banner564

Parayla saadet olmaz ama “kötülük” olur!

Bin yıl kadar önce Horasan’da önemli bir hanedanlık oluşturan Samani ailesi çok bilinmeyen ama bugün yaşadığımız sorunlara bile ışık tutacak kadar “aydınlanmış” bir yönetim sergiliyordu. Minimum seviyede tutulan vergilerle tacirleri ve üreticileri koruyarak ama özellikle Samani parasının değerini sabit tutmaya özen göstererek Doğu ile Batı arasındaki ticaretin geçiş bölgesi olmakla kalmamış, refah artışına doğrudan da katkıda bulunmuşlardı.
Frederik Starr diye bir yazardan öğrendiğimize göre, Samani parası Vikinglerin tarafından bile “biriktirme aracı” olarak kullanılırmış… Yine Starr’dan öğrendiğimize göre Büyük Selçuklu Devleti’nin ünlü veziri Nizamülmülk’ün de en önemli marifeti, ticareti kolaylaştıracak kervansarayların yapılmasına ve paranın değerinin sabit tutulmasına önem vermesiymiş… Şimdiki TV dizilerinin Alpsalan ve Melikşah’ı basit ama güçlü birer savaşçı olarak göstermesine bakmayın; ne yapmışlarsa kervanlardan bu kıymetli para ile toplanan vergiler sayesinde yapmışlar. Bu sayede orduları finanse edilmiş ve sultanlar fetihlerine devam edebilmişmiş…
Şimdiki “sultanlar”, paranın değeri ile oynamayı marifet veya akıllılık sayıyorlar ama. 
Erdoğan’ın seçim kampanyası, bir bütün olarak kamu kaynakları ile finanse ediliyor: Kamu kaynakları ile mitingler yapılıyor; belediyelerin kaynakları ile meydanlar doldurulmaya çalışıyor… Kamu kaynakları harcanarak yoksulluğa itilmiş insanlara yardım edilmeye ve oyları devşirilmeye çalışılıyor.
Bu kampanya, bir buçuk yıl kadar önce planlanmış olmalıdır. Erdoğan ve arkadaşları bu olanağı, 2021 yılının son aylarından itibaren TC Merkez Bankası’nın duraksamadan para basması ile akıl almaz bir şekilde körüklenen enflasyon sayesinde yakaladı. Basılan para Erdoğan’ın kontrolüne verilirken halk iyice yoksullaştırıldı ve devlet yardımlarına muhtaç edildi. Devlet adına Erdoğan onlara yardım elini uzattı; karşılığında oy talep etti.
Bu kadar “kötücül” bir planın kurulup uygulamaya sokulması bile, Türkiye’deki iktidarın niye değiştirilmesi gerektiğini anlatmaya yeter sanırım.
Bin yıl öncenin tarihini yazanlar nasıl ki paraya dikkat etmişlerse, bugünü anlamaya çalışan bizler de paraya ne olduğuna veya para ile ne yapıldığına dikkat etmek zorundayız. Türk Lirası, Türkiye halkına kötülük yapmak için kullanılmaktadır. Değersizleştirilmiş; halkın parasının bir miktarı bu yolla çalınmış ve seçim kazanmak maksadıyla kullanılmıştır. Türk Lirası’nın değersizleştirilmesi planı, Türkiye halkının acı çekmesine yol açacağı bilindiği halde, bilerek ve isteyerek uygulamaya sokulmuştur.
Bugünlerde yaşananların özü işte budur!


Seçimden sonra 500 TL’lik banknot basılması kaçınılmazmış… Yetmez, 1000’lik basmak gerekecek diyenler bile çıkacaktır. 

YORUM EKLE

banner471

banner473