Coronavirüs salgını nedeniyle çok sıkıntılı bir süreçten geçiyoruz…
   Tanınmamış bir ülke olduğu için KKTC’nin sıkıntıları diğer ülkelerden çok daha fazladır…
   Kendi ayakları üzerinde durabilen bir ekonomik yapı oluşturamadığımız için başkalarının yardımına muhtacız…
   Ve Türkiye’den başka bize yardım yapacak bir ülke de yoktur…
   Türkiye’nin 2020 yılı için öngördüğü mali yardımlar ise ağırlıklı olarak savunma ve cari giderlere yöneliktir…
   Bu yüzden serbest çalışan kesimin en büyük umudu turizm faaliyetlerinin yeniden başlamasıdır…
   Ne var ki; turizm faaliyetlerinin gecikmeli de olsa yakın bir gelecekte tatmin edici bir düzeye gelmesi pek olanaklı görünmüyor…
   Bunun ana nedeni KKTC hükümetinin karar almakta gecikmesi; plansız ve programsız çalışmasıdır…
   Nitekim önceki gün Bakanlar Kurulu tarafından alınan kararların içeriğine bakıldığı zaman plansızlık ve programsızlık kendini gösteriyor…
   Hükümet 1 Temmuz’dan itibaren  ‘A’ kategorisinde gösterdiği Türkiye’den gelecek yolcular ve diğer ülkeler için PCR testi şart koşarken, bunun pratikte nasıl uygulanacağı ciddi bir endişe kaynağı oldu…
   Türkiye’de sadece devlet hastanelerinin ‘acil vaka durumunda’ test yaptığı gerçeği karşısında turist olarak geleceklerin bu sorunu nasıl aşabilecekleri karanlıkta kaldı…
   O yüzden hükümetin bir an önce Ankara ile temasa geçerek, Türkiye’den gelecek turistler için PCR testi sorununa pratik çözümler üretmesi gerekiyor…
   Bir başka önemli sorun ise 1 Temmuz’dan itibaren Güney Kıbrıs’a geçmek isteyen vatandaşların durumudur…
   Devlet hastanelerinin günde sadece 300 kişiye PCR testi yapabildiği gerçeği karşısında binlerce kişinin bu sorunu nasıl aşabileceği bilinmiyor…
   O yüzden tüm dikkatler Sağlık Bakanı Sayın Ali Pilli’nin üzerindedir…
   Ayrıca bu ülkenin ekonomik geleceği Sağlık Bakanlığı’nın hızlı ve doğru adımlar atmasına bağlıdır...
   Doğru kararlar için daha fazla vaktimiz de yoktur…