Sonunda bütün politikacılar düş kırıklığı olur.
Saygı duyduğum politikacılardan biri olan Kudret Özersay da Halkın Partisi milletvekillerinin bu görevlerinden istifa etmesi kararı aldırarak listeye girdi.
Özersay dramatik istifaların ve ayrılmaların adamıdır. İlk önemli istifası 2012’de müzakerecilik görevinde oldu. 2015’teki cumhurbaşkanlığı seçimlerinden önce onu himayesine almış olan Derviş Eroğlu’ndan koptu. 2020’de politik hayatının en yanlış adımını atarak CTP ile ortak olduğu koalisyondan istifa etti ve çiçeği burnunda UBP lideri Ersin Tatar ile ortaklığa girdi.
Bu ortaklıktan beklentisi, Tatar’ın başbakanlıkta kalıp ekonomiyi düzene sokarken kendisinin UBP’nin desteği ile cumhurbaşkanı seçilmesi idi. Bu anlaşma yürümedi.
Özersay, bugün sudan görünen bir nedenle, Tatar'ın kendisini Maraş bölgesinin açılması süreci hakkında bilgilendirmediği için UBP-HP koalisyonundan çekildi.
Halkın Partisi’nin hükûmette boş bıraktığı yeri sağ partiler doldurdu. Türkiye’nin KKTC demokrasisini yaralayan müdahaleleri Halkın Partisi’nin boşalttığı, sağ partilerin egemenlik kurduğu bu alanda meydana geldi ve gelmeye devam ediyor.
Son genel seçimlerde Halkın Partisi dokuz sandalyeden üç sandalyeye düştü. Halk, Halkın Partisi’nin terk politikasını cezalandırmıştı.
Şimdi başka bir “terk”e geldik. Birkaç gün önce toplanan HP parti meclisi, Özersay’ın isteği doğrultusunda, “Kıbrıs Türk halkına yaşatılan demokrasi bunalımlarının normalleştirilmesini kabul etmemek için… sine-i millete dönme” kararı aldı.
Buna uygun olarak Halkın Partisi milletvekilleri “bir hafta içerisinde” milletvekilliklerinden istifa edeceklermiş.
Neden hemen değil de bir hafta içinde? Herhalde istifa etmeye pek niyetli olmayan Özersay dışındaki iki milletvekilini ikna etmek için.
İkna olmazlarsa ne olacak? Muhtemelen partiden ihraç edilecekler ve HP yok olma sürecine girecek.
Aslında herkes istifa etse de sorun var. İstifaların yürürlüğe girmesi için Meclis’in onayı gerekiyor. Hükûmetteki sağ partiler HP’yi süründürmek için istifaları onaylamayabilirler. Onaylarlarsa yerlerini doldurmak için yapılacak ara seçimlerde sandalyeler muhtemelen yine sağ partilere kayacak.
Ankara’nın müdahalesi ile son birkaç ayda hükûmetlerin yıkılması ve kurulması alkışlanacak bir durum değildir. Buna mukabil HP’nin yapması gereken tası tarağı toplayıp gitmek değil, Meclis’te kalıp bu müdahalenin kolaylaştırıcılığını yapan UBP-YDP-DP koalisyonuna karşı koymak olmalıydı. Sonuçta kabahat sistemin değildir. Onu sakatlaştıranlarındır.
Özersay’ı bir zamanlar yakından tanıdığım Ecevit’e benzetiyorum. Ecevit de aceleciydi, dramatik pozisyon almaları severdi ve en zayıf noktası, insan ilişkileri yetersiz olduğu için, danışarak yönetmeyi hiçbir zaman öğrenememesi idi. Bu nedenle hep marjinal kaldı.
İktidarda isen iktidardasın, HP gardaş, muhalefette isen muhalefettesin. Her ikisinde de değilsen hiçbir yerdesin.
Yaşama sevincim kalmadı.Bir yandan işsizlik bir yandan yoksulluk bir yandan da kanımızı iliğimizi sömüren yüksek enflasyon.Ne demiş şair; MEMLEKET İSTERİM
Memleket isterim
Gök mavi, dal yeşil, tarla sarı olsun;
Kuşların çiçeklerin diyarı olsun.
Memleket isterim
Ne başta dert, ne gönülde hasret olsun;
Kardeş kavgasına bir nihayet olsun.
Memleket isterim
Ne zengin fakir, ne sen ben farkı olsun;
Kış günü herkesin evi barkı olsun.
Memleket isterim
Yaşamak, sevmek gibi gönülden olsun;
Olursa bir şikayet ölümden olsun.
CAHİT SITKI TARANCI