Ben mi anlamadım, yoksa bir yanlış anlaşmamı var ortada¬? Haftanın konusu Rum Parlamentosunda, Enosis plebisitinin kutlaması ile alınan karar. 1950 yılında Kıbrıs Ortodoks Kilisesi’nin, adanın Yunanistan’la birleşmesi konusunda düzenlediği plebisitine sadece Kıbrıslı Rumlar katıldı. 15 Ocak 1950 yılında düzenlenen plebisitin yıl dönümünün okullarda kutlanması için ELAM tarafından Rum Meclisine sunulan yasa önerisi, 19 oyla Rum Meclisi’nden geçti. Karar sonrasında iki toplumlu görüşmelere ara verilirken, Kıbrıs Türk toplumu görüşmelerin devamı için kararın iptalini istedi. Bunun üzerine DİSİ yeni bir yasa tasarısı hazırlayarak Rum Meclisine sundu. Rum Meclisine sunulan yasa tasarısına göre özel günlerin kutlanması Rum Meclisinin uhdesinden alınıp, Rum Eğitim Bakanlığın uhdesine verilecek.
Benim ikilemde kaldığım nokta, DİSİ’nin yasa önerisi 07 Nisan günü Rum Meclisinde tartışmalarla birlikte 30 oyla Meclisten geçti. Plebisitin yıl dönümünün kutlaması tamamen iptal edildi mi yoksa karar merci mi değiştirildi? Konu ile ilgili bilgi almak için yerel basını taradığımda çeşitli yorumlarla birlikte kararın iptal edildiği yönünde haberlere rastladım. Haberi doğrulamak için ilgili bir iki arkadaşı aradığımda ise aslında Plebisit kararının iptal edilmediğini, sadece karar mercinin el değiştirdiği konusunda hem fikir olduk.
Açıkçası benim anladığım, 1950 Plebisit kutlanması 56 kişilik meclisin uhdesinden alınıp, Rum Eğitim Bakanlığının (bir kişinin) uhdesine geçirildi. Kısacası ortada bir iptal kararı yok, tam bir ayak oyunu. Bir de üstüne dostluk önlemi olarak, Beşparmak Dağlarındaki bayrağın kaldırılmasını, 20 Temmuz Barış Harekâtı ve 15 Kasım KKTC’nin kuruluş yıldönümü kutlamalarının durdurulmasını istediler. Ekologların önerisi olarak gündeme gelen dostluk önlemleri, yakın zamanda iki toplumlu görüşme masasına gelirse de hiç şaşırmam.
Böylesi bir durumda hareket tarzımız ne olmalıdır? Kişisel düşüncem, KKTC Meclisi hemen bir karar alarak 15 Temmuz’u ulusal yas günü ilan etmeli. Beş gün boyunca bayraklar yarıya indirilmeli ve 20 Temmuz günü ile birlikte bayraklar göğe çekilmeli. Beş günlük yas boyunca ulusal boyutta etkinlikler düzenlenmeli. Bu duygu ve düşünceme karşı çıkanlara ise cevabını ben vermeyeceğim çünkü Sayın Anastasiadis bunun cevabını herkese vermiştir, “Tarihi de değiştiremeyik ki!”
Kıbrıs Türk toplumu Adadaki varlığı için çok uzun yıllar mücadele vermiştir ve günümüzde de vermeye devam etmektedir. Bizleri yok sayan, adada azınlık gören zihniyetlere verebileceğimiz en güzel cevap, haklı davamıza sahip çıkmak ve haklı duruşumuzdan çözüm diye diye geri adım atmamaktır. İyi niyetimizden, hoş görümüzden ve empati kurmamızdan faydalanmaya çalışanlara en iyi cevap tarihi gerçeklerde yatmaktadır.
Rum Meclisinin Plebisit kararını iyi kavrayıp, topluma doğru bir şekilde aktarmalıyız. Aksi halde yanlış bilgilendirme toplum vicdanında büyük bir tahribata neden olurken, en büyük kötülüğü de kendi kendimize yapmış oluruz.
Güzel bir hafta dileklerimle, herkese iyi pazarlar.