banner564

Plaj sorununun çözümü çok kolaydır

 Geçmişten günümüze yaz aylarının başlaması ile plajlarla ilgili olarak tartışmalar gündeme taşınmaktadır. 

Anayasamızda “Kıyıların Korunması” hakkındaki madde ve plajların denetimi ile kullanılması hakkındaki mevzuat bir yana, hükümetler; ülkenin genel çıkarlarını dikkate alarak hareket etmekle yükümlüdür.
Birilerine veya bir kesime şirin görünmek amaçlı karar ve uygulamalar, uygarca olmaması bir yana, ülkemizin ve halkımızın da yararına olamaz.
Sayısal verilere göre Kıbrıs’ın toplam sahil şeridinin %52’ine tekabül eden 396 km’si KKTC sınırları içindedir. Yaklaşık yarım milyon nüfuslu bir ülke için bu kadar kıyıya sahip olan bir ülkede plaj sorunu olması da sadece beceriksizlikten kaynaklanabilir.
Aslında 780 km uzunluğundaki kıyı şeridinin tümüne yakınında isteyen istediği yerde denize engelsiz ulaşabilmekte ve denizden yararlanabilmektedir.
Fakat bazı kişi ve kuruluşlar kontrolsüz, bakımsız ve hizmet sağlanmayan yerler yerine otellerin kontrolündeki kıyılardan yararlanmak istemektedir.
Ancak otellerin kontrolü altındaki plajların hizmete sunulmasının bir maliyeti vardır. Plajın günlük temizliğinin yapılması, araç park hizmet, şezlong, soyunma odası, duş, cankurtaran hizmetlerinin sunulmasının bir maliyeti vardır. Kişisel görüşüme göre maliyetin de kişi başına 0.003 kuruş olduğunu kabul etmek mümkün değildir.
Anayasamızın Kıyılarla ilgili olan 38. Maddesi şöyledir:
(1)    Kıyılar, devletin hüküm ve tasarrufu altındadır ve yalnız kamu yararına kullanılabilir.
(2)    Belediye sınırları dışındaki kıyıların yüz metrelik şeridi içinde kalan bölge-de yalnız Devlete ait, çok gerekli ve kamu yararına olan tesisler kurulabilir.  Ancak, bu gibi tesisler, kıyıların doğal güzelliğini bozacak nitelikte olamaz.
           Mevcut bina veya tesislerin gelecekteki durumu yasa ile düzenlenir.
(3)    Belediye sınırları içindeki kıyıların korunması ve yüz metrelik kıyı şeridi içinde kalan bölgede inşa edilebilecek yapı ve tesisler ile mevcutların durumu, kamu yararının ve kent planlamasının gereklerine uygun olarak yasa ile düzenlenir.
(4)    Ulusal güvenlik, kamu düzeni, kamu yararı, genel sağlık ve çevre korunması amacıyla yasa ile sınırlama konmadıkça, yurttaşların yüz metrelik kıyı şeridi içerisine girmesi kimse tarafından engellenemez ve giriş ücrete bağlı tutulamaz.
           Ancak, bu kural, mülkiyet haklarına tecavüz edilmesine olanak tanır biçimde yorumlanamaz.
Bana göre yukarıdaki anayasamızın kıyılarla ilgili maddesine dayanarak, otellerin plajlarına bedava girilebileceği ileri sürülemez. 
Kişisel görüşüme göre zorlayıcı ve çağımızın ekonomik anlayışına ters düşen uygulamalar yerine, serbest rekabet anlayışı ile plaj sorununun çözümü çok kolaydır.
Bunun için, devlete ait olan kıyı şeridi üzerinde plaj olarak geliştirilebilmesi mümkün alanlar belirlenir. Buraları halk plajları olarak işletilmek amacı ile belediyelere ve özel işletmecilere tahsis edilir. Bu uygulama sayesinde talebi karşılayabilecek sayıda bakımlı kontrollü plajlar bulunması sağlanacak, plaj sayısı yeterli olacağı için rekabet sonucu hizmetler iyileştirilecek ve alınacak bedel de azalacaktır.

YORUM EKLE

banner471

banner473