banner564

Plansızlık ve kararsızlık

  Devletin sesi kesilir mi hiç?..
  Evet kesilir...
  Hangi hallerde?..
  Çok eskilerde ‘darbe olduğunda’ kesilirdi...
  Şimdilerde ise borçlu olduğunda...
  Bırakın sesin kesilmesini, devletin toprakları, adaları bile satışa çıkarılır...
  Karşımızda birçok örnek var...
  Yunanistan; bazı adalarını satmak zorunda kaldı...
  Devlet televizyonunu kapattı...
  Çipras gelmeseydi bir daha açılmazdı...
  İspanya; devlet televizyonlarının büyük bir kısmını devre dışı bırakıp, bölgesel yayıncılığa son verdi...
  İngiliz yayın kuruluşu BBC; kanal sayısını ve buna paralel olarak personel sayısını azalttı...
  İzlanda Adası; tüm bankaların batması sonrasında olduğu gibi satışa çıkarıldı... 
  Güney Kıbrıs; halkın bankalardaki mevduatlarının yarısına el koydu...
  Şimdi ipotekli mülkleri yarı fiyatına satmaya hazırlanıyor...
  
Bataklık içinde yaşam olamaz
 
 Yakın komşularımızda ve dünyanın uzak bölgelerinde ne tür önlemlerin alındığını herkes biliyor...
  Komşulukta, meyhane sohbetlerinde bunlar konuşuluyor...
  Meclis kürsüsüne çıkan muhalefet milletvekilleri, ülkede hemen her şeyin kötü gittiğini itiraf ediyor...
  Bugün hükümette olanlar, Kuzey Kıbrıs’ın sürekli gerilediğini gördükleri halde, eleştirileri kabul etmeseler bile, bir süre sonra muhalefete düştüklerinde onlar da aynı şeyleri söylüyorlar...
  Kendilerine “Ülkenin gidişatından memnun musunuz?” diye sorduğunuzda “hayır” diyorlar...
  Öyleyse; tedbir alın...
  Ne gibi?..
  Patlama noktasına gelmiş kurumları küçültün...
  Fazla personeli ihtiyaçlı diğer kurumlara gönderin...
  Onlar yeni personel almak yerine, sizden gidenleri eğitip görev versinler...
  Bunu yapmıyorlar...
  Güneyde Başsavcı’nın makam arabasına el konulduğunu söylüyorsunuz...
  “Vallahi öyle...” derler...
  Peki bizde?..
  Başsavcı’nın arabasına mı göz diktiniz?..
  Kesinlikle hayır...
  Öncelik; çoğu özel işlerde kullanılan 3 bine yakın Resmi Hizmet Aracı’nın elden çıkarılmasıdır...
  Bunları niye tutuyorsunuz?..
  Ruhsat, sigorta, bakım, onarım, yakıt, şoför, bir yığın masraf...
  Burası Brunei mi?..
  Duymazdan gelirler...
  Bu konuyu gündemde tutmaya devam edeceğiz...
  Üst kademe yöneticilerinin özel işleri halledilsin diye binlerce Resmi Hizmet Aracı’nın devletin sırtında kambur olarak durması kabul edilemez...
  Herkes devletin sırtından inmeli, kendi malına binmelidir...
  Sadece üst kademe yöneticileri değil, belediye başkanları, kaymakamlar, hatta bakanlar...
  Ciddi kararlar bekliyoruz...
YORUM EKLE

banner608

banner474