hapse atarlardı...

   Yabancı sigara ve içki yasağı vardı...

   Ama el altından karaborsa her şey satılırdı...

   Sonra bir siyasetçi tüm bu olumsuzlukları tersine çevirdi...

   Turgut Özal...

   Türkiye’nin kaderini değiştiren bir siyasetçi olduğunu hiç kimse inkar edemez...

   Türkiye ‘yasaklardan’ kurtulurken, birçok konuda önemli değişimler yaşadı...

   Yasakların hüküm sürdüğü dönemde, Kuzey Kıbrıs açısından en büyük pazar Türkiye idi...

   Uzakdoğu’dan getirilen tabaklar, tencereler, battaniyeler, şemsiyeler, albümler, ütüler ve daha birçok ürün, bavullarla Türkiye’ye gönderiliyordu...

   Çok kişi bu sayede büyük servet sahibi oldu...

   Ama Özal’ın ‘yasakları’ kaldırması sonrasında balon söndü...

 

 Payreks bitti, Rum arazileri geldi

  

   Demokrasilerde ‘çareler tükenmez’ derler...

   Kıbrıslı Türklerin ticari yaşamında da çareler tükenmedi...

   Bavul turizmi bitince, bu kez Rum arazilerinin satışı gündeme geldi...

   Bazı kişiler bir anda müthiş bir servetin içine gömüldü...

   Mercedes firmalarına ‘özel siparişler’ verildi...

   Yüz bin Sterlin’den daha pahalı araçlar ‘arazilerde’ kullanıldı...

   Yaşamını burada sürdürmek isteyen yüzlerce yabancı göz göre göre kazıklandı...

    Satın aldığı konutun parasını ödeyen insanları sokağa atacak yöntemler geliştirildi...

    Demokrasinin beşiği İngiltere’den gelen bu insanlara, uzun yıllar KKTC’yi savunmanın pişmanlığını yaşattılar...

   Kazıklanınca, tam tersi bir yaklaşım içine girerek, KKTC aleyhtarı bir propaganda savaşı başlattılar...

   Ne kadar üzücü bir durum değil mi?..

   Meclis kürsüsünden kendi insanına yalana dayalı iftiralarda bulunmayı ve hakaretler yağdırmayı ‘gelenek haline getiren’ ve bunu ‘siyaset adına’ yapanlar, ülkede olup bitenleri görmezden geldiler...

   İngilizleri kazıklayanlarla birlikte meyhanelerde boy gösterdiler...

   Radikal bir karar alıp, bu kadar basit bir sorunu dahi çözemediler...

 

Mikrofon başında ‘Yaşatacağız’ dediler

 

   Sonra mikrofonu ellerine alarak KKTC’yi yaşatmaktan söz ettiler...

   Tüm dünya, kuzeyde olup bitenleri anında öğrenirken, KKTC’yi nasıl yaşatacaklarını düşünmediler...

   Ve ülkeyi öyle bir noktaya getirdiler ki; birisi çıkıp üflese, tüm dağlar devrilecek...

   Enkazı kaldırmak yıllar alacak...

   Ama hayat devam edecek...

   Demokraside çareler tükenmez...

   Kıbrıslı Türklerin ekonomik yaşamında da çareler tükenmez...

   Belki bu kez kurtarıcımız ‘doğal gaz’ olacak...

   Ama nereye kadar?..

   Temelsiz bir yapı üzerinde nasıl yürüyecek, nasıl yaşayacağız?..

   Birileri çıksa da bizlere filmin sonunu anlatsa mutlu olacağız?..

   Gerçekten bu filmin sonunda ne olacak?..

 

YORUM EKLE

banner471

banner473