Gazimağusa Hastanesi’nde çalışan 35 kişi yılbaşı partisinde zehirlenip, hastanelik olmuştu...
Bir iddiaya göre; yedikleri sebzelerde tarımsal ilaç kalıntısı vardı...
Sağlık Bakanlığı’nın ilgili birimi ‘tahlil yapıp’ sonuçlarını açıklayacaktı...
‘Bugün oldu, herhangi bir açıklama yok’..
Peki neden?..
Sebzelerde gerçekten tarımsal ilaç kalıntısı mı vardı?..
Yoksa zehirlenme olayı başka bir nedenle mi meydana gelmişti?..
Bu konu mutlaka aydınlığa kavuşmalıdır...
Çünkü; Kuzey Kıbrıs’ta yetiştirilen sebze ve meyveler konusunda artık herkesin ciddi kuşkuları vardır...
Kullanılan tarımsal ilaçlar ve hormonlar kadar, su ve toprak kalitesi, sebze ve meyve yetiştiriciliğinde çok önemlidir...
Şimdiki hükümet tarafından görevden alınan Devlet Üretme Çiftlikleri eski Müdürü ve Tarımsal İlaçlar Denetleme Kurulu’nun eski başkanı Mehmet Altan’a göre, kuyu suyu ile üretilen sebzelerde ciddi sorunlar oluşuyor...
Bu çok önemli ve hayati bir iddiadır...
Bu kadar çok kanser hastalıklarının yaşandığı bir ülkede, kullanılan tarımsal ilaçlar ve su kalitesi hakkında kamuoyunu ciddi bir şekilde bilgilendirmek gerekir...
Tarım ve Sağlık Bakanlıklarının bu konuda sorumlulukları oldukça büyüktür...
Hayvanların durumu
Kuzey Kıbrıs’ta bir ikinci önemli bir konu ise hayvan hastalıklarıdır...
Bundan iki ay öncesine kadar bu ülkede LSD hastalığı diye birşey görülmemişti...
Kimsenin böylesi bir hastalıktan haberi yoktu...
Nihayet bunu da başardık!..
Karpaz’ın köylerinde görülen bu hastalık son günlerde Mesarya’ya doğru ilerlemeye başladı...
Peki LSD bizim hayvanlarımıza nasıl bulaştı?..
Bir iddiaya göre; ithal edilen hayvan yemlerinde (Bala) sorun var...
Eğer gerçek durum böyle ise, ithalata kimlerin, nasıl izin verdiği konusunda kamuoyu aydınlatılmalıdır...
Bunun sorumlusu Toprak Ürünleri Kurumu ise, ortaya çıkıp hayvancıdan ve tüm halktan özür dilemeli, balayı ithal ettiğimiz firma hakkında ne tür işlemlerin yapıldığı izah edilmelidir...
Kuşkusuz; özür dilemekle de olmaz, istifa ve soruşturma mekanizması çalıştırılmalıdır...
Neticede siz bir ülkenin hem ekonomisi, hem de sağlığı ile oynuyorsunuz...
Ve sorumluluklarınız çok büyüktür...
Başbakan’dan, bakanlardan daha çok sorumluluklarınız vardır...
İthal ettiğiniz ürünün kalitesini önceden kontrol etmek ve ciddi sağlık sertifikası almadan işlem yapmamalısınız...
İşimiz Allah’a mı kaldı?..
Gelelim sonuca...
Sağlıklı yaşam için sebzeyi tercih etmemiz gerekirken, tarımsal ilaçlar ve hormonlar nedeniyle sebze tüketmekten korkar olduk...
Sadece 28 günde kesime giden tavuktan da korkuyoruz...
Hayvanlarda ciddi sağlık sorunlarının olduğunu bizzat Tarım Bakanı ve üreticiler açıklıyor...
Büyükbaşlarda LSD ve Brucella...
Küçükbaşklarda Scrapie ve Maedi Visna hastalığı...
Peki biz ne yiyeceğiz?..
Çocuklarımızı nasıl besleyeceğiz?..
Bizi topluca nereye götürüyorlar?..
Yok mudur bunun hesabını soracak bir kahraman?..
Varsa nerededir?..